Yargıtay: Memurun parayla iş yapması rüşvet değil ’görevi kötüye kullanmak’

Güncelleme Tarihi:

Yargıtay: Memurun parayla iş yapması rüşvet değil ’görevi kötüye kullanmak’
Oluşturulma Tarihi: Kasım 23, 2008 00:00

Yargıtay 5’inci Ceza Dairesi, devlet memurlarının ’yapması gereken bir işi yapması’ ya da ’yapmaması gereken bir işi yapmaması’ için yarar sağlamasını ’rüşvet’ değil ’görevi kötüye kullanmak’ suçu olduğuna karar verdi. Yeni TCK’ya dayanarak alınan karara göre, bu suçu işleyenler 4 yıldan 12 yıla kadar hapis cezası yerine, 1 yıldan 3 yıla kadar hapis istemiyle yargılanacak.

YARGITAY, ’rüşvet’ konusunda emsal bir karara imza attı. Yeni Türk Ceza Kanunu’na göre rüşvet alma suçunun değiştiğine dikkat çeken Yargıtay, hastanede ameliyatları yapmak için hastalardan para alan doktorun ’rüşvet’ suçundan değil, ’görevi kötüye kullanmak’ suçundan yargılanması gerektiğine karar verdi. Tavşanlı Ağır Ceza Mahkemesi’nin verdiği kararı bozan Yargıtay 5’inci Ceza Diresi, devlet memurlarının ’yapması gereken bir işi yapması’ ya da ’yapmaması gereken bir işi yapmaması’ için yarar sağlamasını ’rüşvet’ suçunu değil ’görevi kötüye kullanmak’ suçunu oluşturduğuna karar verdi. Bu karara göre, bu suçu işleyenler 4 yıldan 12 yıla kadar hapis cezası yerine, 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanacak.

İşte, emsal karar

Verdiği emsal kararda ’rüşvet’ suçunu tanımlayan Yargıtay 5’inci Ceza Dairesi, şu görüşleri dile getirdi:

* Genel cerrahi uzmanı olarak görev yapan sanığın, hastanede ameliyatları yapmak için müştekilerden para isteyerek alması eyleminde, irtikabın ikna ve icbar unsurunun bulunmadığı, sanığın teklifinin müştekilerce kabul edilmesi üzerine ameliyatları yaptığı ve eylemini 765 Sayılı yasanın 212/1 maddesine uyan ’yapması gereken işi yapmak için rüşvet almak’ suçuna vücut veriyor.

Nitelikli rüşvet

* Ancak 765 Sayılı Yasanın 212 maddesinin 1 ve 2’nci fıkralarında basit ve nitelikli rüşvet alma suçları ayrı ayrı düzenlenip yaptırım altına alındığı halde, sonradan yürürlüğe giren 5237 Sayılı TCK’nun rüşveti tanımlayan 252/3 maddesinde ’rüşvet, bir kamu görevlisinin, görevlerinin gereklerine aykırı olarak bir işi yapması veya yapmaması için kişi ile vardığı anlaşma çerçevesinde bir yarar sağlamasıdır’ denilerek sadece nitelikli rüşvete yer veriliyor.

Çıkar sağlamak

* Kamu görevlisinin yapması gereken bir işi yapması yada yapmaması gereken işi yapmaması için yarar sağlamasının rüşvet suçu kapsamından çıkarıldığı cihetle, sanığın eyleminin aynı yasanın 257/3 maddesinde düzenlenen ’görevinin gereklerine uygun davranmak için çıkar sağlamak’ suçu niteliğinde olduğu ve lehe kanun değerlendirmesinin bu suçlar arasında yapılması gerektiği gözetilmeyerek suç vasfında yanılgıya düşülüp yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.

TCK’ya göre rüşvet nedir

MADDE 252: (1) Rüşvet alan kamu görevlisi, 4 yıldan 12 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Rüşvet veren kişi de kamu görevlisi gibi cezalandırılır. Rüşvet konusunda anlaşmaya varılması hálinde, suç tamamlanmış gibi cezaya hükmolunur. (2) Rüşvet alan veya bu konuda anlaşmaya varan kişinin, yargı görevi yapan, hakem, bilirkişi, noter veya yeminli mali müşavir olması hálinde, birinci fıkraya göre verilecek ceza 3’te birden yarısına kadar artırılır.(3) Rüşvet, bir kamu görevlisinin, görevinin gereklerine aykırı olarak bir işi yapması veya yapmaması için kişiyle vardığı anlaşma çerçevesinde bir yarar sağlamasıdır.

’Görevi kötüye kullanmak’ ne demek

MADDE 257: (1) Kanunda ayrıca suç olarak tanımlanan háller dışında, görevinin gereklerine aykırı hareket etmek suretiyle, kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına neden olan ya da kişilere haksız bir kazanç sağlayan kamu görevlisi, 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (2) Kanunda ayrıca suç olarak tanımlanan háller dışında, görevinin gereklerini yapmakta ihmal veya gecikme göstererek, kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına neden olan ya da kişilere haksız bir kazanç sağlayan kamu görevlisi, 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (3) İrtikáp suçunu oluşturmadığı takdirde, görevinin gereklerine uygun davranması için veya bu nedenle kişilerden kendisine veya bir başkasına çıkar sağlayan kamu görevlisi, birinci fıkra hükmüne göre cezalandırılır.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!