Yabancı yatırımcılar ‘insani kaygı’ yaşıyor

Güncelleme Tarihi:

Yabancı yatırımcılar ‘insani kaygı’ yaşıyor
Oluşturulma Tarihi: Haziran 03, 2010 00:00

Türkiye Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı Başkanı Alpaslan Korkmaz, İsrail saldırısının uluslararası sermaye çekme çabasındaki Türkiye’ye etkisinin şu anda olumsuz olmadığını söyledi. Korkmaz, “Yaşananlar çok üzücü. Bunlardan Türkiye’ye gelecek uluslararası sermaye olumsuz etkileniyor mu, şu an için hayır. Görüştüğüm yatırımcılar çok büyük kaygı içindeler. Ama bu kaygı Türkiye’ye gelelim, gelmeyelim diye değil, daha çok insani bir nitelikte kaygı” dedi.

TÜRKİYE Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı Başkanı Alpaslan Korkmaz, uluslararası sermaye çekme yarışı içindeki Türkiye’nin son günlerde İsrail ile tırmanan gerginlikten şu an için etkilenmediğini belirterek, kaygıların ticari değil insani olduğunu söyledi. Korkmaz, “Yaşananlar çok üzücü, çok olumsuz gelişmeler bunlar. Bunlardan Türkiye’ye gelecek uluslararası sermaye olumsuz etkileniyor mu, şu an için hayır. Uluslararası yatırımcılar bir ülkeye, bir bölgeye gelirken istikrar arıyorlar. Görüştüğüm uluslararası yatırımcılar çok büyük kaygı içindeler. Ama bu kaygı Türkiye’ye gelelim, gelmeyelim diye değil, daha çok insani bir nitelikte kaygı” dedi.

Korkmaya gerek yok

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Türk-Amerikan İş Konseyi üyeleri ile birlikte bir çalışma yemeğine katılan Korkmaz, bu yıl Türkiye’ye geçen yıl ile aynı seviyede hatta uluslararası konjonktürde çok olumsuz bir gelişme olmazsa belki biraz daha iyi bir performansla 7-10 milyar dolar arasında bir uluslararası sermayenin gelmesini beklediklerini söyledi. Türkiye’ye gelecek yatırımlara uzun vaddede ülkenin menfaatlerine uygun bir stratejik model çerçevesinde baktıklarını kaydeden Korkmaz şöyle devam etti: “Eğer bir ülke stratejisini belirlediyse ve bu doğrultuda faaliyetini sergiliyorsa korkmaya, çekinmeye gerek yok. Önümüzdeki dönemde Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerin yıldızları daha fazla parlayacak.”

7-10 milyar dolar gelir

Korkmaz, global krizle birlikte daralan doğrudan yatırım akışının geçen yıl kasım ayından bu yana hareketlendiğini belirterek şunları kaydetti: “Ancak bu hareketliliğin yatırıma dönüşmesi biraz zaman alıyor. Avrupa Birliği’ndeki (AB) krizin ne kadar büyüyeceğini bilmiyoruz. Dolayısıyla kesin konuşmak mümkün değil. 2011-12 yılları için bu seviyelerden daha olumlu bir performans bekliyoruz. Kuruluşumuzdan bu yana 3.5 yılda ektiğimiz tohumların meyvelerini toplayacağız.”

ABD’den 201 milyar dolar

Uluslararası sermaye akışında glabal kriz sürecinde son 2 yılda yüzde 70-80 civarında düşüş yaşandığına dikkat çeken Korkmaz, “Böyle bir dönemde bile Türkiye’nin 2009 yılında çektiği sermaye miktarı 7.6 milyar dolar oldu” dedi. Krizin başlangıç yeri olarak nitelenen ABD’nin ise halen dünyanın hem en çok yatırım çeken hem de dünyada en çok uluslararası yatırım veren ülkesi olduğunu hatırlatan Korkmaz şunları söyledi: “Dünyada hareket eden sermayenin 5’te biri ABD’den çıkıyor. ABD 2008 yılında 311 milyar dolar, 2009 yılında ise 201 milyar dolar uluslarası yatırım gerçekleştirdi. ABD’nin toplam yatırımları içinde son 6 yılda Türkiye’ye 6,3 milyar dolar yatırım girdiğini görüyoruz. Bu ABD’nin toplam yatırımlarının yüzde 0,6’sı. ABD aslında yatırım açısından potansiyeli büyük bir ülke. Biz 3.5 yılda 6 bin ABD’li şirket ile temas kurduk.”

Başkan olduğumdan beri daha kibar bir şoförüm

ALPASLAN Korkmaz, Türkiye’nin dünyadaki uluslararası sermaye pastasından daha fazla yararlanmasını sağlama çabasının herkesin sorumluluğu olduğunu hatırlatarak şunları söyledi: “Biz sadece 30 kişilik bir ekibiz, koordinasyon görevi görüyoruz. Cüneyt Arkın filmlerindeki gibi tek başımıza mücadele ediyormuşuz gibi bir görüntü veriyoruz. Oysa dünyada sermaye çekme konusunda çok ciddi bir rekabet var. O nedenle bu iş hepimizin işi, tüm işadamlarımız bu konuda birer temsilci. Bu konuda nasıl bir sorumluluk hissettiğimi bir örnekle anlatmak istiyorum. Benim ajansın başkanı olduğumdan beri araba kullanma tarzım bile değişti. Tezcanlı bir insan olduğum için eskiden trafikte önüme geçen arabanın sürücüsüne çıkıp ‘neden böyle yaptın’ diye tepki gösterdiğim zamanları hatırlıyorum. Ama şimdi asla böyle birşey yapmıyorum, arabanın içindeki potansiyel bir yatırımcı olabilir, diye düşünüp daha sorumlu davranıyorum. Türkiye’de herkesin bu anlayışla davranması çok önemli.”

Dinçer: İç piyasada bir daralma beklemiyorum

TAİK Başkanı Haluk Dinçer, önümüzdeki hafta ABD Başkanı Barack Obama’nın Türkiye ziyareti sırasında dile getirdiği Stratejik işbirliği modeli oluşturulması çalışmaları kapsamında ABD’den bir heyetin İstanbul’a geleceği bilgisini verirken, Global krizin sonlarına gelindiği bugünlerde Türkiye’ye yapılacak dış yatırımların artmasını beklediklerini, bunun için de Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı’na çok iş düştüğünü vurguladı. Dinçer, İsrail saldırısına ilişkin olarak da şu değerlendirmeyi yaptı: “Yaşananlar son derece üzücü. İsrail Türkiye için önemli bir partnerdir ama ticaretten, yatırım ve ekonomik ilişkilerden çok siyasi bir partnerdir. Önemli bir müttefiktir. Dolayısıyla ilişkilerin bir an evvel normale girmesini bekliyoruz. Umarum bu gerginlik çok uzun sürmez.”

Sizinkiler ‘ne yapmış’ diye aradılar ‘benimkiler Ankara’da’ dedim

TAİK üyesi Musevi iş adamı Jefi Kamhi, İsrail’in yardım gemisi Mavi Marmara’ya olan saldırısı için “Çok ağır ve kabul edilemeyecek bir olay. Hiçbir ülke, hiçbir ülkenin vatandaşına böyle davranamaz” derken, şunları da aktardı: “Birkaç arkadaşım telefon açtı, ‘Sizinkiler ne yapmış’ dediler, ben de ‘kim bizimkiler, bir dakika benimkiler Ankara’da’ dedim. Ben Türkiye Cumhuriyeti’nde 700 yıldır oturan bir ailenin ferdiyim. Dini inancım farklı, eşim ve çocuklarım Müslüman. Din faktörünü veya ırk faktörünü, bayrak faktörüyle karıştırmamak lazım. Öyleyse, Suudi Araplar hata yaptığında Türkiye’ye yüklenmek veya Vatikan bir şey yaptığında bütün Katolikler’e yüklenmek mi gerekecek. Eğitimsizlik tamamen, bu çok yanlış. Ben Filistin Lideri Arafat’la 10 kere bir araya gelmiş bir insanım, görevli ve günüllü olarak. Orada görüşmeleri yürüten insanları tanıyorum. Siyasi yönü tartışılır ama insani bir yönle çözmek lazım. İsrail herhalde hakikaten şaşırdı. Uluslararası teamüllere göre ‘gemiye binip, o gemiyi inceleyeceğiz’ diyebilirlerdi. Böyle bir şey olmaması gerekir. Bundan sonra İsrail herhalde şapkayı önüne alacak ve belki de 3 ay sonra yeni bir seçime gidilecek.”

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!