Güncelleme Tarihi:
Yabancı Sermaye Derneği Başkanı Faruk Yöneyman, ‘‘IMF ve Dünya Bankası'nın kredi dilimini erteleme sorununun yakında çözüleceğine inanıyoruz. Ancak, IMF'nin Türkiye Cumhuriyeti'nin bir şahsiyeti olduğunu, hükümetin de bu güne kadar çok iyi çalıştığını görmesi gerekir’’ dedi.
Türkiye'deki doğrudan yabancı sermaye yatırımcılarının temsilcisi konumundaki Yabancı Sermaye Derneği (YASED) IMF'nin hükümetin çabalarını ve Türkiye Cumhuriyeti'nin şahsiyetini gözardı etmemesini istedi.
Yabancı sermaye temsilcilerinin yılın ikinci yarısında ekonomiyle ilgili tahminlerini açıklamak için dün Conrad Otel'de toplanan YASED'in Başkanı Faruk Yöneyman, ‘‘IMF ve Dünya Bankası'nın toplantı erteleme probleminin kısa sürede aşılacağına inanıyoruz. Ayrıca Türkiye Cumhuriyeti'nin şahsiyeti ve ağırlığı vardır. Bunu kimse gözardı etmemeli. Bu kadar çok çalışmış ve gayret göstermiş bir hükümete anlayış göstermek ve hakkını vermek lazım’’ dedi.
BAHÇELİ İLE GÖRÜŞECEĞİZ
Başkan Yöneyman, YASED Yönetim Kurulu olarak Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli ile görüşeceklerini söyledi. Yöneyman, Bahçeli ile görüşmenin milliyetçilik-yabancı sermaye ikilemiyle ilgili olmadığını belirterek, ‘‘Milliyetçiler yabancı sermayeye karşıdır düşüncesinden hareketle görüşmüyoruz. Böyle birşey asla yok. Çünkü milliyetçilik ile yabancı sermaye zaten çelişmiyor. Sayın Bahçeli de böyle düşündüğünü bize ifade etti. Bahçeli de ülkeye yararlı her türlü yatırımın yanında ve yanlış anlamalardan o da rahatsız’’ diye konuştu.
Krizin ilacının borçlanma değil doğrudan sermaye girişi olduğunu savunan Yöneyman, Bahçeli'ye bu konudaki görüşleri ve önerileri anlatacaklarını söyledi. Yöneyman, ‘‘Hükümetimiz artık, doğrudan yabancı sermaye yatırımları konusundaki görüşünü bir an önce net bir şekilde ortaya koymalı. Ayrıca kamuoyunda da yabancı sermaye konusunda bazı yanlış anlamalar var. Önümüzdeki günlerde bütün bu yanlışlıkları gidermek için bir çalışma başlatacağız’’ dedi.
UCUZA MAL KAPAN YOK
Kriz sürecinde yabancı sermayenin Türkiye'deki şirketleri ya da fabrikaları ucuza satın alarak fırsatçılık yapabileceği yolundaki görüşleri de yanlış bulduğunu anlatan Yöneyman, şu ana kadar böyle bir ‘‘ucuza mal kapama’’ yaşanmadığını söyledi. Yöneyman, ‘‘Son günlerde yaşanan çimento yatırımları konusunda da bir yanlış anlaşılma var. Bu yatırımların yatırım izinleri 2000 yılında alınmıştı. 2000 yılında toplam 3.7 milyar dolarlık yatırım izni alındı ve bu yıl içinde peyderpey gerçekleşiyor. Yoksa kriz oldu da geldiler gibi bir durum yok’’ diye konuştu.
YASED Genel Sekreteri, Abdurrahman Arıman da 2001 yılının ilk 3 ayında 1.3 milyar dolarlık bir sermaye gerişi olduğunu bunun da 1.2 milyar dolarının İş-Tim ödemisi olduğunu söyledi.
Ekonomi bundan kötü olamaz
YASED'in Mart ayında kriz yüzünden yapmaktan vazgeçtiği ‘‘barometre tahminleri’’ önümüzdeki 6 ay için yapıldı. 15-25 Haziran tarihleri arasında YASED üyelerinin katılımı ile gerçekleşen ankete göre, yabancılar geçen 6 aylık dönemi çok kötü buldukları için önümüzdeki 6 ayın daha da kötü olacağına inanmıyor. Yabancıların yüzde 43'ü önümüzdeki 6 ayda ekonomide olumlu gelişmeler bekliyor. Ancak, yüzde 46'sı da mevcut (kötü) durumun değişmeyeceğine inanıyor. Yabancılara göre de herşey hükümetin icraatlarına bağlı.
Yabancılar ne diyor?
Kendinize güvenin
AKİRA NAKAYAMA (Bridgestone Sabancı Lastik Sanyi ve Ticaret Genel Müdürü):
Türkiye, karamsarlığı biran önce yenmeli. Önce kendi kendinize güveni tesis etmeli ve sürekli kılmalısınız. Otomotivde geçen yıl yaşananlar ülkenin potansiyelini ortaya koydu. Önümüzdeki dönemde hem içhem de ihracat pazarları için çok olumlu gelişmeler bekliyoruz. Türkiye rekabetçiliğini sürdürürse dünyanın en büyük ihracatçıları arasına da girecek
IMF'nin tavrı normal
GILLES SERRA (Credit Agricole Indosuez Türk Bank Genel Müdürü):
IMF Türkiye'nin geleceğine inanıyor ve bu yüzden kredi açtı. Türk halkı son gelişmeleri belki egemenliğine müdahale olarak algılıyor ancak, 15 milyar dolar veren bunun nasıl ve nereye harcanacağına da dikkat etme hakkına sahiptir. Bu normaldir. Tabii ki ben de Hükümetin elinden geleni yaptığına katılıyorum. Kısa süre önce İtayan ve Fransız bankacılık grupları Türk bankalarıyla resmen görüşmeye başladılar. Bu alanda yeni gelişmelerde olabilir. Yabancı bankaların Türkiye'ye ilgisi artarak sürecek. Bu ilgi ülke ekonomisi için çok önemli.
Türkiye çok verimli
NUTKİ AKSOY (Procter and Gamble):
1987'de 80 milyon dolarlık bir ilk yatırım ile gelmiştik. O günden bu yana yaklaşık 300 milyon dolarlık ek yatırım yaptık. Yatırımlarımız devam edecek. Türkiye'ye ekilen tohum mutlaka verimli oluyor ve biçiliyor. Sorun birilerinin tohum ekmesi için ikna edilebilmesinde. O noktada zayıfız.
Turizm çok önemli gösterge
JOEP BAKX (Conrad International Türkiye Genel Müdürü):
Turizm sektöründeki canlılığa rağmen bu sektörde yabancı yatırım oranı çok düşük. Daha çok işletmeçi olarak burada bulunuyoruz. Oysa bu alanda da yatırımlar çok cazip. Geçen yıl ülkedeki güvenlik problemi çözümlendiği için turist akını başladı. Bu bütün dünyanın Türkiye'ye güvendiğinin en önemli göstergesidir.