Güncelleme Tarihi:
Müdür yardımcısı olarak çalıştığı iş yerinde, müdür H.B.'nin kendisine yönelik'lan' diye hitap edildiğini, fazla mesailerinin ödenmediğini, sigorta primlerinin sigortaya eksik yatırıldığını, mobing uygulandığını öne süren kişi iş akdini tek taraflı feshetti.
İş Mahkemesi'nin yolunu tutan mağdur personel, iş akdinin haklı olarak feshedildiğini iddia ederek bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etti. Mahkemede savunma yapan davalı işveren avukatı ise davacının iş akdini tek taraflı feshederek iş yerini terk ettiğini,fazla çalışma yapılmadığını, resmi tatillerde çalışma yapılmadığını, ücretlerinin ödendiğini, mesnetsiz iddialarla ve hukuka aykırı şekilde açılmış iş bu davanın reddine karar verilmesini talep etti. Mahkeme, mağdur personelin işe iade ve tazminat talebini geri çevirdi.
Davacı müdür yardımcısı kararı temyiz etti. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, emsal nitelikte bir karara imza attı. Davacının; işveren vekili durumundaki müdür H.B.'nin davacının vücuduna yönelik çirkin ithamlarda bulunduğunun hatırlatıldığı Yargıtay kararında şöyle denildi: "Konuyla alakalı işverenin müdür H.B.'yi uyarmasına rağmen bu davranışlarının devam ettiği ve bu olaylar sonucunda davacının psikolojik olarak rahatsızlandığı iddia ederek manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Tanıklar da müdürün, davacıya ağza alınmayacak şekilde cümleler kullandığını dile getirmişlerdir. Davacının kendisine olumsuz davrandığını iddia ettiği H.B., davalı tanık olarak verdiği ifadesinde davacıyla arasında şaka mahiyetinde sözler olduğunu belirterek, 'Aramızda argolu konuşmalar oluyordu. Samimiyetten kaynaklanan biçimde birbirimize 'lan' kelimesi kullanarak şakalar yapıyorduk' şeklinde beyanda bulunmuş, davacı iddialarını kaçamaklı olarak doğrulamıştır. Bu delil durumu karşısında işveren vekili durumundaki müdür H.B.'nin davacıya karşı vücudundan bahsederek hakaret ettiği bu şekilde kötü davranıp kişilik haklarına saldırıda bulunduğu ispatladığından davacı lehine bir miktar tazminata hükmedilmesi gerekmektedir. Kararın oy birliği ile bozularak davacının işe iadesine hükmedilmiştir."