Yatırımcının risk iştahı azaldı

Güncelleme Tarihi:

Yatırımcının risk iştahı azaldı
Oluşturulma Tarihi: Mart 15, 2017 20:53

3,5 milyon fon yatırımcısı, 2016’da yüzde 8.3 getiri sağladı. Gerek ekonomideki daralma gerekse dövizdeki dalgalanma nedeniyle yatırımcının risk iştahı bozulunca, yatırım fonları arasında kısa vadeli borçlanma araçları ile para piyasa fonları ön plana çıktı.

Haberin Devamı

Yatırım fonları pazarı, 2016’da, yüzde 14 büyüyerek, 43 milyar TL büyüklüğe ulaştı. En çok büyüyen fonlar ise para piyasası fonları, kısa vadeli borçlanma araçları, sabit getirili ve değişken fonlar oldu. Varlıkların 30 milyar TL’sini oluşturan para piyasası fonları, yüzde 64 büyüme gösterdi. Bu da; geçen yıl, ekonomide yaşanan dalgalanmalar nedeniyle yatırımcıların geçen yıl risk almaktan kaçıp, düşük vadeyi seçtiklerini ve getiride de daha muhafazakar davrandıklarını gösteriyor. Bireysel yatırımcılara sunulan fon sayısı yaklaşık 395 adet ve bunlardan 51’i para piyasası fonları. Türkiye’de fonların yatırımcı sayısı ise 3,5 milyon seviyesinde. Bunların büyük kısmı da, yaklaşık 2,8 milyon adedi, para piyasası fonlarında.

PİYASALARDAKİ DALGALANMA

Haberin Devamı

İş Portföy Genel Müdürü Tevfik Eraslan, birçok açıdan zor bir yıl olan 2016’da, yatırım fonlarına yüzde 6 düzeyinde reel nakit girişi olduğunu ve fonların yatırımcılarına ağırlıklı ortalama yüzde 8,3 getiri sağladığını söyledi. Eraslan, geçen yıl, içeride tedirginliğin arttığı, dövizde dalgalanmaların yaşandığı yılın ikinci yarısında yatırımcıların risk iştahında ciddi bozulmaların olduğunu belirterek, şunları söyledi: “Bu dönemde yatırımcılar bir miktar döviz cinsi yatırım araçları içeren fonlara yönelse de yoğun para girişi olan fonlarımız para piyasaları ve kısa vadeli borçlanma araçları fonları oldu. Dalgalanmaların yoğun yaşandığı, TL’nin ciddi değer kaybettiği geçtiğimiz yıl; gerek getiri gerekse büyüme anlamında öne çıkan fonlar, kamu dış borçlanma araçları fonları başta olmak üzere yabancı ve döviz cinsi yatırım araçları içeren fonlar, altın fonları ve muhafazakar-temkinli değişken fonlar oldu. Diğer taraftan hisse senedi fonları içinde tematik olanlar da döviz cinsi fonlarla yarışacak düzeyde performans gösterdi. Örneğin, teknoloji hisse senedi fonumuz ve İş Bankası iştirakleri hisse senedi fonumuzun getirileri 2016 yılında yüzde 20 seviyesinin üstünde oldu.”

DEĞİŞKEN FONLAR ÖN PLANA ÇIKACAK

Garanti Portföy Genel Müdürü Mahmut Kaya, 2016’da, yatırım fonlarının yüzde 60’ının enflasyonun üzerinde performans sergilediğini belirterek, şunları söyledi: “Geçtiğimiz yıl altın fiyatları ve döviz kurlarındaki yükselişin etkisiyle, en iyi getiriyi sağlayan fonlar; altın, gümüş, emtia, eurobond ve yabancı varlık sınıflarına yatırım yapan fonlar oldu. Bunu hisse senedi fonları ve değişken fonlar takip etti. Özellikle hisse senedi fonlarının performansının BIST100 endeksinden daha yüksek olması, fonlara yatırım yapmanın avantajını göstermektedir. 2017’nin başlarına baktığımızda, genel olarak para piyasası ve kısa vadeli borçlanma araçları fonları dışındaki fonları tercih eden yatırımcıların daha tatminkar getiriler elde ettiğini görüyoruz. Aktif yönetilen ve farklı varlık sınıflarına aynı anda yatırım yapabilen değişken fonların önümüzdeki günlerde ön plana çıkacağını düşünüyoruz. Bu tür fonlar tek bir varlık sınıfına yatırım yapmak yerine, tek bir fon içerisinde farklı yatırım enstrümanlarına yatırım yapma yeteneğine sahip olabildiği için çeşitlendirme imkanı sağlamaktadır.”

Haberin Devamı

BU DÖNEMDE HİSSE SENEDİNDE SEÇİCİ OLUN

İş Portföy Genel Müdürü Tevfik Eraslan, 2017 başında yurt dışında risk iştahında yaşanan artışın, iskontolu olan Türk hisse senetlerine olan talebi artırdığını ve hisse senedi fonlarının iki aylık getirilerinin yüksek seyrettiğini belirterek, şunları söyledi: “TL’nin dolara karşı zayıf performansı ise yabancı para cinsi varlıklara yatırım yapan yatırım fonlarının getirilerine pozitif yansıdı. Hisse senedi piyasasında yatırım yaparken seçici olmanın faydalı olacağını düşünüyorum. Bu bağlamda, düzenli temettü ödeyen hisse senetlerinin ön plana çıkacağına inanıyorum. Bir şirketin düzenli olarak temettü ödemesi, şirket iş planının ve yönetiminin istikrarına işaret etmektedir. Özel sektör borçlanma araçları yatırım fonları, TL cinsinden getirilerindeki rekabetçi performanslarıyla mevduata ciddi alternatif olmaya devam ediyor. Bu fonlar özellikle ülkemizin önde gelen şirketlerinin ihraç etmiş olduğu borçlanma araçlarına yatırım yaparak, hem yatırımcılarına hem de ülke ekonomisine fayda sağlamakta. Ayrıca, içeriğindeki değişken faizli kıymetler sayesinde, diğer sabit getirili enstrümanlara kıyasla fiyat değişkenliği görece düşük olup, yatırımcılarına daha düzenli bir gelir kaynağı oluşturmaktadır.”

Haberin Devamı

OYNAKLIK ARTTI, REEL GETİRİ YARATMAK ZOR

Ak Portföy Genel Müdürü Dr. Alp Keler, mevcut yatırım tercihlerinin mevduat başta olmak üzere geleneksel enstrümanlardan yana olduğunu belirterek, şunları söyledi: “Geçmişte faiz enstrümanlarının sağladığı reel getiri göz önüne alındığında bunun rasyonel bir tercih olduğu söylenebilir. Ancak Türkiye’de, yatırım ortamı bir dönüşüm içerisinde. Volatilitenin arttığı ve reel getiri yaratmanın gün geçtikçe zorlaştığı finansal piyasalarda doğru bir varlık dağılımına yatırım yapmak gerekiyor. Bu gereklilik yatırımcıların stratejik çoklu varlık dağılımı fonlarına yönelmesini sağlıyor. 2017’ye global anlamda hisse senedi piyasaları oldukça başarılı bir giriş yaptı. Buna paralel olarak Türkiye’nin de içerisinde bulunduğu gelişmekte olan ülkelerde de ciddi getiriler şimdiden elde edilmiş durumda.”

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!