Yemeksepeti.com dünyaya açılıyor

eguler@hurriyet.com.tr

II. Bölüm: En çok ne yeniyor

- Kriz sizin işlerinizi etkiledi mi?

Sipariş sayısı anlamında bir düşüş gözükmüyor. Çünkü artık insanlar evde daha fazla zaman geçirmeye başladı. Eminim kriz yüzünden sipariş veremeyen ya da tutarı azalan çok insan vardır ama bir takım kesim artık evde yemek yemeği tercih ettiği için dengeleniyor.

Özellikle komün biraraya gelinen zamanlarda, mesela maç akşamları siparişlerde ciddi artışlar yaşanıyor.

- Peki sipariş çeşitlerinde veya tutarlarda bir değişiklik var mı?

Promosyon odaklılığı çok arttı. Özellikle pizza ve hamburgercilerin yaptığı '1 alana 1 bedava', işte '1 orta alana 1 kola bedava' gibi promosyonlu menülere ilgi çok yüksek. Promosyonun daha önem kazandığı, doğru promosyonu yapan restaurantın öne çıktığı ve tat hasssiyetinin bir nebze olsa da azaldığı bir dönem yaşıyoruz. Ucuz ürünlere ilgi artıyor.

- Restaurant tercihlerinde değişiklik var mı?

Ortalama paket tutarı nispeten yüksek restaurantlarda problem yaşanıyor. Lüks kebapçı, Çin mutfağı, dünya mutfağı... Bunlarda bir sıkıntı var. Ama kebap-lahmacun-pizza ve fast food iyi gidiyor, siparişler bu tarafa kaydı biraz.

- Şirketin ortaklık yapısı nasıl?

Şu anda dört ortağız. Üç kişi kurucu ortak, bir de European Founders Fund adında Alman ortağımız var.

- Yeni bir ortaklık var mı?

Hayır, şu an için yeni ortak almayı düşünmüyoruz.

- Teklif var mı?

Teklif var. İçeriden de dışarıdan da bazı teklifler geliyor.

Boğaziçi Bilgisayar Mühendisliği'nden mezun olduktan sonra ABD'ye yüksek lisans eğitimine giden ama aklına bu iş fikri düşünce okulu bırakıp Türkiye'ye gelen şirketin 33 yaşındaki Genel Müdürü Nevzat Aydın ile tüm serüveni ve geleceği konuştuk. Röportaj yarın da devam edecek...

- Alman ortak ne zaman geldi? 
 
Alman ortağımız geçtiğimiz sene şirketimizin yüzde 20'sini satın alıp bize katıldı.

- Kim peki bu Alman ortak?

Kendileri Almanya'daki Ebay'i kurup satan bir şirket. Birebir Facebook'un ortaklarından olan çok büyük, e-ticarette çok tecrübeli bir grup. Türkiye'de yatırım yapmak istiyorlardı, araştırınca da bizi bulmuşlar ve geldiler. Şu anda bize para haricinde bize pek katkıları yok ama yemeksepeti.com'un uluslararası alana açılma zamanı geldiğinde bize önemli katkıları olacak.

- Var mı öyle bir plan?

Bu sene sonuna kadar iki farklı ülkede olacağız.

- Nerede?

Şu anda onu söylemiyoruz ama bir ülke yakınımızda bir ülke buradan oldukça uzakta olacak. Ondan sonra oralardaki performanımıza göre olabileceğimiz başka pazarlara da açacağız.

- Kendi isminizle mi gireceksiniz?

Yok hayır, lokal isimlerle gireceğiz.

- Yemeksepeti.com'un yurtdışındaki benzerlerine göre büyüklüğü nedir?

Biz Türkiye'de online yemek siparişi olarak tanımladığımız  pazarın yüzde 99'una hakimiz. Dışarıda da sipaiş sayısı anlamında bizden daha büyük bir firma var mı derseniz, yok. Çin ve Japonya'yı dil bariyeri nedeniyle bilmiyorum ama diğer ülkelerde yok. Kendi kategorimizde dünyanın en büyük firmalarından biriyiz.

- Aynı sistemi mi yurtdışına taşıyacaksınız?

Çok benzerini yurtdışına taşıyacağız. Her ülkenin ödeme sistemleri farklı. Mesela kredi kartı pos cihazı olmuyo baka bir ülkede, ama başka bir ülkede ödenebiliyor. Bazı ülkelerde online kredi katı ödemesi çok yaygın ama bizde çok düşük.

Ufak tefek detaylar hariç modele sadık kaldığımız, yine parayı restauranttan aldığımız ve kullanıcıdan para almadığımız bir sistemi yurtdışına götüreceğiz.

- Yerel ortak alacak mısınız?

Şimdilik almayı düşünmüyoruz.
 
- yemeksepeti.com işi nereden çıktı?

Ben 1999 yılında Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliğini bitirdim. Hemen arkasından da ABD'de işletme mastırına gittim. Orada asıl amacım Silikon Vadisi'ne gitmekti. Ne olup ne bitiyor, amazon, yahoo, ebay gibi firmalar ne yapıyor onu görmek istiyordum.

Orada kaldığım 1 sene aslında benim için çok şanslı bir dönemdi. Hem bir sürü firmanın çıkışını hem de bazılarının batışını gördüm.

- Tam dot-com balonuna denk geldiniz...

Evet, internet sektörünün önce parladığı sonra da patladığı o dot-com balonuna denk geldim.

O zaman okulda şöyle ilanlar vardı; işte macromedia bilenler aranıyor, 2 milyon dolar maaş verilecek... Öyle zamanlardı. Paranın o kadar suyu çıkmıştı. Derse giriyordum, millet konuşuyordu... İşte şu adam bir site kurmuş 3 milyona satmış, öbürü 5 milyona satmış... Acayip bir ortamdı. Ama balon da çok kötü patladı, Nasdaq filan çok kötü çöktü.

- Sonra?

Orada okuyabildiğim herşeyi okudum, herkesle konuştum, herşeyi araştırdım ve şuna inandım: Türkiye'de internet inanılmaz patlayacak. Belki şimdi değil ama bir süre sonra kesin patlayacak. Sonuçta büyük bir de genç nüfus avantajımız var.

ABD'de evde otururken yiyecek siparişi verdiğimiz internet siteleri vardı ve bu sistem Türkiye'de de olabilir mi diye düşündüm, fikrimi anlattım. Etrafa sorduk, anketler yaptık ve baktık ki böyle bir pazar olabilir. Zaten o fikrimi anlattığım arkadaşlarım da şu andaki ortaklarım.

- Onlar ne iş yapıyorlardı?

Birinin kendi reklam ajansı vardı, diğeri de Citibank'ta çalışıyordu.

- İşin nasıl başladığına geri dönelim...

Benim ABD'deki okulda 6 dersim vardı ve bu fikir kafamda olgunlaşınca okulu bırakıp Türkiye'ye geldim. Doğru zaman, doğru yer, doğru proje... Bu, bu zamandı.

Hiç unutmam, babama gittim dedim ki; 'ben böyle birşey düşünüyorum ve bununla ilgili Türkiye'ye gelmek istiyorum.'

Bana 'kaç dersin var, bitirip de gelsen olmuyor mu?' dedi. Ben de 'olabilir tabii ama bunun şimdi doğru olduğunu düşünüyorum. Deneyeyim bir kere, olmazsa döner okulu bitiririm' dedim.

- Tam da krizde geldiniz...

Evet ama iyiki de gelmişim. Çünkü kriz patladıktan sonra iş bulma kaygısıyla Türkiye'yi dönmeyi düşünmeyecektim ve başka bir iş bulacaktım, başka bir hayatım olacaktı. O riski alıp geldim. Sonuçta üç ortak full time bu işe 2000 eylülde çalışmaya başladık, 2001 ocakta online olduk.

- Büyüme nasıl oldu?

Bizim başabaş noktasına gelmemiz 4 seneyi buldu. Yavaş yavaş gittik ama son 2-3 senede bu internetin her yere girmesiyle olay kopar noktaya geldi. İlk dört sene işin iyi gittiğini görüyorsunuz ama belli bir de dayanma gücü var. Sonuçta kimsenin ailesi paralı, zengin aileler değil. Elimizde avucumuzda ne varsa bu işe koyduk. Hakikaten dayandık, 4 sene sonunda iş patlama noktasına geldi.

- Ne kadarlık bir sermaye ile başladınız?

80 bin dolar ile kurduk şirketi.

- Kaç kişi vardı ilk başta?

Biz üç ortak dahil toplam 5 kişi ile başladık. Şimdi ise 74 kişiyz.

- Yeni bir bir yatırım hedefi var mı?

Bizim için en önemlisi yemeksepeti'nin yüzünün değişmesi olacak. Bu çok radikal bir adım. Yüzümüzle birlikte iş yapış şekli de değişecek. Kullanıcının yarattığı içeriğin daha önemli olduğu bir içeriğe doğru gidiyoruz. Yemek keyfinin biraz daha paylaşıldığı bir yapı olacak.

- Yeni site ne zaman yayında olacak?

Hedefimiz mayıs ayı içerisinde yayına girebilmek.

YARIN: En çok hangi mutfak ilgi görüyor? açık ara önde olan yiyecek hangisi? Pizzada tercihler nasıl? Yiyecek tercihleri illere göre değişiyor mu? Kaç restaurant var, kaç restaurant çıktı? Son zamanlarda kapanan restaurant sayısı arttı mı? En çok sipariş alan restaurant hangisi? Parayı nereden kazanıyor?