"Yaşıyorum" belgesi ertelendi

Okuyan, işsizlik sigortası uygulaması ve Bağ-Kur'dan emekli olanlardan istenen yaşam belgesiyle ilgili olarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nda basın toplantısı düzenledi.

Yaşar Okuyan, bu konularla ilgili olarak medyada yanlış bilgilerin yer aldığını ifade ederek, basın toplantısını bu nedenle düzenlediğini kaydetti.

Okuyan, daha önce, yaklaşık 400 bin kişinin, Bağ-Kur ve SSK'daki, yasal boşluklar ve sistemin eksiklerinden yararlanarak haksız yere maaş aldığını ifade ettiğini hatırlatarak, Bağ-Kur'dan maaş alanlar üzerinde 2 noktada yapılan çalışmalar sonucunda, 75 bin kişinin maaşının kesildiğini ifade etti.

Kurumdan maaş alanlarla ilgili olarak tekrar bir çalışma yaptıklarını belirten Okuyan, kurumdan, hayatta olmadığı halde maaş alanların bulunduğunun, ayrıca bazı Bağ-Kur emeklilerinin, yüzde 10'luk Sosyal Güvenlik Destek Primi ödememek için, çalıştıklarını kuruma bildirmediklerinin tahmin edildiğini söyledi.

Okuyan, bu nedenle, kurumdan emekli olanlardan yaşam belgesi ve çalışıp çalışmadıklarına dair belge talep ettiklerini ifade ederek, bu evrakın teslim süresinin bu ayın sonunda dolduğunu hatırlattı.

Özellikle son 4-5 günde, Bağ-Kur il müdürlükleri önünde bu nedenle yoğun kuyruklar oluştuğunu hatırlatan Okuyan, kuyrukların, prim ödemelerinin ve bu evrakların tesliminin aynı günlere rastlaması nedeniyle meydana geldiğini ifade etti.

Yaşar Okuyan, şunları kaydetti: "Bu konuda bir takım tedbirleri kesinleştirene kadar, Bağ-Kur emeklilerinden istemiş olduğumuz yaşam belgesi ve Sosyal Güvenlik Destek Primi konusundaki evrak talepleriyle ilgili işlemleri erteledik. Bağ-Kur il müdürlüklerine, ilgili genelgeyi gönderdik. Kalabalıkların asgariye indirilmesi yönünde çalışmaları birkaç gün içinde tamamlayacağız."

Okuyan, Bağ-Kur emeklilerinden istenen yaşam belgesi ve Sosyal Güvenlik Destek Primi ile ilgili evrakların taleplerini, Bağ-Kur İl Müdürlükleri önündeki kuyruklar nedeniyle ertelediklerini belirtti.

Yaşar Okuyan, ancak belgelerini tamamlayan vatandaşların evraklarını götürmeleri halinde, il müdürlüklerinin bunları alacağını kaydederek, "Hiçbir mazeret, vatandaşların kuyruklarda çile, ıstırap çekmesini karşılayamaz" dedi. Okuyan ayrıca, gerekli belgelerin, il müdürlüklerine taahhütlü posta yoluyla da ulaştırılabileceğini bildirdi.

Devletin hantal yapısının ve gerekli veri tabanına sahip olamamasının çeşitli sıkıntılara neden olduğunu anlatan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Okuyan, "Devlet adeta varlık içinde yokluk çekiyor. Eziyetini de bedel olarak vatandaşa ödetiyor. Bu sadece Bağ-Kur için değildir, genel yapısındaki durum budur" diye konuştu.

Okuyan, Bağ-Kur'dan yaklaşık 790 bin kişinin emekli maaşı aldığını, diğer konularla ilgili olanlarla beraber bunun 1 milyon 300 bin kişiyi bulduğunu kaydeden Okuyan, bu kişilerin maaşlarıyla ilgili yeni bir durum tespiti yapılacağını söyledi.

Bağ-Kur'un otomasyon projesiyle ilgili olarak dağıtılan formların satılmasının ve dağıtılmasının söz konusu olmadığını belirten Okuyan, bunu sadece İstanbul İl Müdürlüğü'nün yaptığını, bu nedenle, İstanbul İl Müdürü hakkında inceleme başlatıldığını bildirdi. Okuyan, inceleme sonucuna göre soruşturma açılacağını ifade etti.

Bağ-Kur ile eczaneler arasındaki soruna değinen Bakan Okuyan, TEB ile dün çeşitli görüşmeler yaptıklarını ve görüşmelerin olumlu tamamlandığını vurguladı. Okuyan, konuyla ilgili olarak, bütün Bağ-Kur il müdürlüklerine bu sabah genelge gönderildiğini belirterek, anlaşma gereğince, 28 Şubat'a kadar müracaat eden her eczaneyle sözleşme imzalanacağını kaydetti.

Okuyan, eczanelerin daha önce yüzde 5 olarak sağladıkları indirimin, anlaşmada yüzde 2,5'e çekildiğini bildirerek, ilgili protokolün, TEB ile Bağ-Kur arasında, dün akşam imzalandığını söyledi.

İŞSİZLİK SİGORTASI

İşsizlik Sigortası uygulamasına değinen Okuyan, medyada konuyla ilgili yayınlarda, "milyonlarca insan işsiz, 31 Ocak geldi, hemen gidip paramızı alalım" şeklinde bir keyfiyet olduğunu söyledi.

İşsizlik sigortası uygulamasının 1999 yılında çıkartılan 4447 Sayılı Sosyal Güvenlik Reform Yasası çerçevesinde başlatıldığını belirten Yaşar Okuyan, işsizlik sigortasıyla ilgili ilk uygulamaya, 1911'de İngiltere'de geçildiğini kaydetti.

İşsizlik sigortasının, 1952'den beri de Türkiye'de sürekli olarak tartışıldığını dile getiren Okuyan, "Ama bu yasayı çıkartmak bize, 57. hükümete nasip olmuştur" dedi.

Türkiye'deki işsizlik sigortası uygulamasının, dünyadaki uygulamalar çerçevesinde düzenlendiğini belirten Okuyan, "İşsizlik sigortası bir sigorta dalıdır. Yani, sosyal yardımlaşma Vakfı'nın dağıttığı para değildir, sosyal yardım değildir" diye konuştu.

İşsizlik sigortası uygulamasında, ödenen prim tutarında ve yasada belirtilen şartlar çerçevesinde hizmet verildiğini anlatan Bakan Okuyan, belirlenen tarihlerde, 600 gün prim ödemeyen kişilerin, işsizlik sigortasından faydalanmasının mümkün olmadığını hatırlattı.

Okuyan, bugün itibarıyla İşsizlik Sigortası Fonu'nda 2 katrilyon 391 trilyon lira biriktiğini belirterek, bunun 856 trilyon lirasının, faiz ve repo geliriyle elde edildiğini ve Mart ayına kadar fondaki paranın 2.5 katrilyon lirayı bulmasını beklediklerini söyledi.

OKUYAN'A SORULAR

Okuyan, bir gazetecinin İş Güvencesi Yasa Tasarısı'na ilişkin sorusu üzerine, tasarı üzerinde, en son Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk`ün imzasının eksik olduğunu, onun da tasarıyı dün imzaladığını ifade etti. Okuyan, "Başbakanlık, zannediyorum TBMM'ye intikal ettirecek" dedi.

Yaşar Okuyan, Bağ-Kur'dan haksız yere maaş alanlara uygulanacak yaptırımın sorulması üzerine, haksız yere alınan maaşların hepsinin, yasal faizleriyle birlikte talep edileceğini söyledi.

"Haksız yere maaş alanların Bağ-Kur'a maliyeti ne?" sorusuna da Okuyan, maaşları kesilen 75 bin kişinin kuruma aylık maliyetinin 2.8 trilyon lira olduğunu ifade etti. Okuyan ayrıca, SSK'da da haksız yeremaaş alanların tespiti için çalışma başlatıldığını bildirdi.

Yaşar Okuyan, "Bağ-Kur'da otomasyon sistemine geçilememesinde sorun nedir?" şeklindeki soruya da, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Devlet Planlama Teşkilatı arasında farklı düşünceler bulunduğunu, ancak konuyla ilgili çalışmaların belli bir aşamaya ulaştığını ve bu sorunun da aşılacağını zannettiğini ifade etti.

Bir gazetecinin, elindeki bandajın nedenini sorması üzerine de Okuyan, soğuk aldığını belirterek, kendisine serum takıldığını söyledi.