Güncelleme Tarihi:
Ama çok büyük bir eksiklik olduğunu düşünmeyin çünkü borsa koridorlarında da uzun süredir kimse yabancı yatırımcının ne düşündüğünü ne söylediğini çok fazla dikkate almadı.
Ama son iki gündür borsada da yabancı aracı kurumların raporları elden ele dolaşıyor. Borç takası ve Fazilet Partisi'nin kapatılma davasına ek olarak üçüncü gündem maddesi de artık yabancı raporları.
Bu raporları tek tek yazmak gereksiz genel mantıktan bahsedelim. Bu raporlarda Türkiye'nin önümüzdeki 6 ay içinde göstereceği ekonomik performans sorgulanıyor. Ve çıkan sonuç da bankacılığın ve reel sektörün küçülme sürecine girdiği ve ilk toparlanma işaretlerinin 2002 yılı başlarında görüleceği yönünde...
Çok da matah veya dahiyane fikirler değil. Hatta malumun mükerrer ilanı...
Ama bu raporlar borsada farklı yorumlanıyor.
Borsacılar yabancıların Türkiye hisse senetleri için "SAT" tavsiyesi verdiğini belirterek, şöyle bir de yorum yapıyorlar:
"Eğer yüklü miktar mal almak isteseydim, ucuza almak isterdim. Bunun için ben de SAT derdim".
Tercümesini yapalım. Borsacılara göre yabancı yatırımcılar Türkiye hisse senedi piyasasına girmek için zaman kolluyor ve bunun için de piyasayı uygun hale getirmeye çalışıyor. Bu çerçevede SAT tavsiyesi de girişin ucuz fiyatlardan yapılması için dillendiriliyor.
Gelelim haftanın son işlem gününe...
Borsanın 12 bin puanın üzerinde tutunduğunu gördük. Üstelik de yüksek bir işlem hacmi ile. Bu da piyasaya yeni para girişi olduğunu gösteriyor. Hemen "işte yabancılar geldi" çığlıklarını duyacaksınız. Ama biz borsanın işlem salonuna iki metreden daha yakın olmamıza ve mesai saatlerimizi bu alım-satım emirlerini sisteme gönderen insanlarla birlikte geçirdiğimiz ve gayet net biçimde "yabancılar alımda mı?" sorusunu sorduğumuz halde olumlu yanıt alamadık. Bu konuda resmi bilgi olmadığı için yanılma payımız yüksek ama şu an bildiğimiz yabancı girişini olmadığı yönünde.
Bir başka hatırlatma daha...
Hububat fiyatları, başarısız Hazine ihalesi ve Yalova Depremi'nin yaşandığı hafta piyasadan para çıkışı olduğunu yazmıştık. Şimdi piyasaya giren paranın önemli kısmı büyük olasılıkla bu para.
Ayrıca gecelik faiz hala yüzde 63 gibi çok düşük seviyelerde. Borç takası beklentisinin artması ile bono fazileri de geriliyor. Ayrıca mayıs ayının en çok kazandıran enstrümanı da borsa. Ayrıca borsa endeksinde 13 bin puana kadar ciddi bir kar potinsiyeli hala mevcut.
Tüm bu verileri alt alta sıralayınca işlem hacmi artışı şaşırtıcı olmuyor. Keza endeksin 12 bin puanın üzerinde tutunması da...
Deniz Bayramoğlu