Güncelleme Tarihi:
Mütekabiliyet sonrası yabancıya satış rakamlarını değerlendiren Maya, TÜİK verilerine göre, 2013 yılı itibarı ile toplam 1 milyon 157 bin 190 adet konut satışının 12 bin 181 adedinin yabancılara satıldığını vurgulayarak, bu rakamlar içinde inşaatı devam eden ve henüz tapuya dönüşmeyen satışların dahil edilmediğini söyledi.
Maya, toplam konut satışının içinde yabancı satışlarının yaklaşık yüzde 1 gibi oldukça küçük bir hacim yarattığının görüldüğünü, bu satışlar içinde önceki yıllarda olduğu gibi Antalya'nın başı çektiğini, İstanbul'un ikinci sırada, Aydın'ın ise üçüncü sırada yer aldığını dile getirerek, yabancıların halen ikincil konut ve emekli evleri kapsamında Güney ve Ege illerini tercih ettiğini, İstanbul'un ise mevcut potansiyeli nedeniyle ikinci sırada yer aldığını dile getirdi.
Gayrimenkul sektörünün bu noktadaki hedefinin Ege ve Güney bölgeleri dışında İstanbul, Ankara gibi büyük metropollerde yapılan yeni konut projelerinde yabancı alıcı portföyüne de hitap etmek olduğunu belirten Maya, yurt dışındaki emlak komisyoncuları ile yapılan anlaşmalar, temsilcilikler, yurt dışı fuarlara katılım gibi göstergelerin bu noktada pazarın oluştuğunu gösterdiğini dile getirdi.
Bireysel ya da kurumsal yabancıların tercihleri
Maya, bireysel yatırımcılar nezdinde yıllardır Güney bölgesindeki ikincil konut yatırımı ile ilgili yabancıların ilgisinin devam ettiğine işaret ederek, temiz hava, güzel iklim, ucuz ülke ve etkili doğa güzellikleri ile yabancıların bu anlamdaki güney bölgelerine etkisinin devam ettiğini vurguladı.
Markalı konut projeleri ve Mütekabiliyet yasası ile birlikte artık İstanbul, İzmir, Ankara gibi büyük şehirlerde projelerden daire alan bireysel yatırımcı sayısında da bir artışdan bahsedilebileceğini anlatan Maya, şunları ifade etti:
"Geçtiğimiz 2 yıllık dönemde İstanbul'daki markalı konut projelerinde yabancılara yapılan satışın yaklaşık projelerin yüzde 10' una tekabul ettiğini söylemek yanlış olmayacaktır. Bu şekildeki bireysel alımlarda daha çok yabancıların belli bir dönem ikamet edip diğer zamanlarda uzun dönemli kiralama yaparak aynı zamanda gelir elde edebilecekleri konut alımlarını tercih ettiklerini görüyoruz. 2013 yılı içinde iç pazarda satılan konutların dışında, geliştirme firmaları ve müteahhitler yurtdışında katıldıkları fuarlar ve anlaştıkları pazarlama firmalarını kullanarak bu anlamda satış hacimlerini artırmayı başardılar."
Makbule Yönel Maya, bireysel yatırımcıların bu anlamda sevdikleri bölgeler her ne kadar kent merkezi olsa da konut fiyatlarına bağlı olarak merkezin çeperinde kalan bölgelerden de alım yaptıklarının 2013 yılı içerisinde görüldüğünü söyledi.
Üst gelir grubu yabancı bireysel yatırımcıların özellikle İstanbul özelinde deniz manzaralı, kent merkezindeki bölgeleri tercih etme eğilimini gösterdiğini belirten Maya, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu durumdan Beşiktaş, Şişli, Kağıthane, Ataşehir ve Zeytinburnu ilçelerinin etkilendiğini söyleyebiliriz. Daha düşük rakamlarda bir yatırım
yapmak isteyen bireysel yatırımcılar tercihlerini Bahçeşehir ve Ispartakule gibi alt merkezlerden yana kullandı.Kurumsal yatırımcı tarafında ise yabancıları ikiye ayırmak mümkün. İlki bitmiş projeden belirli bir iskonto ile toplu bağımsız bölüm alıp belli bir zaman sonra bu bağımsız bölümleri hem iç piyasada hem de kendi ülkelerindeki bireysel yatırımcılara belli bir prim ile pazarlamak şeklinde. Burada kurumsal yatırımcının toplu alım yaptığı için aldığı iskonto ve gayrimenkulün zaman içinde yaptığı prim nedeni ile iki yönlü bir kazanç oluşturduğunu söylemek mümkün. Bu tarz kurumsal yatırımcıyı zorlayan nokta burada toplu alım yapmak istediği her proje marka gücü, finansman gücü ve elde kalan konut stokuna bağlı olarak bazen hiç iskonto yapamayabiliyor. Bu tarz toplu alımlar için kurumsal yatırımcının dikkat ettiği en önemli nokta, projenin prim yapma potansiyeli, marka gücü, projedeki konutların elden çıkarılma hızı ve arz- talep dengesi. Diğer kurumsal yatırımcı şeklini Türkiye'de proje geliştirmeye istekli yabancı gayrimenkul geliştirme firmaları olarak belirtmek mümkün."
Yabancıların konut tercihleri
Maya, yabancının gelir grubunun öncelikli olarak hangi projelere yönelebileceği noktasında belirleyici olduğunu belirterek, "Temelde alım yapma noktasında kısa bir dönem bu konutu kullanıp diğer zamanlarda kira geliri ile bir getiri alternatifi yaratmak ise proje konsepti, fiyat politikası, sunduğu sosyal olanaklar, konumu gibi etkenler öne çıkabiliyor. Tabii bir de bundan bağımsız olarak projeyi yapan firmanın alıcı taraf nezdindeki algısı, ne kadar tanıdığı gibi hususlar önemli. Güney ve Ege bölgelerinden yapılan alımlarda ise tamamen doğal güzellikler, fiyat, komşular, yer aldığı bölge gibi etmenler öne çıkabiliyor" değerlendirmesinde bulundu.
Yabancıların Türk pazarına bakışı
Makbule Yönel Maya, yabancılar için Türk gayrimenkul pazarının oldukça dikkati çekici olduğunu vurgulayarak, "İlk başta ağırlıklı olarak ikincil konut pazarında Güney ve Ege bölgelerinde başlayan 'Yabancı Pazarı' gerek yasal düzenlemeler ve gerekse bazı bölgelerde izlenen yanlış politikalar neticesinde bir süre sekteye uğrasa da devam ediyor. Ülkemizi cazip kılan temel noktaları doğal güzellikleri, ucuz bir ülke olması, çoğu yabancı ülke için kolay uçuş mesafesinde olması, iklim özellikleri, özellikle Körfez ülkeleri için Müslüman bir ülke olması gibi etkenler olarak sıralayabiliriz" ifadesini kullandı.