Yeni hedef Brezilya
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Mart 18, 2010 12:47
Ekinciler Demir ve Çelik Sanayi AŞ Genel Müdürü Çetin Kaya, küresel ekonomik krizle Kuzey Afrika ülkelerine yöneldiklerini, şimdi de yeni hedef pazarlarının Brezilya olduğunu söyledi.
Türkiye'nin demir çelik sektöründeki önemli üretim merkezlerinden Hatay'ın İskenderun ilçesinde faaliyet gösteren Ekinciler Demir ve Çelik Sanayi AŞ'nin Genel Müdürü Kaya, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türk demir çelik sektörünün son yıllarda gerek üretim bazında gerekse kalitede büyük atılım yaptığını bildirdi.
Türkiye'nin 2008'de dünyanın 11'inci büyük demir çelik üreticisi olduğunu, ancak, geçen yıl İtalya'yı da geride bırakarak 10'uncu sıraya yükseldiğini anımsatan Kaya, krize rağmen elde edilen başarının dikkati çekici olduğunu kaydetti.
Kaya, Türk demir-çelik sektörünün dünya piyasası ile entegre olması nedeniyle küresel krizden olumsuz etkilendiğini, ancak, krizi lehine çevirmesini de bildiğine dikkati çekerek, şunları söyledi:
“Orta Doğu ve körfez ülkelerinde yoğunlaşan pazar rotasını krizle Mısır başta olmak üzere Kuzey Afrika ülkelerine çevirdik. Şimdi, yeni hedefimizde Brezilya var. Çünkü, 2014 Dünya Kupası ile 2016 Olimpiyat Oyunları'na ev sahipliği yapacak olması Brezilya'yı, potansiyel pazar yaptı.”
Ancak iç pazarlarını kaybetme korkusu yaşayan Brezilyalı bazı üreticilerin, tarife dışı yöntemlerle ülkeye demir-çelik ithalini önlemeye çalıştığına dikkati çeken Kaya, “Geçtiğimiz günlerde yaşadığımız sıkıntının kaynağında da bu var. Brezilya'nın Türkiye menşeli nervürlü demir kargosunu kalite sorunu bulunduğu iddiasıyla alıkoyması, yerel üreticilerin kaygılarının sonucudur. Ama, bu sıkıntı uzun sürmeyecek” dedi.
Brezilya'ya, Ekinciler olarak 2010 yılı başlarında ihracata başladıklarını belirten Kaya, şunları söyledi:
“Kapalı bir ekonomiye sahip Brezilya'da iç piyasa fiyatları uluslararası ihracat fiyatlarının çok üzerinde seyretmektedir. Yerel üreticiler, her türlü baskı ve tarife dışı engelleme metotları ile ülkelerine ithal demir çelik ürünü girmesini engellemeye çalışıyorlar. Türk üreticilerinin ürünlerinin kalite problemi bahanesiyle gemi ve antrepolarda bekletilmesi son derece üzücü. Çünkü, Türkiye, dünyanın her noktasına yaptığı ihracat ile kalitesini ispatlamıştır. Türk çeliğinin Brezilya'da gördüğü bu muamele ülkenin güçlü üreticilerinin kendi pazarlarını kaybetme korkusundan dolayı kurumlara uyguladıkları ticaret dışı baskı girişimlerinin kötü bir sonucudur ve haksız bir uygulamadır.”
TÜRK ÜRÜNLERİNİN KALİTESİ
Kaya, Türk demir çeliğinin uluslararası standart ve kalite sertifikasına sahip olduğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti:
“Türk üreticilerinin sahip oldukları yüksek üretim, teknolojik seviye ve kaliteli üretimle ihracatta senelerdir kazandıkları tecrübeler, ürünlerinin uluslararası piyasalarda kabul görmesini ve tanınarak tercih edilmesini sağlamıştır.
Üreticilerimiz dünyanın birçok ülkesine ihracat yapmaktadır, hiçbir teknik ve kalite problemi yaşamamaktadır. Ürünler Brezilya yasalarına ve standartlarına göre yapılan tüm testlerden geçmiştir. İleri sürülen bahaneler inandırıcı olmaktan uzaktır.”
Brezilya'da Türk üreticilerin maruz kaldığı problemlerin uzun soluklu olmayacağını kaydeden Kaya, “Türkiye-Brezilya arasında bu yıl imzalanması beklenen Serbest Ticaret Anlaşması (STA) öncesi bu tür problemlerin çözüleceğini umuyorum. Brezilya ile Türkiye arasında ticaretin gelişmesi her iki ülkenin uzun vadeli menfaatine uygundur” diye konuştu.
EKİNCİLER'DE ALINAN ÖNLEMLER VE HEDEF
Kaya, oluşan yeni piyasa şartlarında 2009'da üretimi bir önceki yıla göre yüzde 13 düşürmek zorunda kalındığını, üretimin yüzde 80'den fazlasını ihraç ettiklerini belirterek, şunları kaydetti:
“Sıkıntılı süreç dolayısıyla personel sayısını azalttık. Vardiyayı üçten ikiye düşürdük. Birikmiş izinleri kullandırdık ve fazla mesai uygulamasına son verdik. Ancak, köklü değişikliklere gitmedik. Bu yıl küçük ölçekli iyileşmeler olabilir. Ama, 2008 de başlayan, 2009 da devam eden ağır ekonomik olumsuzlukların hemen bitmesini beklemek gerçekçi olmayacaktır.”
Tecrübeler ve alınan önlemlerin olumlu sonuçlarını gördüklerini, tasarruf tedbirleri ve stok durumunda yapılan başarılı çalışmalarla hedefleri doğrultusunda ilerlediklerini vurgulayan Kaya, “Son yapılan hesaplamalarla 2009 yılı sonunda 5 milyon lira ilave tasarruf elde edildi. 2010 yılında da sıkı bir şekilde sürdürülecek uygulanmayla elde edilecek toplam gelirin 12 milyon liraya çıkarılması planlanıyor” şeklinde konuştu.
Türkiye'nin 2008'de dünyanın 11'inci büyük demir çelik üreticisi olduğunu, ancak, geçen yıl İtalya'yı da geride bırakarak 10'uncu sıraya yükseldiğini anımsatan Kaya, krize rağmen elde edilen başarının dikkati çekici olduğunu kaydetti.
Kaya, Türk demir-çelik sektörünün dünya piyasası ile entegre olması nedeniyle küresel krizden olumsuz etkilendiğini, ancak, krizi lehine çevirmesini de bildiğine dikkati çekerek, şunları söyledi:
“Orta Doğu ve körfez ülkelerinde yoğunlaşan pazar rotasını krizle Mısır başta olmak üzere Kuzey Afrika ülkelerine çevirdik. Şimdi, yeni hedefimizde Brezilya var. Çünkü, 2014 Dünya Kupası ile 2016 Olimpiyat Oyunları'na ev sahipliği yapacak olması Brezilya'yı, potansiyel pazar yaptı.”
Ancak iç pazarlarını kaybetme korkusu yaşayan Brezilyalı bazı üreticilerin, tarife dışı yöntemlerle ülkeye demir-çelik ithalini önlemeye çalıştığına dikkati çeken Kaya, “Geçtiğimiz günlerde yaşadığımız sıkıntının kaynağında da bu var. Brezilya'nın Türkiye menşeli nervürlü demir kargosunu kalite sorunu bulunduğu iddiasıyla alıkoyması, yerel üreticilerin kaygılarının sonucudur. Ama, bu sıkıntı uzun sürmeyecek” dedi.
Brezilya'ya, Ekinciler olarak 2010 yılı başlarında ihracata başladıklarını belirten Kaya, şunları söyledi:
“Kapalı bir ekonomiye sahip Brezilya'da iç piyasa fiyatları uluslararası ihracat fiyatlarının çok üzerinde seyretmektedir. Yerel üreticiler, her türlü baskı ve tarife dışı engelleme metotları ile ülkelerine ithal demir çelik ürünü girmesini engellemeye çalışıyorlar. Türk üreticilerinin ürünlerinin kalite problemi bahanesiyle gemi ve antrepolarda bekletilmesi son derece üzücü. Çünkü, Türkiye, dünyanın her noktasına yaptığı ihracat ile kalitesini ispatlamıştır. Türk çeliğinin Brezilya'da gördüğü bu muamele ülkenin güçlü üreticilerinin kendi pazarlarını kaybetme korkusundan dolayı kurumlara uyguladıkları ticaret dışı baskı girişimlerinin kötü bir sonucudur ve haksız bir uygulamadır.”
TÜRK ÜRÜNLERİNİN KALİTESİ
Kaya, Türk demir çeliğinin uluslararası standart ve kalite sertifikasına sahip olduğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti:
“Türk üreticilerinin sahip oldukları yüksek üretim, teknolojik seviye ve kaliteli üretimle ihracatta senelerdir kazandıkları tecrübeler, ürünlerinin uluslararası piyasalarda kabul görmesini ve tanınarak tercih edilmesini sağlamıştır.
Üreticilerimiz dünyanın birçok ülkesine ihracat yapmaktadır, hiçbir teknik ve kalite problemi yaşamamaktadır. Ürünler Brezilya yasalarına ve standartlarına göre yapılan tüm testlerden geçmiştir. İleri sürülen bahaneler inandırıcı olmaktan uzaktır.”
Brezilya'da Türk üreticilerin maruz kaldığı problemlerin uzun soluklu olmayacağını kaydeden Kaya, “Türkiye-Brezilya arasında bu yıl imzalanması beklenen Serbest Ticaret Anlaşması (STA) öncesi bu tür problemlerin çözüleceğini umuyorum. Brezilya ile Türkiye arasında ticaretin gelişmesi her iki ülkenin uzun vadeli menfaatine uygundur” diye konuştu.
EKİNCİLER'DE ALINAN ÖNLEMLER VE HEDEF
Kaya, oluşan yeni piyasa şartlarında 2009'da üretimi bir önceki yıla göre yüzde 13 düşürmek zorunda kalındığını, üretimin yüzde 80'den fazlasını ihraç ettiklerini belirterek, şunları kaydetti:
“Sıkıntılı süreç dolayısıyla personel sayısını azalttık. Vardiyayı üçten ikiye düşürdük. Birikmiş izinleri kullandırdık ve fazla mesai uygulamasına son verdik. Ancak, köklü değişikliklere gitmedik. Bu yıl küçük ölçekli iyileşmeler olabilir. Ama, 2008 de başlayan, 2009 da devam eden ağır ekonomik olumsuzlukların hemen bitmesini beklemek gerçekçi olmayacaktır.”
Tecrübeler ve alınan önlemlerin olumlu sonuçlarını gördüklerini, tasarruf tedbirleri ve stok durumunda yapılan başarılı çalışmalarla hedefleri doğrultusunda ilerlediklerini vurgulayan Kaya, “Son yapılan hesaplamalarla 2009 yılı sonunda 5 milyon lira ilave tasarruf elde edildi. 2010 yılında da sıkı bir şekilde sürdürülecek uygulanmayla elde edilecek toplam gelirin 12 milyon liraya çıkarılması planlanıyor” şeklinde konuştu.