ÇUKUROVA Grubu'nun elindeki yüzde 45 hissenin Ekim 2005'e kadar elden çıkarması gerektiği Yapı
Kredi Bankası ile ilgilendiğini açıklayan bankaların "pazar payı kapmak ve bedava reklam yapmak" amacında olduklarını iddia eden Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Çekinmez, "Bu iş boş lafla olmaz, izlenmesi gereken bir dizi prosedür var" dedi.
Yapı Kredi'nin 16.5 milyar
dolar aktif büyüklüğü ile büyük ve pazar payı yüksek bir banka olduğu için dikkatleri üzerine çektiğini dile getiren Çekinmez, "Bu durum bazı rakiplerin iştahını kabartıyor. Olur olmaz, gelişi güzel, sesli düşünüyorum şeklinde tabiri caizse ilgileniyorum mavrası ile iş yürütüyorlar" diye konuştu. "Aynı açıklamaları Pamukbank Fon'a devrolmadan önce de yaptı bazı bankalar, ilginiyoruz diye gidip sorunlarıyla, bilgileriyle, programlarıyla incelediler" diyen Çekinmez, şunları söyledi:
Bir banka ile ilgilenmek eylemi boş laflar etmek değildir. Bunu kendi pazar paylarını artırmak ve kamuoyunu ajite etmek olarak görüyorum. Hedefleri çalışanlarımız ve müşterilerimiz. Gerçi bunlar sağlık ve sıhhat işaretidir, bu banka toplum nezdinde saygınlığı olan bir banka, ilginin gerekçesi de bu.
Dolaylı yoldan yapılan bazı yorumlar var ki, tamamen bankanın itibarına yönelik. Bir bankanın hisselerinin satılması başka bir şeydir, yüzde 100'ün satılması başka. Bir bankanın bir bankayı satın alması başka bir şeydir. Alıcı başka bir banka olursa onun mevzuatı ayrı, süreç ona göre işleyecek.
ÖNCE KARAR ALIN
"Biz ilgileniyoruz" diyor. Neyle ilgileniyorsun? İlgileneceksen önce yönetim kurullarınızdan doru dürüst karar çıkaracaksınız, sonra İMKB'ye bildireceksiniz ve özel durum açıklama tebliğine göre bununla ilgileniyoruz diyeceksiniz. Ondan sonra satıcı ile ya da satıcının vekalet verdiği kişilerle görüşeceksiniz. Yoksa kuru kuruya böyle açıklamalar yaparak olmaz.
Ayrıca bu ilişkiye BDDK'nın da 'evet' demesi lazım. Öyle kendi kendine gelin güvey olmaca yok. A bankasının B bankasıyla ilgilendiğini söylemek, bedava reklam yapmaktan başka anlam taşımaz. Banka müdürüyle, şefiyle, müşterisiyle canlı bir organizmadır. Maksat üzüm
yemek değil, bağcıyı dövmek.
Bankayı satacak olan şu anda bankanın maliki durumunda olan Çukurova Grubu'dur. Bu iş alıcı ve satıcı iradesi gerektirir. Biz sadece usulü çerçevesinde herkese yardımcı oluruz. Ama bir takım uyanıkların vermiş oldukları mesajlara karşı da kamuoyunu düşünceye ve dikkate davet ediyoruz.
TMSF'nin tavrı bizi ilgilendirmezÇUKUROVA Grubu ile yapılan ikinci sözleşme konusunda banka yönetimi ile TMSF'nin farklı davrandığına ilişkin değerlendirmelere "TMSF'nin tavrı bizi ilgilendirmez" diyen Mehmet Çekinmez, ortada iki ayrı kurum ve iki ayrı sözleşme olduğunu vurguladı. "İdare et, biraz daha göz yumun, o devam ediyor sen niye etmiyorsun" gibi yorumlara değinerek, "Bunlar aklına geleni söylemektir" diyen Çekinmez, "Bizim nerede durup nerede gideceğimizi sözleşme metinleri ayarlar. O zaman bu sözleşmeleri niye yaptığımız konusu gündeme gelir, o zaman hiç sözleşme yapmayız o nasıl yapıyorsa biz de öyle yaparız" diye konuştu.
Çukurovakuru mülkiyet sahibi
HALEN bankanın yüzde 45'ine sahip olan Çukurova Grubu için "Kuru mülkiyet sahibi" diyen Çekinmez grubun banka ile olan ilişkisine şöyle açıklık getirdi: "Yani kár elde edilirse kárın temettüsünü alacak, onun dışındaki malikin diğer haklarını kullanması mümkün değil. Ama bu yeni değil, 30 Ocak 2003'ten beri böyle. Bu bankanın bir özelliği var, yüzde 42'si halka açık yüzde 13'ü Pamukbank'ta dolayısıyla TMSF'ye intikal etmiş yüzde 45'de Çukurova Grubu'nun, borçları nedeniyle yaklaşık büyük bir çoğunluğu TMSF'ye rehinli durumda. Egemen ortağın hissesini satması da yeni bir şey değil 2003'e dayanır. Yapılan anlaşmalar ve kanunlar gereği bu egemen ortaklık bitecek. Biz Yönetim Kurulu olarak satıcı değiliz, bankanın yönetiminden sorumluyuz. Satıcı Ekim 2005'e kadar Çukurova Grubu, onlar satamazsa TMSF. Alıcı ise herkes olabilir. Bu banka 1944 yılında kurulmuş ve 1980 yılına kadar başka bir grup bünyesinde faaliyet göstermiş. 80'lere kadar nasıl başkaları hissedarsa 2005'te de başkaları hissedar olacak. Elbette bu banka yaşayacaktır."
Katkısı olanlara şükran duyuyoruz
MEHMET Çekinmez, "Yönetim kurulunun iradesini başka bir yere, kimseye devretmeyiz, paylaşmayız" derken, bankada yapılan görev değişiklikliklerinin de yönetimin takdiri olduğunu vurguladı. Bankanın 60 yıllık başarısında katkısı bulunan herkese şükran duyduklarını söyleyen "ama katkısı olanlara" diye de ekleyen Çekinmez, banka yönetimindeki son değişikliklere ilişkin şöyle konuştu: "Biz yönetim kurulu olarak A ya da B'yi neden görevden aldığımız söyleyemeyiz. Bu yönetim kurulunun takdiridir. Bu takdir hakkı kullanılırken gayet tabi bazı sergilenen ve verilen hizmetleri değerlendirilir. Öyle arkadaşlık, dostluk ilişkilerine bakılmaz. İstihdam ettiğimiz kişilerin ne kadar vasıflı olup olmadığını söylemek yakışık almaz. Bir sorun varsa işlem yaparız, işlemimizi de yetki ve görevlerimizi aldığımız hukuka göre düzenleriz. Yönetim kurulu başka bir şirketi mi yönetecek burayı mı? Genel müdür yönetim kurulun üstünde midir, altınma mı? Yönetim kurulunun yetkisini sonuna kadar kullanırız, irademizi bir başka yere, kimseye devretmeyiz."
'İştirakler ucuza gitti' diyen gelsin ona satalımBANKANIN yaptığı son iştirak satışlarının, mevzuatlar doğrultusunda yönetim kurulunun takdiri ile yapılmış işler olduğunu vurgulayan Mehmet Çekinmez, "Bankamızın geleceği ve manfaati neyi gerektiriyorsa onu yaparız" dedi. Satışlara ilişkin iddialara Çekinmez, şu yanıtı verdi: "Ucuza gittiğini söyleyen varsa gelsin hemen satalım. Yok ben ona sordum, buna sordum lafıyla ucuza gitsin diyenler bir kuruş fazla verirse hemen vazgeçeriz. Biz kamu kurumu değiliz her an her satıştan cayarız, yeter ki sözleşme hükümlerine uygun olsun. Gayet tabii ki bundan sonra da iştirak satmaya devam ederiz. Mali olmayan iştirakleri satacağız."
Borcunu ödemiyor diye Çukurova'yı asıp kesmeyiz ÇUKUROVA Grubu'nun ek sözleşmeye uymaması üzerine dönülen ikinci sözleşme gereği yıl sonunda faiz ödemesi yapması gerektiğini belirten Mehmet Çekinmez, bundan sonra neler olacağına ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı:
"Kamuoyuna da söylediğimiz gibi, ilk sözleşmeye geri dönüldü, her türlü arayışa da, bankanın menfatlerine uygun olması koşuluyla her türlü görüşmeye de açığız. Tarafların hak ve ödevleri hukuk kuralları ve sözleşmedeki maddelerle belirlenir. Borçlu ödemeyi yapmadığı zaman biz öyle asıp kesmeyiz, hak ve hukuk var. Neyi yapıp, neyi yapmayacağımızı kanunlar ve sözleşmelerdeki maddeler söyler. Şimdi yıl sonunda bir faiz ödemesi bekliyoruz. Bugünkü şartlar altında bu, yeni bir sözleşme olur mu olmaz mı, ödemeyi daha evvel yaparlar mı yapmazlar mı onu bilmiyoruz, o ayrı bir konu."
Ne BDDK'nın ne de Çukurova'nın adamıyımYAKLAŞIK 7 aydır Yapı Kredi'nin Yönetim Kurulu Başkanlığı'nı yürüten Mehmet Çekinmez, göreve gelmesiyle birlikte bir kimlik bunalımı ile karşı karşıya bırakılmaktan şikayetçi. Yeni yönetim kurulunun göreve geldiği 31 Mart'tan bu yana bunun tartışıldığını belirten Çekinmez, bu konuda şunları söyledi:
"28 yıllık iş hayatımın 22 yılını kamuda, son 6 yılını da Çukurova Grubu'nda geçirmem BDDK'ya yoruldu. Kiminin kafası karıştı yahu BDDK'nın değil Karamehmet'in adamı dedi. Yaklaşık 7 aydır buradayız. Bu süreçte kendi bilgi ve becerilerimize göre bankamızı yönetmeye çalışıyoruz. Burası bir anonim şirkettir, anonim şirketler organları marifeti ile yönetilir. İrade aynı irade. İrade A adlı şahsı seçtiği zaman uluslararası saygınlığı oluyor da, B adlı şahsı seçtiğinde devlet adamlarını mı seçmiş oluyor? Bunlar ahbap-çavuş ilişkisiyle verilecek kararlar değil. Yönetim kurulunu bankada hakim kılmak gibi yorumlar yapılıyor. Yönetim kurulu bankaya hakim kılınmayacak da yönetim kurulu ne yapacak? Ben danışman olarak 6 yıl buranın ekmeğini yemiş adamım, 6 yıldır nasıl hukuk kuralları ve kanunları dikkate alarak, çalıştıysam yine öyle görevimi yaparım."
IMF metinlerinde bile yanlış var kafalar karıştıYAPI Kredi'nin satılması ile Yapı Kredi hisselerinin satılmasının birbirine karıştırıldığından yakınan Mehmet Çekinmez, Uluslararası Para Fonu (IMF) metinlerinde bile bu karışıklığın yer aldığına dikat çekti. Bu metinlerde yazan "Yapı Kredi Bankası'nın mülkiyet sorunu çözülmelidir" ifadesi üzerine Çekinmez, sşu değerlendirmeyi yaptı:
"Bu durum İngilizce'de yeterli karşılığı bulunmamasından ya da metinlerin hızlı yazıldığı bir ortamdan kaynaklanmış olabilir. Ama bankanın egemen ortağının, egemen ortak olma özelliğini yitirmesi ve bunun sonucunda ne yapılacağını bankanın mülkiyet sorunu olarak görmek kamuoyunda, vatandaş nezdinde doğru anlaşılması pek mümkün olmayan, yeteri kadar kafa karıştırıcı bir durum. Banka değil, bankanın hissesi satılıyor. Bu bankanın yüzde 42'si hergün Borsa’da satılıyor. Sanki bankanın tamamı satılıyor, satışı da bankanın kendisi yapıyor, bu yönetim de bu satışa zorluk çıkarıyor. Biz satıcı değiliz, bankanın yönetiminden sorumluyuz. Sokaktaki insan soruyor; ödemeyi yaptınız mı, niye yapmadınız? Bu ne ödemesi, ödemeyi yapacak biz değiliz, biz ödeme yapılacak tarafız."