Güncelleme Tarihi:
Geçen Nisan ayında Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek’in, gündeme getirdiği ve sermaye sıkıntısı çeken yatırımcıları destekleyecek girişim sermayesi fonları için düğmeye basıldı. Düne kadar Türkiye’de yurtdışında kurulu 30’dan fazla girişim sermayesi fonu bulunuyor. 2014 yılında ise yapılan bir düzenleme ile de girişim sermayesi yatırım fonlarının, yurtdışında olduğu gibi Türkiye’de de yatırımcılara destek olmasının önü açıldı. İki yıl aradan sonra da önümüzdeki günlerde birer birer girişim sermayesi yatırım fonları kurulması bekleniyor. Bu konuda ile adımı da Ak Portföy, attı.
Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD) Başkanı ve Ak Portföy Genel Müdürü Dr. Alp Keler, dünyada önem kazanan girişim sermayesinin Türkiye’de de yeni yeşeren alanlardan biri olduğunu söyledi. Türk halkının dinamik ve girişimci yapısı dikkate alındığında girişimlerin sermayelendirilmesine dayalı enstrümanların popüler olacağını belirten Keler, şirket olarak hem girişim sermayesi yatırım fonu hem de gayrimenkul yatırım fonu konusunda ilk adımı attıklarını kaydetti.
BU FON YATIRIM YAPIYOR
Alp Keler, 2014’te yapılan düzenleme ile girişim sermayesi yatırım fonlarının yatırımcılara, kolayca yatırım yapma olanağının sağladığını ifade ederek, “Yani nitelikli yatırımcılar, fonların katılma paylarını satın alabilecek. Yatırım sonrası fon süresinin sonunda fondaki tüm varlıklar nakde döndürülecek. Fonda oluşacak kazanç payları oranında herhangi bir iskonto ve piyasa riskine tabi olmadan geri alınabilecek” dedi.
Düzenlemenin, Türkiye’de girişim sermayesi yatırımının, yatırım fonları üzerinden tabana yayılabilmesinin önünü açtığını vurgulayan Keler, böylece bu ürünün; emeklilik fonları, hayat sigorta şirketleri, vakıf ve sandıklar gibi düşük oynaklık, yüksek getiri hedefleyen ve orta-uzun vadede likidite ihtiyacı olmayan yatırımcılar tarafından da tercih edilen ürünler arasında olacağını söyledi.
VERGİ AVANTAJI YÜKSEK
Alp Keler, girişim sermayesi yatırım fonlarının ciddi vergi avantajı olduğunu da hatırlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye’de tam mükellef tüzel kişiler, fona yatırdıkları miktarı dönem karının yüzde 10’unu ve öz sermayelerinin yüzde 20’sini aşmayacak şekilde vergi matrahlarından indirebiliyorlar. Bu indirim, fon paylarının, fona iadesinde geri ekleneceğinden, fon süresi boyunca bir vergi ertelemesi söz konusu olacaktır. Ek olarak, tam mükellef tüzel kişilerin fonlardan elde edeceği kar payları da iştirak kazancı olduğundan Kurumlar Vergisi’nden istisna edilmiştir.”
YÖNETİME KARIŞMIYOR
Alp Keler, Türkiye’nin ilk girişim sermayesi fonunu kurduklarını ve yüksek büyüme potansiyeline sahip, sektöründe ve bölgesinde lider olma arzusu taşıyan, karlılığını artırmak isteyen şirketlerin fonun yatırım hedefinde olduğunu belirterek, “Fon, yönetim kurulu seviyesinde kararlara katılıyor, şirketin günlük işlerine karışmıyor. Ortaklar ile kazan-kazan prensibine dayanan, iki tarafın da menfaatlerinin paralel olmasını sağlayacak bir şekilde ilerliyor ve bunu ilk başta anlaşma aşamasında belirleniyor. Ortalama 5 yıllık süre sonunda ortaklarımızla beraber tüm taraflar için faydalı olacak şekilde çıkış alternatiflerini ortaklığın en başında birlikte belirleniyor” şeklinde konuştu.
Alp Keler, yeni kuracakları gayrimenkul yatırım fonu hakkında da, “Türkiye’de bazı temel varlık sınıflarının sermaye piyasasına kazandırılması konusunda daha fazla yol kat edilmesi gerektiği açık. Gayrimenkul de bunlardan biri. Ülkemiz insanının temel yatırım araçlarından biri olan bu varlık sınıfı birçok farklı sebeple yeterinde menkulleştirilemedi” dedi.
GAYRİMENKUL YATIRIMCISINA MÜJDE
Alp Keler, gayrimenkul yatırım fonu hakkında bilgi vererek, fonlar sayesinde nitelikli yatırımcıların gayrimenkul sektörüne uzun vadeli yatırım yapabileceklerini söyledi. Dünyada da emeklilik fonlarının yüzde 9’unun gayrimenkule yatırım yaptığını, bunun da Türkiye’deki emeklilik fonlarında 5 milyar TL’lik yatırım potansiyeli anlamına geldiğini belirten Keler, gayrimenkul sektörüne uzun vadeli kaynak yaratılacağını vurgulayarak, şunları söyledi:
“Yatırımcılar tek bir gayrimenkule yatırım yerine fona yatırım yaparak birçok gayrimenkule yatırım yapmanın avantajına sahip olacak. Diğer varlık grupları ile düşük kolerasyona sahip olması ve çeşitlendirme yaparak yatırımcıları koruyabilmesi de fonun önemli avantajları arasında. Fonlar kurumlar vergisinden muaf olacak. Fon; ofis, depo, okul, öğrenci yurdu, otel, arsa, konut, alışveriş merkezi, hastane gibi çok geniş gayrimenkule yatırım yapabilir. Bunun yanında kira sertifikası ve gayrimenkul sertifikası gibi sermaye piyasası araçlarına da yatırım yapmak mümkün.”
5 SORUDA GİRİŞİM SERMAYESİ YATIRIM FONU
1-) Girişim Sermayesi Yatırım Fonu’nun (GSYF) nedir?
Finansal gücü olmayan yatırımcıların yatırım fikirlerini gerçekleştirmelerini sağlayan yatırım enstrümanı.
2-) GSYF’nin amacı nedir?
Büyümeyi amaçlayan şirketlere sermaye desteği sağlayarak ortak olur. Şirketin büyümesine paralel olarak yatırımcılarına piyasa değeri üzerinden getiri sağlamayı hedefler.
3-) Fon, şirkete nasıl ortak oluyor?
Fon, büyüme potansiyeli olan şirketlere sermaye artırımı veya hisse alımı ile ortak olabilir. Ortaklık ile elde edilen şirket payları; ortalama 5 sene gibi fon süresi içerisinde piyasada ticari ve finansal bir alıcıya satılarak ya da halka açılarak nakde dönüştürülüyor ve oluşan kar yatırımcılara dağıtılıyor.
4-) Yatırım yapılan şirkete avantajı nedir?
Fon, sayesinde şirketlerin öz sermaye ve borç oranlarının iyileşmesi sonucu kredibilite artışı sağlanıyor. Yeniden yapılandırma, büyüme ve iyileştirme projeleri için ortalama 5 yıl ile bankalara göre daha uzun vadeli kaynak sağlanıyor. Projeler için fon yöneticisi tarafından destek veriliyor. Şirketin hisseleri kurumsal yatırımcıya satılıyor, bu da hisse senedi için değer yaratıyor.
5-) Fon, şirketin yönetimine karışıyor mu?
Fon, yönetim kurulu seviyesinde kararlara katılıyor, şirketin günlük işlerine karışmıyor.
KÜÇÜK İŞLETMELER İÇİN BÜYÜK AVANTAJ
Alp Keler, girişim sermayesi yatırım fonlarının dünyadaki gelişimi hakkında şu açıklamaları yaptı: “Dünyada emeklilik fonlarındaki varlıkların yüzde 5’i girişim sermayesi yatırımlarına yönlendiriliyor. Türkiye’de emeklilik varlıklarının 50 milyar TL’yi aştığı düşünülürse, bu durum sadece emeklilik tarafında 2-3 milyar TL’lik bir potansiyel olduğunu gösterir. Aile Ofislerinin ve Devlet Varlık Fonlarının Girişim Sermayesi dağılımı; sırasıyla yüzde 10 ve yüzde 18’dir. Küçük işletmelerden oluşan Türkiye ekonomisi, ulusal ve uluslararası girişim sermayesi yatırımcıları için gözde yatırım pazarlarından birisi. Bu pazarın yakın gelecekte hızlı bir şekilde gelişme potansiyeli bulunuyor.”