Nilgün KARATAŞ
Oluşturulma Tarihi: Kasım 13, 2005 00:00
Kişisel geliri ile vergide ilk 100, Selçuk Ecza Deposu ile de 500 büyük kuruluş arasında ilk 50 arasında yer alan Ahmet Keleşoğlu, bugüne kadar yabancı ortaklık tekliflerini geri çevirirken, halka açılmaya karar verdi. Şirketin devamlılığı açısından buna inandığını söyleyen 81 yaşındaki Keleşoğlu, borsa şirketi olmanın pek çok açıdan önemli olduğunu vurguladı.
TÜRKİYE’nin sayılı zenginleri arasında yer almasına karşın gözönünde olmaktan pek de hoşlanmayan Selçuk Ecza Deposu’nun 81 yaşındaki patronu Ahmet Keleşoğlu, bugünlerde şirketini halka açma heyecanı içinde. Bugüne kadar yönetimi paylaşmak istemediği için yabancılardan gelen ortaklık tekliflerini geri çeviren Keleşoğlu, yöneticilerinden gelen halka açılma teklifini ise şirketin kurumsallaşarak yaşaması açısından sıcak baktı. ‘Bu şirket benim çocuğum, başka çocuğum yok’ diyen Keleşoğlu, yıllık cirosu 2 milyar
dolar olan şirketini halka açtıktan sonra, yabancı ortaklığa sıcak bakabileceğini belirtirken ‘Yine de yüzde 51’i ben de olmalı, başka şartlarda yabancıyla ortak olmam’ dedi.
DİKEY DEĞİL YATAY BÜYÜDÜ: Hisselerinin yüzde 15’inin halka arzı için İş Yatırım Menkul Değerler liderliğinde Sermaye Piyasası Kurulu’na (SPK) başvuran Selçuk Ecza Deposu’nun Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Keleşoğlu, turizm, inşaat gibi başka işleri olsa da ‘Benim asıl işim bu’ dedi. Keleşoğlu, 47 yıl önce Konya’nın Ermenek ilçesinde kurduğu Selçuk Ecza Deposu’nun bugün yıllık 2 milyar dolar ciroyla sektörde ikinci büyük olmasında ‘güven ve istikrar’ unsurlarının etkili olduğunu belirtirken, hızlı çıkışlar yapmak yerine planlı ve temkinli bir şekilde yatay büyümeyi tercih ettiklerini kaydetti.
YABANCILAR PEŞİNDE: İlaç dağıtım sektörünün en büyüğü olan Hedef’in İngiliz-İtalyan ortaklığı yaptığını hatırlatarak ‘Sektörün ikincisi olarak bizim de peşimizde uluslararası şirketler var. Ancak bugüne kadar buna sıcak bakmadık’ diyen Keleşoğlu, yöneticilerden gelen halka açılma teklifini nasıl benimsediğini ise şöyle anlattı: ‘Benim çocuğum yok, o yüzden olsa gerek bu şirketi çocuğum gibi görürüm. Şirkette hep profesyonellerle çalışırım, birinci önceliğimde güvenilir olmalarıdır. Biz dışardan müdür falan atamayız, alttan kademe kademe gelerek yükselir çalışanlarımız. Çok sağlam bir yapı kurduk, bu yapının benden sonra da devam etmesini istiyorum. Halka açılma fikri de yöneticilerimizden geldi.’
YÖNETİMİ VERMEM: Bu noktadan sonra yabancılarla ortaklığı da gündeme alabileceğini açıklayan Keleşoğlu, yine de yönetimi kimseye devretme niyetinde olmadığını dile getirdi. Keleşoğlu, şöyle konuştu: ‘Ortağı ve 25 yıldır yönetim kurulu başkanı olduğum İbrahim Ethem Ulagay İlaçları’nda İtalyanlar’la ortak olduk, iyi gidiyor. Ancak bu şirkette yönetimi devretmek istemem. Yüzde 51’i ben de olmak koşuluyla yabancı bir ortaklık da olabilir. Bundan sonra olabilir diyorum çünkü SPK bize bir kontrol getirecek, yabancı ortak olursa onu da denetleyecek. Amacım bu şirketin gelişerek yaşaması.’
2001’de zorlandık ama 47 yıldır zarar etmedikSELÇUK Ecza Deposu’nun her yıl bir önceki yıla göre büyüyerek bugünlere geldiğini belirtirken, ‘Hiç bir yılı kársız kapatmadık’ diyen Ahmet Keleşoğlu, en çok 2001 yılında zorlandığını kaydetti. Keleşoğlu, o günleri şöyle anlattı: ‘O yıl çok şube açtık, çok yatırım yaptık. Bakan çıkıyor, ‘dövizde en ufak bir şey olmayacak’ diyor, ben de güvendim, krize çok büyük bir borçla yakalandım. Ancak o sıkıntı içinde bile borcumu birgün ertelemedim. Kişisel birikimlerimi Hazine bonosunda tutarım, o dönemde onları kullandım. Kimseye borçlu kalmadık, ilk altı ay kár edemedik ama ikinci yarıda 20 milyon doların üzerinde kár ettik. Bizde kár hadleri düşüktür ama ciromuz büyüktür ve para maliyetini iyi değerlendirdiğimiz için kár ederiz.’
Halka açılma kesinlikle para ihtiyacından değil
HALKA açılma talebinin ‘kesinlikle paraya ihtiyaç duyduğundan değil’, şirketin kendisinden sonra da istikrarlı bir şekilde faaliyetlerini sürdürmesinden kaynaklandığını vurgulayan Ahmet Keleşoğlu’nun üzerinde durduğu bir nokta da denetim. ‘Artık şirketimizi belli bir yapıya, belli bir büyüklüğe ulaştırdık. Bugün Türkiye’nin 500 büyük kuruluşu arasında ilk 50 arasındayız. Bu yapınının borsa şirketi olursak devam edeceğine inanıyorum. Çünkü halka açık şirket olmanın bazı kuralları var, SPK sürekli denetliyor. Kurumsallaşma, denetim çok önemli konular.’
Business uçarım ama uçak almamKENDİSİNİ ‘Anadolu çocuğuyum’ diye tarif eden Ahmet Keleşoğlu, her fırsatta Konya Ermenek’te doğduğunu, işini orda kurduğunu hatırlatıyor. Ermenek’ten çıkıp İstanbul’a gelmesinde dönemin Ticaret Bakanı Fathi Çelikbaş’ın ‘Senin İstanbul’a gitmen lazım, büyük
balık büyük denizde yetişir’ demesinin de çok etkili olduğunu anlatan Keleşoğlu, başarılı olmasının sırrını ise tedbirli ve ölçülü olmaya bağlıyor. Gezmeyi, eğlenmeyi sevdiğini ancak hep ölçülü olduğunu da söyleyen Keleşoğlu, şöyle bir örnek verdi: ‘Ne alırsam pazarlık ederim, benim kadar kazanan çok insan yok belki Türkiye’de ama harcarken normal insanların harcadığından fazla harcamam. Mesela bir yere gidip gelirken uçakta business’i tercih ederim ama gidip kendime uçak da almam. Alacak param mı yok? Var istesem 5 tane alırım ama gereksiz gördüğüm yere harcama yapmam.’
5 trilyonluk kişisel hisse portföyü var
KİŞİSEL gelirleriyle Türkiye’nin en çok vergi ödeyenleri arasında 75’inci sırada yer alan Ahmet Keleşoğlu, birikimleri için tercihi ağırlıklı olarak hazine bonosundan yana. Halka arza hazırlanan bir şirket olarak borsaya ilgisini sorduğumuzda ‘Ben oyuncu değilim, hisseyi alır ve tutarım’ diyen Keleşoğlu, 10 ayrı hisse senedinde 5 trilyon liralık bir portföyü bulunduğu açıkladı. Bu arada borsa yatırımcılarına da mesaj gönderen Keleşoğlu, ‘Halka açılırken istiyoruz ki yatırımcı da kazansın, çünkü bu iş bizim itibarımız’ dedi.
İstanbul’a da otel yapmaya hazırlanıyor
SELÇUK Grubu olarak bilinen Aksel Holding bünyesinde Selçuk Ecza Deposu’nun yanı sıra As Ezca Deposu, Selçuklu İnşaat ve Selçuklu Turizm şirketleri de bulunuyor. Kemer’deki Tekirova’da Phaselis Rose Club Hotel, Ermenek’teki Selçuklu Otel’in yanına bir de İstanbul’da bir otel yapmak isteyen grup, Taşyapı İnşaat ile ortaklık yaparak Haydarpaşa’ya bir otel inşaa etmeye hazırlanıyor. Anadolu Yakası’nın uluslararası 5 yıldızlı otel ve kongre merkezi için 50 milyon dolarlık projenin temelinin ise 2006 yılında atılması planlanıyor.