Güncelleme Tarihi:
Tüm dünyada yenilenebilir enerji kaynaklarının önemi gittikçe artarken güneş ve rüzgar başta olmak üzere yenilenebilir sektörü büyük bir gelişim gösteriyor. Özellikle petrol ve kömür gibi enerji kaynaklarının sürdürülebilirlik açısından yarattığı olumsuz tablo sermayenin de temiz enerji tarafına kaymasına neden oluyor. Türkiye de yakın zamanda attığı adımlarla yenilenebilir enerjide büyümeyi bir ülke politikası haline getirirken özel sektör de bu alana olan yatırımlarını arttırıyor.
BÜYÜK POTANSİYEL
Türkiye’nin yabancı yatırımcıyı çekme noktasında yenilenebilir enerji yatırımlarını iyi kullanabileceğini söyleyen Aydem Enerji CEO’su İdris Küpeli, “Son yıllarda Türkiye’de yabancı yatırımlar konusunda bir zayıflama var. Uluslararası arenaya baktığımızda yenilenebilir enerji kaynaklarına olan yatırımlar hız kazanıyor. Daha önce petrol gibi fosil kaynaklara büyük yatırımlar yapan dev yatırım fonları artık yönlerini temiz enerjiye çevirdiğini açıklıyor. Türkiye’nin de yenilenebilir enerjideki potansiyeli ortada. Önümüzdeki dönemde güneş ve rüzgarla yabancı yatırımları çekeceğiz” dedi.
Dünyada olduğu gibi Türkiye’de de enerji sektörünün önceliklerinin değiştiğini belirten Küpeli, “Daha önce kurulu kapasitenin çoğunluğunu HES’ler oluşturuyordu. Günümüzde de bu böyle. Ancak güneş ve rüzgar santrallarının yatırım maliyetlerinin düşmesi, teknolojilerinin gelişmesi ve verimliliklerinin artması kurulu güçte dağılım ve öncelik değişmeye başladı. Hem rüzgar enerjisinde hem de güneş enerjisinde hızlı bir gelişim var. Bu gelişim daha da devam edecek gibi” ifadelerini kullandı.
POZİTİF AYRIŞMA
Yakın dönemde dünya ekonomilerini etkisi altına alan salgın sürecinde tüm sektörlerin olumsuz sonuçlarla karşılaştığını aktaran İdris Küpeli, şunları söyledi: “Aynı sonucu enerji sektörünün tümünde görmedik. Burada yenilenebilir enerji kaynaklarına olan yatırımlar pozitif bir ayrışma sergiledi. Aynı sepetteki yatırımların tümü süreci negatif büyüme ile kapatırken temiz enerji kaynakları ile ilgili işler yatırımcısının yüzünü güldürdü. Artık yatırımlarınız için finansman bulmak istediğinizde size ilk sordukları konu başlığı sürdürülebilirlik oluyor. O yüzden hem çevre hem de toplumsal fayda açısından temiz enerji kaynakları finansman bulmakta diğer yatırımlara göre daha avantajlı olmaya başladı.”
HİBRİT SANTRALLAR
Yenilenebilir enerji kaynaklarının iklimsel koşullardan etkilendiğini ifade eden İdris Küpeli, “Bu anlamda enerji kaynaklarının çeşitliliği de büyük önem kazanıyor. Sonuçta güneş günün 24 saati santralları besleyemiyor ya da barajlar her yıl aynı verimde çalışamıyor. Bu yüzden biz de birbirini yedekleyen sistemler üzerine yoğunlaşıyoruz. Yağmur az olduğunda GES’lerden, güneş az olduğunda HES’lerden enerji üretebileceğimiz, barajların üzerine kurulacak panellerin de olduğu santrallar kuracağız” dedi.
İLK HEDEF GES’LER
Türkiye’de 40 yıldır faaliyet gösterdiklerini belirten İdris Küpeli, “Güneş santrallarında verimlilik oranları 40 yıldır ölçülüyor ve istatistikler buradaki gelişimi gözler önüne seriyor. Bizim şimdiye kadar ağırlıklı yatırımlarımız HES’lerdeydi ama önümüzdeki süreçte rotamızı GES’lere çeviriyoruz. Bundan sonraki süreçte hem rüzgar hem de güneş enerjisinde büyüme odaklı bir yaklaşımımız olacak. Gerçekleştirmeyi planladığımız halka arz ile bu süreci hızlandıracağız” şeklinde konuştu.