ANKA
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 04, 2011 12:35
Türk ekonomisinin “zayıflıkları”na ilişkin tedirginliğin giderek arttığı savunulurken, Türk hükümetinin harekete geçmesi istendi.
Wall Street Journal gazetesi, “Türkiye büyüdükçe, liranın değerinin düştüğü”ne dikkat çektiği
haber analizinde yeni hükümetin, hızla yeniden yapılandırma planı sunmaması ve
Merkez Bankası’nın alışılmamış para politikasını rafa kaldırıp kilit faiz oranlarını artırmaya başlamaması halinde liranın kayıplarının süreceği”ni öne sürdü.
ABD’nin borsa ve iş dünyasının gazetesi Wall Street Journal, “Türkiye Büyüdükçe, Para Birimi Düşüyor” başlıklı haber analizinde “Türkiye, Çin ve Hindistan’ı geride bırakarak dünyanın en hızlı büyüyen büyük ekonomisidir” diye yazdı.
Buna karşın liranın Kasım ayından bu yana dolara karşı yüzde 11 oranında değer yitirdiğine işaret eden gazete, şöyle devam etti:
“Analistler, para biriminin düşüşü izah etmek için yapısal zayıflıklara işaret ediyor. Giderek artan sayıda analist, Türkiye’nin yeniden seçilen hükümeti, hızla bir ekonomik yeniden yapılandırma planı sunmazsa ve Merkez Bankası’nın alışılmamış para politikasını rafa kaldırıp kilit faiz oranlarını artırmaya başlamazsa, (liranın) kayıpların süreceği yönünde bahse giriyorlar.”
YENİ BİR EKONOMİK PLAN YOKSA LİRA BÜYÜK BASKI ALTINDA OLACAK
Bu çerçevede, görüşlerine yer verilen Capital Economics’in kıdemli ekonomisti Neil Shearing ise, “Gerçek budur ki, mali kısıtlamaya odaklanan yeni bir ekonomik plan olmadan, lira, büyük baskı altında olmaya devam edecek” değerlendirmesini yaptı.
Türkiye’deki birinci çeyrek büyümesinin açık biçimde baz etkilerinden yararlanmadığını, geçen yılın ilk çeyreğindeki büyümenin yüzde 12 olarak gözden geçirildiğini, vurgulayan WSJ, geniş büyümenin geniş temelli olduğuna imalat, inşaat ve tüketici harcamalarında yüzde 10 üzerinde bir artış gözlendiğine de dikkat çekti.
HIZLI BÜYÜMEYİ SİYASİ İSTİKRAR DESTEKLİYOR
WSJ, Türkiye’nin hızlı büyümeyi siyasi istikrarın destekle AKP’nin ezici bir zaferle üçüncü defa seçimi kazandığına işaret ederken de Türk halkının tasarruflarını yok eden enflasyonun üç haneli olduğu, yapısal reformları bir kenara bırakan, ortakları birbiriyle kavga eden koalisyon hükümetlerinin Türkiye’yi yönettiği 1990 yıllarındaki kötü günlerin geride kaldığını kaydeden gazete, “Ancak yatırımcılar, tedirgin ve bunun nedenini görmek için verilerin içerisinde çok derince kazmak gerekmek” ifadelerini de kullandı.
HIZLA TIRMANAN İÇ TÜKETİMİ, İTHALATI YURARIYA ÇEKİYOR
ABD’li gazete, Türkiye’de özel tüketimin, önemli ölçüde düşmüş olan faiz oranları ve hızla artan kredilerin desteğiyle birinci çeyrekte yüzde 12 büyüdüğüne vurgu yaparken “Hızla tırmanan iç tüketimin, ilk çeyrekte ihracat gelirlerinden adeta dört kat daha yüksek olan ithalatı yukarıya çektiği” yorumunu yaptı. Haberde şöyle devam edildi:
“Bu da, ekonomin kilit zayıflığı olan hızla çoğalan cari işlemler açığına vurgu yapıyor. Açığın önemli bir bölümünün, potansiyel olarak istikrarsızlaştırıcı olan sıcak para ile finanse edilmesi ülkeyi sert inişe açık bırakıyor.”
TİM BAŞKANI BİLE LİRANIN GÜÇLENDİRİLMESİNİ İSTEDİ
Haber analizde ekonomistlerin, politika yapıcılarının cari açığı ele almak ve liranın düşüşünü durdurmak için hala zamanlarının olduğunu söyledikleri belirtilirken de Türk Bakanlarının Türkiye’nin dengesizliklerini çözmek için “önemli eylemler” yapmayı taahhüt ettiklerine dikkat çekilirken TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi’nin bile liranın güçlendirilmesi çağrısında bulunduğu vurgulandı.
PİYASALAR GİDEREK DAHA TEDİRGİN“Ancak analistler, piyasaların, Türkiye’nin finans açığının yakında giderilemeyecek kadar büyük olmasından artan biçimde tedirgin olduklarının altını çiziyorlar” denilen haberde Merkez Bankası’nın alışılmamış para politikasının pek etkili olmadığı savlarına da yer verildi.
FİNANSAL TOPLUM TÜRKİYE’YE İŞARET GÖNDERİYOR
WSJ, haber analizine son verirken de RBC Capital Markets Direktörü Nigel Rendell’in görüşlerini de aktırdı. Nigel Rendell’in değerlendirmesi şöyle:
“Finansal toplum, Türk politika yapıcılarına, bir plan ve önemli bir parasal sıkıştırma olmadan, Türk ekonomisine ilişkin kaygıların büyümeye devam edeceği, liranın da zayıflama eğiliminin süreceği sinyalini göndermek istiyor. Ancak bu önlenebilir. Politika yapıcılarının, kaygı verici biçimde eğrinin gerisinde oldukları için harekete geçmeleri gerekiyor.”