Vodafone CEO'su Colao: Ben buna 'Türk reçetesi' diyorum

10-11 mayıs tarihleri arasında İstanbul'da gerçekleştirilen 7. Yatırım Danışma Konseyi (YDK) toplantısına katılan Vittorio Colao, açıklamalarda bulundu.

Rekabeti ve yatırımı özendirecek, doğrudan uluslararası yatırımları (FDI - Foreign Direct Investments) çekecek politikalar geliştirilmesi ve sürdürülebilir yatırım ortamının desteklenmesinin YDK'daki en önemli gündem maddelerini oluşturduğunu kaydeden Colao, toplantının yatırımcılar ile hükümet arasındaki diyaloğun geliştirilmesi ve sürekli hale getirilmesi açısından büyük önem taşıdığına vurgu yaptı.

Türkiye'deki mevcut yatırım ortamını değerlendiren Colao, Türkiye'nin son dönemde rekabetçi yapısını geliştirerek büyüme yolunda önemli ilerleme gösterdiğini kaydetti. “Genel anlamda, bu pazar, uluslararası yatırımcılar için iyi bir potansiyel sunuyor” diyen Vodafone Grubu CEO'su, mobil iletişim sektörü özelinde ise mevcut vergi rejiminin, pazarın ve rekabet ortamının gelişimine, sürdürülebilir kârlılığa ve yatırımların artarak devam etmesine engel teşkil ettiği söyledi.

Dünya GSM Birliği (GSMA) tarafından yayınlanan “Küresel Mobil Vergi Araştırması 2011” Raporu'nda, Türkiye mobil iletişim sektörünün dünyanın en yüksek vergi yüküne sahip ülkesi olduğunu hatırlatan Colao, “Bu rapora göre, Türkiye'de mobil iletişim sektöründeki vergi payı dünya ortalamasının üç misli seviyesinde. Buna rağmen mobil iletişim sektöründeki vergilerin normalleşmesi yönündeki umudumuzu koruyoruz. Türkiye yatırım ortamını iyileştirmeye devam ettiği müddetçe, biz de yatırımlarımızın sürekliliği hususundaki kararlılığımızı koruyacağız” açıklamasında bulundu.

“İkinci en büyük doğrudan yabancı sermaye yatırımı”

Vodafone'un, Türkiye'de bugüne kadar gerçekleşen ikinci en büyük doğrudan yabancı sermaye yatırımı olduğunu belirten Colao, bugüne kadar, satın alma bedeli dahil Türkiye'ye 11 milyar TL'yi aşkın yatırım yaptıklarını kaydetti. Bu yatırımlar ile özellikle teknolojik şebeke altyapılarını ve müşteri deneyiminin mükemmelleştirilmesini hedeflediklerini ve bunu başardıklarını ifade eden Colao, “Son üç yılda Türkiye operasyonumuz olağanüstü bir başarı gerçekleştirdi. Geçtiğimiz 3 yılda gelirlerde kaydedilen peşpeşe rekor seviyelerdeki artışlarla, gelir pazar payımız yüzde 18'lerden 28'lere yükseldi. Tüketicileri tarafından en çok tavsiye edilen mobil operatör konumuna erişti. Vodafone Türkiye, şu anda en hızlı büyüyen operasyonlarımızdan biri. Ben bu başarı formülüne, Group içinde 'Türk reçetesi' (Turkish recipe) diyorum” şeklinde konuştu.

“24 Türk yönetici Vodafone Grubu'na transfer oldu”

Vodafone Türkiye'de çok nitelikli insan kaynağını görmekten de ayrıca memnun olduğunu dile getiren Colao, hali hazırda 24 Türk yöneticinin Vodafone Grubu'nda önemli pozisyonlara transfer olduğunu vurguladı. Colao, Türkiye'deki Ar-Ge şirketleri Oksijen Ar-Ge'nin de Vodafone Grubu'na inovasyon katkıları sağladığını belirtti.

Fatih Projesi ile ilgili görüşlerini de açıklayan Colao, projesinin vizyonunu desteklediklerini ancak projeden azami fayda sağlanabilmesi için, mobil iletişim teknolojilerinin kullanımının projeye dahil edilmesinin önemine dikkati çekti. Colao, “Tabletlerde kullanılacak 3G mobil teknolojileri, geniş bantın herkes tarafından her yerde erişilebilir olması konusunda ve özellikle de kırsal bölgeleri kapsamada optimal bir çözüm sunuyor” dedi.
Mobil iletişimin geleceğiyle ilgili görüşlerini de paylaşan Vodafone Grubu Üst Yöneticisi Vittorio Colao, telekomünikasyon sektörünün çok önemli bir dönüşüm sürecinden geçtiğini ifade etti. 'Mobil data çağı' denen yeni bir dönemin yaşandığını anlatan Colao, “Bu yeni dönemde, tüketiciler, her an her yerde genişbant ile bağlantıda olmak, kesintisiz olarak bilgiye erişim ve sosyal ağlarla iletişim içerisinde olmak istiyor. Vodafone olarak, uluslararası operasyon ağımızla, 'bağlantılı bir dünya' için çalışıyoruz. Tüketicinin 'bağlantılı yaşam' talebini en yüksek kullanıcı deneyim kalitesi ile sağlamak üzere teknolojik yatırımlarımıza odaklanıyoruz” dedi.

“İş modelleri de mobilize oluyor”

Bu yeni kullanım alanının, iş modellerini de mobilize eden bir değişimi tetiklediğini kaydeden Colao, Vodafone olarak, m-finans, m-sağlık, m-eğitim, m-perakende gibi pek çok farklı sektörlerde yeni “mobil iş modelleri”ni iş ortaklarıyla ve kurumsal müşterileriyle birlikte geliştirdiklerini bildirdi.

Vodafone'un bu alandaki küresel tecrübelerini, yerel iş ortaklarıyla geliştirerek Türkiye'ye aktardıklarını belirten Colao, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Örneğin, 'mobil tarım' alanında, Türkiye'de başlattığımız 'Vodafone Çiftçi Kulübü'nü GSMA Mobile World Kongresi'nde yaptığım sunumumda örnek gösterdim. Vodafone Türkiye'nin uluslararası m-Women programı kapsamında geliştirdiği, kadınların sosyal ve ekonomik hayata dahil olmasını hedefleyen 'Teknolojide Kadın Hareketi' girişiminden de çok etkilendiğimi söylemeliyim. Vodafone olarak bireyler için değer yaratmak ve yaşam kalitesini yükseltmek için çalışmaya devam edeceğiz.”

Türkiye'nin çok dinamik bir pazar olduğunu, nüfusun yaş ortalamasının gençliği bakımından, internet ve yeni teknolojilere yönelik yüksek bir ilginin söz konusu olduğuna değinen Colao, ayrıca küçük işletmelerin ve girişimcilik kültürünün yaygınlığının da, mobil iş uygulamalarının kullanımı açısından mükemmel bir fırsat oluşturduğunu vurguladı.

Türk pazarında gelecekte mobil geniş bantta önemli bir büyüme beklediğini kaydeden Colao, “Mobil geniş bant kullanımındaki artış, ekonomik gelişimi besleyen önemli bir rol alıyor. Türkiye'de mobil data kullanımının yaygınlaşması sayısal uçurum kapanması açısından önem taşıyor. Bunun için de akıllı cihaz sahibiyetinin de artması gerekiyor. Bunu teşvik etmek için özellikle düşük fiyatlı segmentteki cihaz fiyatlarını daha olumsuz etkileyen mevcut vergi rejiminde bir revizyon yerinde olacaktır” şeklinde konuştu.