Güncelleme Tarihi:
Milli Enerji ve Maden Politikası kapsamında gerçekleştirilen “Akademisyenlerle İstişare Toplantısı”nda konuşan Bakan Albayrak, önceki gün Rüzgar YEKA ihalesi için son tekliflerin alındığını ve bu projenin Milli Enerji ve Maden Stratejisi’nin kritik ayağını oluşturduğunu vurguladı. İhale için dünyanın en büyük ilk 10 rüzgar türbini üreticisinin 8’inin teklif verdiğini anımsatan Albayrak, “Bundan, inanılmaz bir gurur duydum. Bu proje, yerlileşmenin önünün açılması açısından önemli bir adım. Gelen bu teklifler, Türkiye’nin tüm bu yaşananlara rağmen hem cazip hem de güvenilir ülkelerden biri olduğunu ortaya koyuyor” şeklinde konuştu. Albayrak, bu projeyi, Türkiye’nin bölgesel bir enerji üretim üssü olması amacıyla ve rüzgar teknolojisinin üretiminde yerli mühendis istihdam edilmesi şartıyla hayata geçirdiklerini söyleyerek, “İnşallah süreç haftaya açık eksiltme usulüyle yapılacak ihalede neticelenecek” dedi.
NÜKLEERE İNSAN KAYNAĞI LAZIM
Enerji ve madende yılda ortalama 55 milyar dolarlık bir ithalatın söz konusu olduğunu hatırlatan Albayrak, nükleer enerjinin gelecek dönemin önemli konuları arasında yer alacağını ifade etti. Türkiye’nin ilk nükleer santrali olma özelliğini taşıyan Akkuyu Nükleer Santrali’yle (NGS) ilgili bu yıl önemli süreçler yaşandığını belirten Albayrak, şöyle konuştu: “Akkuyu NGS’de inşallah bu yıl sonuna kadar temel atma sürecine yürüyeceğiz. Sinop Nükleer Güç Santrali için de görüşmelerimiz nihai noktaya geldi. 2023’te ilk reaktörü devreye alarak başlayan süreçle, 2030’a kadar inşallah üç nükleer santralimizi de devreye alacağız. Santrali çalıştıran mühendisi de yetiştirerek, buna hazır olmamız lazım. Kaç tane nükleer ile ilgili bölümümüz var? Yok denecek kadar az. Peki 2023, 2030 diyorsak bu alanda en az doktoralı yetişmiş insan kaynağına ihtiyacımız varsa bu çalışmaları birlikte yürüteceğiz. Sizlere de iş düşüyor. Milli Enerji ve Maden Politikası ışığında sizlerle eğitim, müfredat, enerji diplomasisi gibi önemli konularda iletişim yönünde adımlarımız olacak.”
Türkiye’nin kendi SCADA sistemlerini geliştirmesinde üniversitelerin daha fazla devreye girmesi gerektiğini vurgulayan Albayrak, “Kim süreçleri yavaşlatıyorsa bilmiyorum ama süreçleri daha da hızlandıracak ve özel sektörle işbirliği yapacağız. Kimse alınmasın, gocunmasın. Öte yandan, Türkiye Atom Enerjisi Kurumu (TAEK) artık sadece düzenleyici bir kurum olarak değil, üniversiteler ve sanayi ile iş birliği içinde olacak. Önümüzdeki dönemde daha somut bir şekilde açıklayacağımız proje bazlı adımlarla TAEK’i çok farklı bir noktaya dönüştüreceğiz” dedi.