Güncelleme Tarihi:
Türkiye Bilimler Akademisi’nin (TÜBA) enerji raporunda, bitkisel yakıtların oranının artırılması için çiftçilerin, kavak, söğüt, meşe, karaçam gibi ağaçlardan enerji bitkisi tarımına teşvik edilmesi önerildi. Raporda düşük maliyetle üretilecek enerji bitkilerine Ar-Ge desteği verilmesi de teklif edildi. ‘Biyokütle Enerjisi Raporu’ hazırlayan TÜBA, her geçen gün kullanım oranı artan modern biyokütle enerjisi kullanımına geçilmesinin ülke ekonomisi ve çevre kirliliğini önleme açısından önem taşıdığına dikkat çekti. Raporda birçok ülkenin günümüzde kendi ekolojik koşullarına göre en uygun ve en ekonomik tarımsal ürünlerden enerji bitkisi olarak alternatif enerji kaynağı sağladığına dikkat çekildi. Türkiye’nin tarımsal potansiyeli ile ekolojik tarımsal yapıya sahip ülkeler arasında olduğu vurgulanan raporda şu öneriler yer aldı:
UYGUN MALİYETLİ ENERJİ
“Artan enerji talebini karşılayabilmek, güvenli enerji üretimi gerçekleştirebilmek, uygun maliyetli enerji tedarik edebilmek ve kalkınmayı sağlayabilmek amacıyla biyoyakıt üretimi yenilenebilir enerjiler arasında bir adım öne çıkmaktadır. Türkiye’de enerji ormancılığı yönünden ekonomik değeri yüksek ve hızlı büyüyen yerli ağaç türleri arasında, akkavak, titrek kavak, kızılağaç, kızılçam, meşe, dişbudak, fıstık çamı, karaçam, sedir ve servi ağaçlarını saymak mümkündür. Burada kavak, söğüt gibi oldukça fazla su isteyen ağaçların yanı sıra, kurak alanlarda yetişebilecek ağaçlara da önem verilmesi gerekmektedir. Enerji tarımı üretimine yönelik olarak, gerek Avrupa’da gerek ülkemizde modern biyokütle çevrim teknolojilerinin de kullanıldığı çalışmalar, küçük ölçekli olarak uzun yıllar önce başlamıştır. Bunlara örnek olarak mischantus ve tatlı sorgum, arundo donax bitkileri üzerinde yapılan çalışmalar gösterilebilir. Enerji tarımında ülkemizde henüz çok tanınmayan dünyada ise yavaş yavaş yaygınlaşmaya başlayan C4 enerji bitkileri arasında en çok yetiştiriciliği yapılan fil çimeni, tatlı sorgum, dallı darıdır.
KENT KİRLİLİĞİ AZALACAK
Biyokütle kaynakları olarak biyokütle, enerji bitkileri, enerji ormanları ve bunlardan türetilen yakıtların kullanılması ile hava kirliliğinden büyük ölçüde etkilenen birçok şehirde, kükürt dioksit ve benzeri zararlı gazların büyük ölçüde azalacağı da açıktır. Sıvı biyoyakıtların üretiminde maliyetlerinin yüksek olması ve devletin destek programlarına bağımlılık gibi dezavantajların giderilmesine yönelik adımların atılması gerekmektedir.
ENERJİ BİTKİSİNE TEŞVİK
Çiftçilerin, besin zincirinde yer alan bitki yetiştiriciliğinin yanı sıra enerji bitkisi tarımının da teşvik edilmesi ve ek gelir sağlamaları için düzenlemeler yapılmalıdır. Karbondioksit tutulumu yüksek olan enerji bitkilerinin yetiştiriciliğinin teşvik edilmesi ile küresel ısınma ve karbon tutma konuları da birlikte ele alınmalıdır. Biyoyakıt üretimi amacıyla bitki seçimi, dünya ve Avrupa trendlerine göre değil de, ülkemizin mevcut tarımsal altyapı ve sosyoekonomik düzeyi dikkate alınarak yapılmalı, enerji bitkilerine yönelik Ar-Ge çalışmalarının yanı sıra kurulacak sistemlerde bu bitkilerin artıklarının değerlendirilmesinin doğru olacağı düşünülmelidir.”
BU AĞAÇLARLA UYGUN TEDARİK SAĞLANABİLİR
TÜBA’nın son enerji raporunda, biyoyakıt oranını arttıracak ağaçlarla ilgili şu bilgiler yer aldı: “Artan enerji talebini karşılayabilmek, güvenli enerji üretimi gerçekleştirebilmek, uygun maliyetli enerji tedarik edebilmek ve kalkınmayı sağlayabilmek amacıyla biyoyakıt üretimi yenilenebilir enerjiler arasında bir adım öne çıkmaktadır. Türkiye’de enerji ormancılığı yönünden ekonomik değeri yüksek ve hızlı büyüyen yerli ağaç türleri arasında, akkavak, titrek kavak, kızılağaç, kızılçam, meşe, dişbudak, fıstık çamı, karaçam, sedir ve servi ağaçlarını saymak mümkündür.”