Yatırımcı bakanlıklar ‘biraz esneklik’ istedi Mali Kural 2012’ye kaldı

Güncelleme Tarihi:

Yatırımcı bakanlıklar ‘biraz esneklik’ istedi Mali Kural 2012’ye kaldı
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 12, 2010 00:00

Hükümetin Mali Kural Tasarısı’nı ekim ayına bırakmasının arkasında yatan gerekçeyi Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün açıkladı. Ergün, “Yatırımcı bakanlıklar Mali Kural’da biraz esneklik istedi. Yasanın ekim ayına kalmasıyla birlikte daha rahat tartışılabilecek” dedi. Ergün, Mali Kural’ın 2012 bütçesine yansıyabileceğini söyledi.

EKONOMİNİN patronu konumundaki Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın, “Türkiye’nin gelecek 10 yılının yol haritası” diye tanıtıp, Haziran 2010 sonuna kadar çıkacağını açıkladığı Mali Kural Tasarısı’nın ertelenmesinin altından “yatırımcı bakanlık baskısı” çıktı. Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, “Mali Kural’da büyüme yüzde 5, bütçe açığının GSYH’ye oranı da yüzde 1 olarak öngörülmüştü. Bu sınırlar yatırımcı bakanlıklara fazla dar geldi. Yatırımcı bakanlıklar biraz esneklik istedi. Yasanın çıkışının ertelenmesiyle birlikte yeniden tartışma şansı olacak” dedi.

Son anda haziran

Nihat Ergün, bakanlığının faaliyetlerini anlattığı sohbet toplantısında, Mali Kural’ın ertelenmesiyle ilgili sorular üzerine şunları dile getirdi: “Mali Kural formülü, akademisyenler, IMF, Dünya Bankası, sivil toplum örgütleri ve köşe yazarlarıyla tartışıldı. Düzenlemenin haziranda TBMM gündemine getirilmesi aniden çıktı. Meclis’te işler nasıl olsa 8-10 gün uzar, bu arada Mali Kural da geçebilir düşüncesi oluştu. Ancak, yetişmedi ve biraz daha tartışalım düşüncesi doğdu.”

İkinci tüp geçiş örneği

Ergün, tartışmanın kaynağında yatırımcı bakanlıkların olduğunu vurgulayarak, şunları söyledi: “Mali Kural’ın yeteri kadar esnek olup olmadığı konusunda yatırımcı bakanlıkların tereddütleri ortaya çıktı. Örneğin, hükümetimiz İstanbul Boğazı’nda lastik tekerlekli araçların geçişi için de ikinci tüp geçiş öngörüyor. Bu gündeme geldiğinde Mali Kural izin verecek mi? Mali Kural, bu geçidin yapılmasında ne kadar borçlanmaya izin verebilecek. Yatırımcı bakanlıklar bu tür konuları daha net görmek istiyor. Bize göre formül esnekliği sağlıyor ama yine de tartışmakta yarar var.”

İhtiyatlı iyimserlik

Yüzde 5 büyümenin Türkiye için “ihtiyatlı iyimserlik” anlamına geldiğini kaydeden Nihat Ergün, şöyle devam etti: “Aslında büyümenin yüzde 5’in üzerinde olması gerekir. Büyümenin de artık özel sektör ve özel tüketim kaynaklı olduğunu biliyoruz. İşte bu ortamda Mali Kural’la konulacak sınırların daha iyi izaha ihtiyacı var. Ancak, Mali Kural’dan vazgeçmek söz konusu değil. Mali Kural ilk gündeme geldiğinde çok destek gördü. Ertelenmesiyle birlikte olumsuz yorumlar ortaya çıktı. Ekim ayında yeniden gündemimize aldığımızda bu olumsuz yorumlar değişecektir.”

2012’de devreye girer

Nihat Ergün, Mali Kural Tasarısı’nın ekim ayında gündeme geleceğini vurgulayarak, şunları dile getirdi: “2011 Bütçesi’nde Mali Kural söz konusu olmayacak. 2012 Bütçesi’nin Mali Kural çerçevesinde hazırlanması söz konusu olacak. Mali Kural, makro ekonomik dengeleri korumak açısından bir iradeyi ortaya koyacaktı. Hükümetimizin zaten böyle bir iradesi var. Mali Kural’ın devreye girmesi, bir anlamda çift dikiş olacaktı.”

KOSGEB, 50 ili geçti 81 ilde örgütlenecek

SANAYİ ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı’nın (KOSGEB) 81 ili kapsayan bir örgütlenmeye hazırlandığını belirterek, şunları söyledi: “Şu anda 50 ili geçtik. Bu yıl sonuna kadar 81 ilde KOSGEB örgütlenmesi tamamlanır. Bu birimler illerdeki KOBİ’lere daha yakın olacak. Ayrıca Kalkınma Ajansları’yla da işbirliği yapılacak. KOSGEB’de şu anda 800 personel var. Şimdilik personel ihtiyacını kaydırmalarla karşılıyoruz. 81 ile yayıldığımızda yeni personel ihtiyacı da doğacak.”

‘Alo KOSGEB’i denemek için iflas etmiş işadamını oynadı

NİHAT Ergün, KOSGEB’in KOBİ’lere daha yakın olması için bir çağrı merkezi oluşturduklarını ifade ederek şunları anlattı: “Çağrı merkezindeki personeli özel olarak eğittik. Her türlü soruya yanıt verebiliyorlar. Çağrı merkezi 7 gün 24 saat görev yapıyor. Ben de denemek için birkaç kez farklı isimlerle aradım. Bir keresinde iflas etmiş işadamını oynadım, ‘İflas ettim, yeniden girişimci olmak istiyorum, bana destek verebilecek misiniz?’ diye sordum, görevli personelin kafası karıştı.”

‘Türk makinesi al, yanında kredi verelim’ diyebiliyoruz

TÜRKİYE’nin enerjiden sonra en büyük ithalat kalemini makinelerin oluşturduğunu ifade eden Nihat Ergün, şu bilgileri verdi: “Oysa ithal edilenlerin yüzde 70’i içerden sağlanabilecek durumda. Ayrıca, Türk makine sektörünün ihracatta kalite sorunu da yok. ABD bugün yılda 250 milyar dolarlık makine alımı yapıyor. Bizim satabildiğimiz 250 milyon dolarda kalıyor. 2008’de 400 milyon doları görmüşüz. Burada kredi eksikliğini gördük. Türk Eximbank’ı devreye soktuk. Ülke kredilerini 150 milyon dolardan 1.5 milyar dolara çıkardılar. Bundan makine sektörü de yararlanabiliyor. Yani, Türk makine sektörü yurtdışında müşteriye gittiğinde, ‘Türk makinesi al, yanında kredi verelim’ diyebiliyor.”

Merkez 15 milyar dolar döviz alacak, sadece kura takılmayın

SANAYİ ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, Merkez Bankası’nın günlük döviz alımını opsiyon dahil 80 milyon dolara çıkardığına dikkat çekerek, şu değerlendirmeyi yaptı: “Bu hızla giderse, Merkez Bankası 2010’da 14-15 milyar dolar döviz alımı yapmış olur. Bunu 30 milyar dolara çıkarmak kur sorununu çözer mi? Merkez Bankası’nın önceliği enflasyona vermesi çok doğru bir tavır. Çünkü, yüzde 7.5’lik enflasyon bile Türkiye için artık yüksek kalıyor. ‘İhracatta kârlılık azaldı, hadi kurlar yükselsin’ demek doğru değil. Sizin kur avantajınızı alıcınız görmeyecek mi? Sizden fiyat düşürmenizi istemeyecek mi? Elbette gerektiğinde kura müdahaleler olmalı ama hep oraya takılıp kalmamak gerekir. Rekabet gücünü eskimiş formüllerde değil, yeni formüllerde aramalıyız. İleri teknolojiye odaklanalım, pazar analizlerini iyi yapalım.”
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!