Güncelleme Tarihi:
Sakıp Sabancı, vefatının onuncu yıl dönümünde Sabancı Center'da düzenlenen törenle anıldı. Güler Sabancı, törende yaptığı konuşmada, merhum Sabancı'nın en önemli özelliğinin pozitif enerjisi olduğunu vurguladı.
Sabancı, "Sakıp Beysiz ama her an onun hatıraları ve onu anarak geçen 10 yıl hem uzundu onsuz olduğu için hem de kısaydı çünkü onu çok andık. Onun en önemli özelliklerinden biri hepinizin bildiği gibi o inanılmaz bulaşıcı, pozitif enerjisiydi. En umutsuz zamanlarda bile bulduğu akıllı ve umut veren enerjisi? Empatisi çok yüksekti, asla umutsuzluğa kapılmazdı" diye konuştu.
Sakıp Sabancı'nın liderliğinin, bardağın dolu tarafına bakıp boş tarafını doldurmak için teşvik etme, motive etme üstüne kurulu olduğuna dikkati çeken Güler Sabancı, "Şimdilerde 'coaching' dedikleri yönetim stili, karşınızdakinin potansiyelini ortaya çıkartmaya, onu başarılı kılmaya yönelik yaklaşım, onun doğal olarak yaptığı bir şeydi. İnsan sevgisi çok yüksekti, herkese önem verir, sevgiyle yaklaşır, herkese kendini özel hissettirir, çok dikkatli dinler, dokunurdu" ifadelerini kullandı.
"Diyaloğa açık, ayrıştıran değil birleştirendi, ortak noktaları bulmakta ustaydı"
Sakıp Sabancı'nın her konuda diyaloğa açık, uzlaşmacı bir kişiliğe sahip olduğunu dile getiren Sabancı, onun ayrıştıran değil birleştiren olduğunu ve ortak noktaları bulmakta çok usta birisi olduğunu söyledi.
"Sakıp Bey bugün yaşasa, twitterda ve facebookta olurdu"
Güler Sabancı, iletişim, paylaşmak, samimiyet ve şeffaflığın, Sakıp Sabancı'nın çok sevdiği ve onu Sakıp Bey yapan özellikler olduğunu belirterek, onun bunları araç olarak gördüğünü, asıl meselesinin insanlara ulaşmak, dokunmak, sevmek ve sevilmek olduğunu dile getirdi.
Sakıp Sabancı'nın 14 kitap yazarak düşüncelerini ve duygularını paylaştığını hatırlatan Güler Sabancı, "O yüzden bugün olsa mutlaka twitter'da, facebook'da, instagram'da olurdu. Hayatı bu kadar çok seven, her anının kıymetini bilmek isteyen Sakıp Beyin belli aralıklarla ve yine aynı coşku ve istekle vasiyet hazırlaması, bunu çevresi ile paylaşması, akıl alıp yeniden yazması, bir çoklarımıza garip gelebilir ancak Sakıp Bey için vasiyet hazırlamak hayatının, projelerinin adeta devamını planlamak gibiydi. Vasiyetinin de özünde 'insan' vardı. İnsanlara dokunmak, hayatlarında fark yaratmak dolayısıyla Sakıp Beyi 'yaşatmak' vardı" değerlendirmesini yaptı.
"Dedem bana hayatta ufak basit şeylerle mutlu olmayı öğretti"
Törende, Sakıp Sabancı'nın torunu Melisa Tapan da söz alarak dedesini anlattı. Atlı Köşk`ün bahçesinde oyunlar oynadığı zamanlara değinen Tapan, duygularını, "Karşısında saatlerce dans edip izlettirdiğim, beni sanatla, koleksiyonlarla, hatla, kaligrafiyle, heykelle küçücük yaşımda tanıştıran, bana hizmetten, yardımseverlikten duyacağım hazzın hiçbir başarıyla eş değer olamayacağını gösteren kişiydi o. Ben dedemleyken sanki zaman dururdu" şeklinde özetledi.
Yerlerde yuvarlanıp, güvercinlerin peşinde koşup, bahçede motosiklete binip, çimleri biçtiklerini de anlatan Tapan, sözlerini şöyle tamamladı:
"Dedem bana hayatta basit ve ufak şeylerle mutlu olmayı öğretti. Ayrıca imkansızlığın var olmadığını, hatalarımdan korkmamayı da ben dedemden öğrendim. Dedemin vefatı bu ülke ve başkaları için olduğu gibi benim için de çok büyük bir kayıp oldu. Onun en büyük mirası halkın sevgisi, siz dostları, iş arkadaşları, sevenleri?"