Yastık altında 192 milyar dolarlık altınımız var

Güncelleme Tarihi:

Yastık altında 192 milyar dolarlık altınımız var
Oluşturulma Tarihi: Aralık 07, 2009 00:00

İstanbul Altın Borsası (İAB) Başkan Vekili Osman Saraç, Türkiye’de yastık altında 5 bin ton civarında altın olduğunun tahmin edildiğini, bunun parasal karşılığının da bugün 192 milyar dolar olduğunu kaydetti. Saraç, Cumhuriyetin ilanından sonra altının parasal işlevinin ortadan kalkmış olmasına rağmen halk tarafından altının eski rolüne ilişkin alışkanlığın devam ettirildiğini belirtti. Dünyada yer üstü altın stokunun 163 bin ton olduğunun araştırma şirketlerince tahmin edildiğini ifade eden Saraç, bu durumda Türkiye’de bulunan yastık altı altın stokunun dünya stokunun yüzde 3’lük bölümüne denk geldiğini, bu miktarın parasal karşılığının da bugünkü altın fiyatlarıyla (onsu 1.200 Dolar) 192 milyar dolar olduğunu söyledi.

Kişi başına 70 gram altın

Türkiye’de kişilerin ellerinde bulunan yastık altı altın stoğunun potansiyel bir arz kaynağı oluşturduğunu belirten Saraç, altın tutan kişilerin şahsi ihtiyaçlarına göre altın birikimlerini değerlendirdiği ve piyasaya sürebildiğine dikkati çekti. Saraç, Türk halkının elinde stoklandığı varsayılan 5 bin ton altın miktarını nüfusa oranladığında kişi başı yaklaşık 70 gram gibi oldukça makul bir miktarın ortaya çıktığını söyledi. İAB Başkanı Vekili Osman Saraç, altın fiyatlarında son birkaç yıldır görülen artışın en yüksek olduğu 2009 yılında, yılbaşından bugüne kadar fiyatların yüzde 40 tırmandığını anımsatarak, bu artışın elinde altın bulunduran halkı zenginleştirirken, Türk takı sektörüne zarar verdiğini ifade etti.

Dolar düştü böyle oldu

Saraç, altının bu kadar yükselmesinin arkasındaki nedenleri de, “Global ekonomik kriz, doların değer kaybetmesi, faizlerin düşmesi, tüketimin ve üretimin azalması ve bu durumda yatırımcıların farklı alternatifler araması” olarak sıraladı. Dolardaki zayıflama sürerken ve yatırımcıların finansal piyasalardaki belirsizlik ortamında altın gibi sağlam varlıkları tercih ederken altının yeni rekor seviyelere yükselmesinin normal olduğuna dikkati çeken Saraç, ayın başlarında birkaç merkez bankasının altın alımından olumlu etkilenen altının art arda rekor seviyelere ulaştığını ve bugün itibariyle 1.225 doları bulduğunu söyledi. Saraç, 15 ayın en düşük seviyelerinde seyreden doların altının yükselişinde rol oynayan başlıca etkenlerden olduğunu ifade ederek, dolarla ters bir korelasyona sahip olan altının dolara karşı alternatif olarak görüldüğünü ve dolardaki zayıflamadan olumlu yönde etkilendiğini kaydetti. Saraç, “Para politikalarındaki genişlemenin sonucu olarak uzun vadede enflasyon korkusunun piyasaları saracağı öngörülmekte ve bu da enflasyona karşı bir korunma aracı (hedge) olarak görülen altına talep gelmesine yol açmaktadır” dedi.

Mücevhere talep zayıfladı

ALTIN fiyatları rekor düzeye ulaşırken bu durumun mücevher talebinde zayıflamaya yol açtığını, tüketicilerin rekor düzeydeki fiyatlar dolayısıyla mücevher alımlarını ertelediğini ve bunun yerine ellerindeki mücevherleri kuyumcularda bozdurmaya yöneldiğini belirten Saraç, şöyle devam etti: “Hurda altın arzı olarak tabir edilen bu durum 2008 yılında rekor seviyelere yükselmiş olup 2009 yılında da hayli yüksek seyretmiştir. Son günlerde altın fiyatlarının rekor düzeye yükselmesiyle yılın başından beri değer artışı yüzde 40’u aştı. Altın ABD’de faiz oranlarının uzunca bir süre daha düşük kalacağı beklentisinden destek almaktadır.”

Altında ithalat yüzde 77 geriledi

İAB Başkan Vekili Osman Saraç, İAB kanalıyla yapılan altın ithalatının geçen yıla göre yüzde 77 oranında düşüşle 37.5 ton olarak gerçekleştiğini belirtti ve maden ve mücevher ihracatının yüzde 30’un üzerinde bir düşüşle 1 milyar dolar civarında olmasının beklendiğini kaydetti. Saraç, altın fiyatlarındaki artışın hurda altın arzını arttırması sonucu ithal edilen altında azalma, ihraç edilen net külçede artış, mücevher ihracatında ise azalma olarak kendini gösterdiğini kaydetti. Bu yıl Aralık ayı başına kadar geçen dönemde 150 ton civarında bir hurda altın arzı gerçekleştiğini bildiren Saraç, bu durumun Türkiye’yi net ithalatçı konumundan net ihracatçı konumuna getirdiğine işaret etti. Saraç, “Yastık altı altının bir kısmı bu şekilde ekonomiye dönmüş ve külçe ihracatı dolayısıyla ekonomiye yaklaşık 4 milyar dolarlık bir döviz girdisi sağladığı düşünülmektedir” diye konuştu. Dünyada da mücevher olarak talep edilen altın miktarının 2008 yılında yüzde 65 olduğuna, bu rakamın bu yıl yüzde 43 civarlarına düştüğüne işaret eden Saraç, geçen yılın Kasım ayı itibariyle direkt mücevherat ihracatının 1.4 milyar dolar olduğu, rakamın bu yılın aynı döneminde ise 900 milyon dolara düştüğünü söyledi.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!