‘Yeni fırsatlar doğacak’

İş dünyasının duayen isimlerinden Bekir Okan iş yaşamının 50’nci yılına 2021’de girecek. Antep-Nizipli iş insanı Bekir Okan, 3 yaşında babasız kaldı, ‘Akıllı Bekir’ lakaplı bir çocukken, okula başladığı ilk yıllarda babasızlığın etkisiyle içine dönük bir çocukluk geçirirken, sonraki yıllarda derslerinde başarılı bir genç ve girişimci oldu. 11 yaşında buz satarak başladı parasını kazanmaya. Ticareti sokaklarda öğrendi. Ailesinin güçlü tarihi geçmişi onun da liderlik yönünü ortaya çıkardı. Öğretmenlik okudu ama ancak 6 ay öğretmenlik yaptı. 1971 yılında ilk girişimi olarak Dersanesini kurdu. Sonraki yıllarda ise dersanecilikten biriktirdiği sermayesiyle Antep’te sanayiye atıldı ve Beslen markasını kurdu. Makarnacılıkta başarılı oldu. Artık Antep sınırları ona yetmiyordu. 1980’de İstanbul’a geldi. 1983 sonrası ise hem işlerini, üretimini büyüttü hem de yurtdışına açıldı. Uzun dönem Türk Cumhuriyetleri’nin önde gelen yatırımcılarından oldu. Fabrika kurdu, satın aldı. Halen Kazakistan’ın en büyük makarna üreticilerinden. İşleri ise hep gelişti. Marko Polo tesisleriyle turizme atıldı. Enerji, inşaat, gıda derken o hep içindeki eğitim işene de odaklanarak 1999 yılında Okan Üniversitesi’ni kurdu. Tıp öğrencilerine iyi eğitim için de sağlık sektörüne girip Tuzla Araştırma ve Eğitim Hastanesi’ni hayata geçirdi. İş yaşamında uzun yıllar Orta Asya’da yatırım yapan iş insanı Bekir Okan son dönemde radarını Amerika’ya çevirdi ve Amerika’da da yatırım yapmaya başladı. Bekir Okan’la pandemi döneminde mesafeli bir buluşma gerçekleştirdik, sohbet ettik.

Üretmeye, yenilik peşinde koşmaya da devam ediyorsunuz…

Üretmek, çalışmak yaşam biçimimiz. 1970’lerden beri iş hayatındayım. Çok şey yaşadık. Krizlerimiz hiç bitmedi ama hep işe odaklandık. Her seferinde de yeni fırsatları gördük. Ben şimdi özellikle de üniversitemde okuyan gençlere yaptığım konuşmalarda hep söylüyorum, Nizipli Bekir yaptıysa siz de yaparsınız. Muhtar Kent yaptıysa siz de yaparsınız, Aziz Sancar yaptıysa siz de yaparsınız. Çalışın, azimli olun.

Pandemi size ne öğretti?

İş yaşamının 50’inci yılına giriyorum. En çok ne gördün dedin en çok kriz gördüm. Hem ülke olarak çok kriz yaşadık hem de çevremizdeki krizlerin etkisini yaşadık. Bu kez “Dünya durdu!” gibi oldu. Ben 12 krizi birebir yaşadım. 1971’de işe başladım. 1974 Kıbrıs Harekatı’ndan itibaren say bu zamana kadar. Krizlerden şunu öğrendim. Özkaynak güçlü olacak, bilmediğin işe girmeyeceksin. Güçlü kadron olacak. Tek adamlık yönetim değil, iyi ekibin olacak ama sen de işe hakim olacaksın. Şu an 5 bin kişi çalışıyor şirketlerimde. Sadece üniversitede 2 bin 200 kişi çalışıyor. Hepsine karşı, onların ailelerine karşı sorumluluğum var. İnşaat, turizm, enerji, sağlık, gıda şirketlerimiz var. Ama evet sağlık güvenliği yoksa gerisi yokmuş. Durmak yok, çalışmaya devam.

CANLANMA MARTTA OLACAK

Yurtdışı yatırımı ne oldu?

Miami’de 4 yıl önce proje başlattım. Oranın en yüksek binasını yapacağız. Projemiz çok kapsamlı. 320 odalı Hilton Oteli var. 5 katlı ofis. Daire alıyorsunuz. Otel sen gitmediğin zaman çalıştırıyor. Sen de ondan pay alıyorsun. Şanssızlığımız pandemi oldu. Marttan itibaren sektör canlanacak.

YÖNÜMÜZÜ ABD’YE ÇEVİRDİK

Peki Orta Asya’daki yatırımlarınız ne oldu?

Oralara çok iş yaptım. Şimdi yönümü ABD’ye çevirdim. Kazakistan Cumhurbaşkanı Nazarbayev benim dostumdu. Bana sürekli “Sakıp Ağa’yı getir, Rahmi Bey’i getir” derdi. Sakıp Bey, “Benin yönüm Batı” dedi, yatırım yapmak istemedi. Bizim şirketlerin yönü de daha çok Amerika olacak bundan sonra.