Güncelleme Tarihi:
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, “faiz lobisini rahat çalıştırmayız” yönündeki sözlerinin iktisatçılar arasında şaşkınlık ve kaygı yarattığı öne sürüldü. Wall Sreet Journal gazetesi, “sert iniş” kaygılarına yer verdiği haberinde, “Bahisler yüksek” ifadesini kullandı. Gazete, “Hükümetin seçim başarısı ve artan uluslararası etkinliği, önemli ölçüde büyüyen refaha dayanıyor ve bu başarılar da, ani aşağı yönlü bir hareket ile zarar görebilir” diye yazdı.
ABD’nin borsa ve iş çevreleri gazetesi Wall Street Journal, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, “faiz lobisini rahat çalıştırmayız” yönündeki sözlerini değerlendirdiği geniş haberinde Erdoğan’ın faiz lobisinin kimden oluşturduğunu açıklamadığını ancak genel olarak yatırımcılar, iktisatçılar ve gazeteciler dahil olmak üzere, enflasyonu düşürmek ve aşırı ısınan ekonomiyi soğutmak için faizlerin artırılması çağrısında bulunan yabancı tarafları kastettiğinin sanıldığını kaydetti. Gazete şöyle devam etti:
”Erdoğan’ın açıklamaları, Türkiye’yi yakından izleyen ekonomistlerin; ülkenin 2011 yılının üçüncü çeyreğinde yüzde 8.2 büyüyen ekonomiyi bu yılda sert bir inişe, hatta resesyona sürüklemesinden korktukları para politikasını anlamakta zorluk çektiklerini söyledikleri ana rastladı.”
TÜRKİYE’DE AVRUPA EKONOMİLERİ ARASINDA PARLAK BİR NOKTA
“Bahisler yüksek” ifadesini kullanan gazete, “hükümetin seçim başarısı ve artan uluslar arası etkinliği, önemli ölçüde büyüyen refaha dayanıyor ve bu başarılar da, ani aşağı yönlü bir hareket ile zarar görebilir. Ticaretinin yarısı kadarını Avrupa Birliği ile yapan Türkiye, Avrupalı ekonomiler arasında pek rastlanmayan parlak bir nokta dadır” yorumunu yaptı.
SÖYLENENLER TÜRKİYE’YE YA NOBEL KAZANDIRIR YA ÇIKMAZA SOKAR
Gazeteye konuşan, RBS’nin yükselen piyasalar başekonomisti Tim Ash de “Piyasalar, bu beyanları biraz tedirgin edici buluyor” diye konuştu. Ash “ Liraya yönelik bir spekülasyon saldırısı veya yabancı piyasaların Türkiye’ye karşı bir komplosu olduğu yönünde hiçbir kanıt yok. Daha kötüsü, bu, Merkez Bankası’nın politika stratejisi nedeniyle piyasaların şaşkınlığının giderek arttığı bir döneme denk düşüyor. Bu da onlara ya bir Nobel Ödülünü kazandıracak ya da da bir çıkmazdır” görüşünü öne sürdü.
MERKEZ’İN NİYETLERİNE İLİŞKİN ŞAŞKINLIK LİRANIN DEĞER KAYBINA KATKI YAPTI
“Merkez Bankası’nın niyetlerine ilişkin şaşkınlık ve Türkiye’nin cari işlemlerdeki dengesizlikler Türk lirasının hızlı değer kaybına katkıda bulundu” dedikten sonra Merkez Bankası’nın döviz satışlarına dikkat çekilen haberde “Hükümetin, büyük bir olasılıkla bir referandumda, yeni bir anayasa benimsemeyi umduğu bir yılda Türkiye’nin ekonomisi üzerindeki bir gölge, hükümete doğrudan bir siyasi tehdit oluşturabilir. Analistler, bunun, Sayın Erdoğan’ın iddia edilen faiz lobisine işaret etmesini açıklayabileceğini söylüyorlar” değerlendirmesi de yapılırken gazetede şu savlara da yer verdi:
BABACAN'A "TÜRK EKONOMİSİNİN ÇARI" DEDİLER
“Sayın Erdoğan’ın faizler konusunda söyledikleri önem taşımamalı çünkü Merkez Bankası hukuki olarak bağımsız ve enflasyonla mücadele ve finansal istikrarı sağlama görevi var. Ancak bankanın bağımsızlığına ilişkin spekülasyon, Türk ekonomisi çarı Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın çocukluk arkadaşı olan Erdem Başçı’nın başkan olarak atandığı Nisan’dan bu yana artıyor.”
ABD’li gazete, Merkez Bankası’nın kararlarını, politikanın son aylarda kayda değer biçimde sıkılaştırıldığını ve alışılmamış bir yanıtın iç talebini azaltmak ve lirayı korumak için gerekli olduğunu belirterek savunduğuna dikkat çekti.