"Yabancılarla yeni ortaklıklar kurabiliriz"

Güncelleme Tarihi:

Yabancılarla yeni ortaklıklar kurabiliriz
Oluşturulma Tarihi: Şubat 01, 2009 11:54

Eczacıbaşı Topluluğu Üst Yöneticisi (CEO) Erdal Karamercan, topluluk olarak, koşullar uygun olduğu takdirde, yabancı ortaklarla çalışmayı benimsediklerini ve önümüzdeki dönemlerde de bu tür işbirliklerinin söz konusu olabileceğini bildirdi.

Haberin Devamı

Karamercan, Eczacıbaşı Topluluğu'nda 2008 yılında gerçekleşenlere ilişkin olarak, eşdeğer ilaç işlerinin Zentiva'ya devredilmesi nedeniyle sonuçların içinde yer almamasına rağmen, diğer iş alanlarındaki gelişmeler sayesinde, bir önceki yılki satış performanslarını koruyarak, 3 milyar dolarlık ciro hedeflerini gerçekleştirdiklerini bildirdi.

Son 3 yılda yurt dışı gelirleri yaklaşık iki kat artarken, 2008 yılında yurt dışından sağladıkları gelirin 820 milyon doları aştığını, gerçekleştirdikleri yatırım tutarının 280 milyon dolara ulaştığını kaydeden Karamercan, 2008 yılının, yaşanan küresel bunalıma karşın, kendileri için son derecede hareketli bir yıl olduğunu vurguladı.

Karamercan, Yapı Ürünleri Grubu'nda lüks banyo mobilyaları pazarında Alman Burgbad'ı satın aldıklarını hatırlatarak, “böylece, yapı ürünleri alanında Avrupa'daki üretim tesislerimizin sayısı 9'a, Türkiye, İrlanda, Almanya ve Fransa dahil, 4 ülkedeki toplam tesislerimizin sayısı ise 25'e yükselmiş oldu. VitrA Karo'nun 2010'da üretime geçmesi planlanan Rusya fabrikasının temelini ise 2008'de attık. Fabrikanın üretime geçmesiyle birlikte, VitrA Karo'nun yıllık seramik kaplama malzemesi üretimi 37 milyon metre kareye ulaşacaktır” diye konuştu.

Haberin Devamı

Sağlık grubunda Monrol Nükleer Ürünler Ticaret ve Sanayi A.Ş'nin yüzde 50 hissesini satın alarak, yeni ve hızla gelişmekte olan nükleer tıp alanına adım
attıklarına değinen Karamercan, bu kapsamda Romanya'da bir üretim tesisi yatırımına başladıkları bilgisini verdi.

Karamercan, Eczacıbaşı Sağlık Hizmetleri'nin, evde bakım alanında sahip olduğu bilgi ve deneyimi Evital Özel Yaşlı Bakım Merkezi'ne taşıyıp, alanında bir ilki gerçekleştirdiğini anlatarak, Eczacıbaşı İlaç Pazarlama'nın, sağlıklı, doğal ve enerjik yaşamı desteklemek üzere, farklı ihtiyaçlara yönelik vitamin, mineral ve besin destekleri serisiyle vitamin pazarına girmesinin bir başka gelişme olduğunu ekledi.

Girişim Pazarlama'nın yeni temizlik ve kozmetik ürünleri tesisinin Mayıs 2008'de Gebze Organize Sanayi Bölgesi'nde üretime başladığını hatırlatan Karamercan, yıllık 20 bin ton üretim kapasitesine sahip olan fabrikada, Maratem endüstriyel temizlik ürünleri, Selin ve Egos markalı ürünlerin yanısıra çeşitli kişisel bakım ürünlerinin iç ve dış pazara yönelik üretim gerçekleştirileceğini söyledi.

Haberin Devamı

Karamercan, İpek Kağıt'ın, Yalova ve Kazakistan'daki tesislerinin ardından, 225 dönüm arazi üzerinde ilk aşamada 40 milyon dolar yatırımla kuracağı Manisa fabrikasının temelini, 31 Ekim 2008 tarihinde attığını, ilk aşaması 2009 yılında hayata geçirilecek olan fabrikanın iç pazarın yanı sıra dış satım ağırlıklı çalışacağını belirtti.

ARAZİ GELİŞTİRME YATIRIMLARI

Erdal Karamercan, topluluğun büyüme stratejileri çerçevesinde yöneldikleri arazi geliştirme yatırımlarına ilişkin çalışmalarını sürdürdüklerini dile getirerek, şu bilgileri verdi:

“Kartal Kentsel Dönüşüm Projesi ile ilgili gelişmeleri yakından izliyoruz. Kartal'daki arazimizin üzerinde İstanbul'un simgelerinden biri olacak, çağdaş ve dünya ölçeğinde bir eser yaratma hedefiyle yola çıkıyoruz.

Haberin Devamı

Son aşamalarına gelmiş olan yasal imar hakları ile ilgili çalışmaların sonuçlanmasının ardından projemizi başlatacağız. Bu bağlamda, Zekeriyaköy-Uskumruköy'de satın aldığımız 300 dönümlük arazi ile ilgili de çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Orada da özgün ve farklılık yaratan bir yerleşim projesi geliştirmekteyiz. Ayrıca, 2008 yılı içinde Büyükdere Caddesi üzerinde yeni bir ofis binasının inşaatını başlattık.

Toplam 21 bin 500 metre kare inşaat alanına sahip olacak yeni bir ofis binasında, 10 adet kiralanabilir ofis katı, mağaza olarak kiralanabilecek zemin kat ve bodrum katları yer alacak. Projemizin 2010 yılının başında tamamlanması hedefleniyor.”

Haberin Devamı

E-Kart'ın, 2008 yılında yurt içinde pazar payını artırırken, özellikle GSM kartlarında Azerbeycan, Gürcistan, Kazakistan, Moldova ve Ukrayna'dan sonra Arnavutluk'u dış satım pazarları arasına eklediğini anlatan Karamercan, Eczacıbaşı Menkul Değerler ve Eczacıbaşı-UBP Portföy Yönetimi kuruluşlarını yeni ürün ve hizmetlerle önümüzdeki dönemlerde güçlendirmeyi planladıklarını ifade etti.

Karamercan, madencilik sektöründeki kuruluşları Esan'ın, metalik madencilik alanında 2007 yılında başlattığı kurşun ve çinko yatırımını öngörülen programa göre devam ettirerek, Temmuz 2009 yılında konsantre maden üretimine geçmeyi planlandığını bildirdi.

“HALKA AÇIK KURULUŞLARIMIZIN SAYISINI ARTIRMAK GÜNDEMİMİZDE”

Eczacıbaşı Topluluğu Üst Yöneticisi Karamercan, yaşanan ekonomik bunalımın, başta ABD olmak üzere, Batı ülkelerinin finans sistemlerindeki “stratejik hatalar” ve “hesapsız uygulamalardan” kaynaklanmasının etkileri bakımından Türkiye'ye bir ayrıcalık tanımadığını vurguladı.

Haberin Devamı

Topluluk olarak, özellikle yakın geçmişte söz konusu bunalımın gelişini sezinleyerek aldıkları önlemler sayesinde, kuruluşlarının finansal yapılarındaki sağlamlık ve likiditelerinin en üst düzeyde olmasının kendilerine güven verdiğini söyleyen Karamercan, “bu bağlamda, rekabet üstünlüklerimizi artıracağımız ve sürdürülebilir büyüme hedefimizi daha da güçlendirecek fırsatların oluşacağı bir döneme girdiğimizi düşünüyoruz” dedi.

Karamercan, şöyle devam etti:

“20 yılı aşkın süredir yabancı ortaklarla uyum içinde çalışan ve bu ortaklıklardan sinerji yaratan bir Topluluk olarak, koşullar (yabancı ortağın sermaye, yeni teknoloji, yeni pazar olanakları gibi katkılar getirebiliyor olması, kurumsal kültürlerimizin uyuşması gibi) uygun olduğu takdirde, yabancı ortaklarla çalışmayı benimsemişizdir ve önümüzdeki dönemlerde de bu tür işbirlikleri söz konusu olabilir.

Ortaklık yapılarının tabana yayılarak sermaye piyasasının gelişmesi, sağlıklı bir ekonomik büyümenin temel itici güçlerindendir. Mevcut yapımız içinde halen 5 önemli kuruluşumuz halka açık olup, koşulların uygunluğu çerçevesinde bu sayıyı artırmak gündemimizdedir.”

“25 MİLYAR DOLARDAN AZ KAYNAĞA FİNANSAL PİYASALAR OLUMSUZ TEPKİ VEREBİLİR

IMF görüşmeleri ve olası bir anlaşmayla elde edilecek kaynağın, 2009 yılı döviz gereksiniminin karşılanmasında hayati rol oynayacağını vurgulayan Karamercan, şöyle konuştu:

“Görüşmelerin uzaması, ya da piyasaların halihazırda fiyatlara yansıttığı yaklaşık 25 milyar dolardan daha az bir kaynağın elde edilmesi durumunda, finansal piyasaların olumsuz tepki vermesi söz konusu olabilir. Bu bağlamda, IMF görüşmelerinin bir an önce tamamlanarak kaynağın güvence altına alınması ve mali disipline ilişkin kaygı ve belirsizliklerin giderilmesi, zor bir yıl olan 2009 yılının daha az hasarla atlatılmasında önemli rol oynayacaktır.”

Karamercan, bütçe disiplininin korunmasının, bu dönemde de piyasalar için çok önemli olmaya devam ettiğini dile getirerek, 2009 yılında küçülmenin derinleşmesi halinde, hesapları bütçe içinde şeffaf bir şekilde göstererek ve ayrıştırarak, özel bir “geçici ihtiyat fonu” oluşturulabileceğini söyledi.
Karamercan, şu görüşleri aktardı:

“Bunun enflasyonist bir baskı yaratma olasılığı düşüktür. Nitekim, iç ve dış talebin yanı sıra dünyada gerileyen ham madde ve enerji fiyatları artık bir deflasyon ithali ortamını oluşturmaktadır. 2009 yılı için yüksek büyüme hızlarında ısrarlı olup, iç talebi gereksiz düzeyde pompalayacak yollara gitmemek gerekir. 2009 yılına mahsus olarak 'yüzde 0 ile yüzde 2 arasındaki büyüme hızlarıyla yetinmek', yeni dengelerin daha sağlıklı oturması açısından doğru bir seçenek olacaktır.”

-“DİŞE DOKUNUR ÖNLEMLER...”-

Reel sektöre bankacılık sisteminden likidite akışını sağlamak için ek tedbirler alınabileceğine işaret eden Karamercan, “Özellikle bugünden sonra alınacak önlemlerin yüzeysel değil, aksine son derecede 'dişe dokunur' ve gelişmiş ülkeler başta olmak üzere, benzer ekonomik yapılarda olduğumuz ülkelerden geri kalmaması gerekir. Aksi halde, istenilen 'güven ortamının' sağlanmasında büyük güçlükler çekeriz” dedi.
Karamercan, 2009 yılının zor bir yıl olacağına ilişkin hemen herkesin aynı fikirde olduğunu kaydederek, sözlerini şöyle tamamladı:
“Hükümete ve özellikle ekonomi yönetimine, firmalar ve tüketiciler tarafında kaybolan güvenin yeniden tesis edilmesi noktasında büyük görev düştüğü kanısındayız. Öte yandan, küresel kriz ile birlikte sıkışan yurt içi kredi piyasalarının daha etkin hale getirilmesi de reel sektörün krizi atlatabilmesinde hayati rol oynayacaktır.
Zamanlamasına ilişkin tartışmalar devam ediyor olsa da, küresel ekonomide yaşanacak toparlanma, krizin fırsata dönüştürülmesinde önemli bir dönemeç olacaktır. Bu noktada önemli olan, krizin etkilerini en az hasarla atlatıp, küresel toparlanma sürecinin önemli aktörleri arasında yer alabilmektir. Türk sanayinin bu güce sahip olduğu ve kriz sonrasında yeniden şekillenecek küresel ekonomi sisteminin içinde daha önemli bir rol alacağımız kanısındayım.”

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!