Yatırımcı yönünü Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerine çevirdi

Tekstil başta olmak üzere, tarım, hayvancılık, turizm, madencilik ve enerji sektörlerinde büyük potansiyel barındıran bölgede, çözüm sürecinin konuşulmasından bu yana arsa talebinin yanı sıra yatırım için bilgi amaçlı meslek odalarını arayanların sayısı da her geçen gün artıyor.

Hakkari Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Şen, AA yaptığı açıklamada, şantiye basıp araçları yakma ve çalışanları kaçırma döneminin geride kaldığını belirterek, bölgede oluşan havaya dikkati çekti. Yıllardır ticaret ve yatırımdan söz edemediklerini anlatan Şen, huzur ve güvenliğin gerçekleşmesinin en büyük hayalleri olduğunu dile getirdi.

Çözüm süreci ile beklentilerin de değiştiğine işaret eden Şen, “İyi gelişmeler var. Daha da güzel olacağına inanıyoruz. Yol yapan şirketin şantiyesi basılıp araç ve ekipmanları artık yakılmıyor. Son 3-4 yıldır ne yatırım talebi ne de beklentimiz vardı. Huzurun olmadığı bir yerde yatırım da olmaz. Bu süreçle hava yumuşadı. Eskiden kış bitsin, bahar gelsin gibi beklentimiz yoktu. Şimdi kar bir an önce erisin, işlere başlayalım istiyoruz” dedi.

Hakkari'de bir süre önce tekstil yatırımı yapan İstanbul merkezli bir firmanın çözüm süreciyle kapasite artışına gitme kararı aldığını ve istihdam edilen kişi sayısını iki katına çıkaracağını dile getiren Şen, bilgi amaçlı arayan yatırımcıların sayısında da ciddi bir artışın olduğunu vurguladı.
Ahmet Şen, şunları kaydetti:

“Çözüm süreci bölgeye çok büyük bir heyecan getirdi. Herkeste bir rahatlama var. İnsanlar arayışlara girdi. Zengin maden kaynaklarınız var. Özel sektörün çalıştırdığı 6 maden ocağından sadece bir tanesi çalışıyor. Kapalı olanların açılması için çalışmalar başladı. Temeli atılmış barajlar ve havalimanı yatırımları güvenlik sebebiyle durmuştu. Bunların yapımına yeniden başlanmasını bekliyoruz.”

Diyarbakır'da 200'ün üzerinde firma yer bekliyor

Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Remzi Can da 21 Mart'tan sonra ciddi bir yatırım talebi aldıklarını söyledi. Ergani yolu üzerindeki 1. Organize Sanayi Bölgesi'nde (OSB) yer kalmadığını, arsa tahsisi konusunda 3 bin 200 dönümlük yeni bir OSB alanı için çalışma yaptıklarını belirten Can, ayrıca 200'ün üzerinde firmanın başvuruda bulunduğunu kaydetti. Can, en fazla arsa talebinin tekstil firmalarından geldiğini bildirdi.

Çözüm süreciyle Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinin yatırımcının ilgi odağına oturduğuna değinen Remzi Can, 29 Mart-1 Nisan tarihleri arasında düzenledikleri “Ortadoğu Ahşap İşleme Makineleri Fuarı”nın ilk kez çok büyük ilgi gördüğünü kaydetti.

Can, “Geçmişte kendimizin çalıp oynadığı fuarımıza bu yıl 12 ülkeden firmalar katıldı, 25 bin kişi ziyaret etti. 11 Nisan'da açılacak inşaat fuarına ciddi bir katılımcı talebi var. Geçmişte firmalar risk alıp katılmıyordu. Süreç barışa doğru gidince insanlar bölgedeki yatırım boşluğunu doldurmak için harekete geçti” diye konuştu.

Türkiye'yi gezerek süreci anlatacağız

Remzi Can, çözüm sürecine destek amacıyla, Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası üyelerinden oluşan heyetlerin Marmara, Ege, Karadeniz, İç Anadolu ve Akdeniz bölgelerine ziyaretlerde bulunma kararı aldığını ifade ederek “Bu bölgelerdeki illerin sanayi, ticaret ile ticaret ve sanayi odası üyeleriyle görüşerek çözüm sürecini anlatacağız. İşadamlarına Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinin yatırım potansiyellerini anlatarak, yatırıma çağıracağız. Bölgenin her alanda büyük bir potansiyeli var. Artık kimse güvenlik endişesi taşımasın” dedi.

Süreci koşulsuz, şartsız destekliyoruz

Bingöl Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Zahir Karlı ise yatırımcının güvenli bulduğu yeri tercih ettiğini söyledi.
Çözüm sürecinin yatırıma mutlaka olumlu yansıyacağını vurgulayan Karlı, “Güvenli ortam, yatırımı mutlaka olumlu etkiler. Biz bu süreci koşulsuz, şartsızdestekliyoruz. Bu sıkıntıyı biz çekiyoruz. Kanın durması için ne gerekiyorsa yapılsın. Bölgede kimsenin bir ön şartı yok. Bu iş bitsin de nasıl biterse bitsin. Üzümü yiyelim bağcı ile işimiz yok” şeklinde konuştu.

Yatırım için oluşan olumlu havanın teşviklerle desteklenmesi gerektiğine dikkati çeken Karlı, ayrıca Bingöl, Muş, Bitlis, Tunceli gibi illerin, Malatya, Elazığ, Diyarbakır ve Şanlıurfa ile aynı teşvik paketinde olmasının haksız rekabete yol açtığını aktardı.

Karlı, teşviklerde gelişmeyen iller lehine “ayrımcılık” yapılmasını isteyerek, “Çözüm sürecinin yatırıma yansıması olur. Güvenli bir ortam mutlaka yatırımı tetikler. Bu sürecin yeni desteklerle canlandırılması lazım. Gelişmemiş illere ayrıcalık tanımak lazım. Biz Muş, Bitlis ile rekabet edebiliriz ama Malatya ve Elazığ'la yarışamayız” diye konuştu.