Virüs yeni ekonomi oluşturacak

Güncelleme Tarihi:

Virüs yeni ekonomi oluşturacak
Oluşturulma Tarihi: Mart 16, 2020 07:00

Hataylı soba imalatçısı bir babanın oğlu olan Tosyalı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Fuat Tosyalı, 5 yaşından beri çalışıyor. İskenderun bit pazarından çıkıp dünyanın en büyük 10 demir çelik şirketine uzanan girişimcilik hikâyesini konuştuğumuz Tosyalı, “Koronavirüs dünyaya farklı bir ekonomik düzen getirecek. Bu virüsle yaşarken de birçok yeni alan oluşacak. Virüsle mücadele eden ekipmanlar, kontrol sistemleri gibi insanların davranış şekilleri de yeni ekonomik alanlar oluşturacak diye düşünüyorum” diyor.

Haberin Devamı

Koronavirüs dünya ticaretini etkiliyor. Siz nasıl bir değişim ve dönüşüm bekliyorsunuz? Yatırım planlarınız etkileniyor mu?

Dünya ekonomisi virüsün etkisiyle oldukça zor bir döneme giriyor. Global bir krize neden olan koronavirüsün çok farklı alanlara etkileri olacak. Bunun arkasından farklı ekonomik düzenler oluşacak. İnsanlık bu virüsle yaşamayı öğrenecek. Yaşarken de birçok yeni alanlar oluşacak. Virüsle mücadele eden ekipmanlar, kontrol sistemleri gibi. İnsanların davranış şekilleri yeni ekonomik alanlar oluşturacak. Şu bir gerçek ki soğukkanlılık ve kararlılıkla mücadele etmek gerekiyor.

Virüs yeni ekonomi oluşturacak

GLOKALİZASYON DÖNEMİ

Haberin Devamı

100’ün üzerinde ülkede iş yapan bir şirketin kaptanısınız. Dünya zor bir dönemden geçiyor. Siz bu süreci nasıl geçiriyorsunuz?

Koronavirüsün dışında da bu zor sürecin içerisinde soğukkanlı olmak gerekiyor. Biz tek bir sektördeyiz. İşimize çok odaklıyız. Çelikle ilgili A’dan Z’ye her şeyi yapıyoruz. Madenden alıyoruz, sıvı çelikten yassı çeliğe, dünyanın en ince çeliğine kadar her şeyi yapıyoruz. Benim için zor iş yok. Her ülkenin kendine has bir özelliği var. Bu beni daha fazla heyecanlandırıyor. Yenilikleri ve yeni coğrafyalardaki işleri tüm ekip takip ediyoruz. Globalizasyon akımının sona ereceğini gördük. Dünyanın bir ucundan diğer ucuna ürün göndermenin bir sonu olacaktı. Farklı yerlerde refleksler olacaktı. Glokalizasyon olacağı açıktı. Bunu saptadıktan sonra yalnızca Türkiye’den üretmeyi değil, başka yerlerde de üretmeye odaklandık.

ataylı bir ailenin çocuğu olarak büyüdünüz. Nasıl bir ortamdan çıktınız? Yolunuzu nasıl açtınız?

Babamın İskenderun bit pazarında 9 metrekarelik bir sobacı dükkanı vardı. Babamın okuma yazması yoktu. Yaşımı 1 yaş büyüterek okula erken başlattı. Böylece 5 yaşında ilkokula başladım. Sabahtan öğlene kadar okuldaydım. Okuldan çıkınca önlükle dükkâna gidiyordum. İlk çocuğum. 4 kardeşiz, 3 erkek bir kız. Hatay’da o yıllarda, farklı kültür ve dillerden insanlar bir arada yaşıyordu. Lübnan, Suriye asıllı ve gayrimüslim çok komşumuz vardı. Tamamen çarşı esnafı kültürü ile büyüdük. Babam mükemmel bir zanaatkârdı. O günün koşullarında işler el imalatından ibaretti. Babam tek dokunuşla milimetrik işler yapardı.

Haberin Devamı

Siz işi babanızın yanında öğrendiniz ve hayata erken atıldınız...

Aynen. Ben liseyi bitirdim; 3 erkek kardeş de üniversiteyi kazandık ancak işimize odaklanmayı tercih ettik. İşyerimizde tamamen emeğe dayalı üretim vardı ve bu emek aksayacak diye çok korktuk.

Soba işi yaparken işleri nasıl büyüttünüz?

Fiili iş yapalı 50 yılı geçti. 50 yıl geriye baktığım zaman muazzam bir dönüşüm yaşadı ülkemiz. Biz bu dönüşümü hep yakaladık ve doğru okuduk. Hep yenilikleri yaptık. Soba yapıyorduk basit, sonra emayeli sobalar çıktı. Termosifonlar gelişti. Ardından modern borular, sobalar çıktı. Her şey gelişirken biz de geliştirdik işleri.

İlk atılımı nasıl ve ne zaman yaptınız?

Haberin Devamı

1980’lerde Tosyalı Metal’i kurduk. Bir yandan imalatı yaparken, diğer yandan küçük işletmelere hammaddeleri sağladık. Babamla ben İstanbul’a gelip hammadde alırdık. 12-13 yaşlarındayken tek gitmeye başladım. 25-26 saat otobüsle giderdik. Paraları gizli cepte taşırdık. Bunlar birer stratejiydi. İşimizi daha ucuza halletmenin fırsatlarını bilirdik. Bazı esnaflar cumartesi pazar çalışmazdı ama biz çalışırdık. Otobüsle gider, Hatay plakalı sebze kamyonlarıyla dönerdik.

Hiçbir başarı da emek harcamadan gerçekleşmiyor.

Çocukluk nedir bilmedik. Çocukken çalıştık. Ticareti, üretimi öğrendik. İstanbul’a geldiğimde iş sahiplerini görüp, bunlar gibi olacağım ve bunlar gibi yapmayacağım dediklerim olurdu. Yapılan büyük işlere imrenirdim. Bu yüzden hep daha fazla çalıştım.

Haberin Devamı

O günlere geriye baktığınızda hangi fırsatları yakaladığınızı görüyorsunuz?

O tarihte İran ve Irak, tüm hammaddesini İskenderun Körfez’den temin ediyordu. İskenderun Limanı tüm dünyaya açılan kapıydı. Petrol, Kerkük-Yumurtalık Boru Hattı kurulmadan önce İskenderun Körfezi’ne tankerlerle taşınırdı. Biz İstanbul’a gidip gelirken, bir yandan da İskenderun’daki tanker imalatçıların da çeliğini getiriyorduk. Biz bu maddelerin dışında diğer çelik malzemelerini de üretmeyi kafamıza koyduk. İskenderun’da sanayi arsası satın aldık ve Tosyalı Demir Çelik’i kurduk. İmalatçılıktan sanayiye geçişimiz böyle oldu. Hemen sonrasında ihracata başladık. Bölgenin ilk çelik borusunu biz ürettik.

Haberin Devamı

Virüs yeni ekonomi oluşturacak

İLKLERİ YAPTIK

Başka ilkler de var değil mi?

Biz Türkiye’nin ilk özel yassı çelik üreticisiyiz. Çelik sac aylık tüketimimiz 70-80 bin tonlara ulaştı. Bir noktadan sonra bizim rekabetçiliğimizi azaltmaya başladı. Tam yatırıma başladığımız dönemde 2006-2007’de Amerika kaynaklı çok büyük bir kriz başladı. Türkiye ekonomisinin de küçüldüğü bir dönemdi. O dönem Başbakan olan, Cumhurbaşkanı’nın “Kriz bizi teğet geçecek” dediği dönemde, 1 milyar dolarlı bütçe ile ilk özel yassı çelik üretimini başardım. Ürettiğimiz ürünü kendi tesislerimizde kullanmaya başladık. Hemen arkasından yeni tesisler kurduk. Rekabetçilik sadece matematiksel kârlılık değildir. Mesela çevrecilikte de rekabet var. En çevreci, en sosyal gibi. Aynı ürünü, daha çevreci şirkette almak müşterimizi daha mutlu ediyor. Bu açıdan tesislerimizi sıfır atıkla çalıştırma politikamız var. Evsel atık dahi olmayacak. Geri dönüşüm olacak. Enerjiyi hangi kaynaktan temin ettiğimiz önemli. Yani yenilebilir enerji elde etmek. Bu konuda dünyada en büyük çatı tipi 5 santralden biri bizde. 250 bin metrekare alanı tamamen güneş panelleri ile kapladık. Dünyanın en küçük karbon ayak izine sahip borusunu üretiyoruz orada. Çeliği A’dan Z’ye üreten bir şirket durumundayız. Biz dünyanın en iyi 3 çeliğini üreten şirketten birisiyiz. Diğer şirketler Alman ve Japonlar.

Yurtdışı yatırımlarınız var. Örneğin Cezayir çok büyük bir yatırım. Nasıl oradaki yatırımlarınızın durumu?

Çelik endüstrisi Türkiye’de ve Avrupa’da çok ciddi sarsıntılar geçirdi. Batılı devletler bir anda bu istilaya karşı önlemler almaya başladılar. Bu yüzden biz belli coğrafyalarda araştırmalara başladık. Strateji ve iş geliştirme departmanı kurduk. Bu departman her ülkede araştırma yaptı. Nüfus yoğunluğu, yapılaşma, o ülkelerdeki kanunlar gibi faktörlere baktığımız zaman belli lokasyonlar tespit ettik. Bunlardan ilki Cezayir oldu. 2006 yılında ilk yatırım şirketimizi kurduk. Uzun çalışmalardan sonra yatırım gerçekleşti. Cezayir’in en büyük çelik üreticisiyiz. Toplam 6 milyar dolarlık yatırımın son fazı olan 4’üncü fazdayız. Tesis üretime geçtiğinden beri kendi kategorisinde dünya rekoru kırdı.

YENİ YATIRIM ANGOLA VE SENEGAL’E

Tosyalı Holding Osmaniye, Karadağ ve Cezayir’in ardından Batı Afrika’nın giriş kapısı olan Senegal ve Angola’ya yatırım yapacak. Tosyalı Senegal’de “Tosyalı Ekonomi Bölgesi” olarak adlandırılan bir projeye de başladı. Cezayir ve Senegal’in ardından Tosyalı’nın Afrika’daki yeni yatırım noktası Angola olacak.

TÜRKİYE’DE DE YATIRIMA DEVAM

Türkiye’de de yatırımlarını aralıksız sürdüren Tosyalı Holding, İskenderun 2’nci Organize Sanayi Bölgesi’nde (OSB) yeni çelik yatırımına başlıyor. Başlangıçta hurdadan üretim yapacak olan tesis, orada da orta vadede madenden çelik üretimine geçecek. 1 milyar dolarlık bu yatırımın 2020 yılı içinde başlaması planlanıyor.

ASIL İSRAF ZAMAN

Çalışma temponuz nasıl? 

Yola erken çıkarım. Günlük 16-18 saat çalışma tempom var. Bana göre asıl israf zamandır. İsraf edilen zaman asla yerine konulamaz. Zamanı dolu dolu değerlendirince başarılı ve huzurlu oluruz. Ben bir sanayiciyim. Sorumluluklarım var. İş yaptığım coğrafyalara sosyal sorumluluklarım var. Bunun dili, dini, ırkı fark etmez. Her coğrafyanın beklentisi farklı. Yabancı ortaklarımın kültürüne müthiş saygı duyuyorum. Budist çalışanlarım da var, katolik çalışanlarım da var. Cezayir’de yatırım yaptığımdan beri pazar günleri de çalışıyorum.

DÜNYADA İLK 10’DA

- Yılda 6 milyon tonu aşan çelik üretimi olan Tosyalı Holding’in 3 kıtada 25 farklı tesisi var.

- 2019 yılını yurtdışı yatırımları dahil 4 milyar dolar ciro ile kapatan Tosyalı, global demir çelik şirketleri arasında dünyada ilk 10’da yer alıyor.

- Osmaniye’de Japon ortak Toyo Kohan ile birlikte Tosyalı Toyo peçete inceliğinde katma değerli çelik üretimi yapıyor. Bu yatırım, Japon sermayesinin Toyota’dan sonra Türkiye’deki en büyük ikinci yatırımı. Tosyalı dakikada 5 bin metreyi aşan boru üretme gücü sayesinde son yılların en büyük uluslararası projelerinden Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı’nın (TANAP) en büyük boru tedarikçisi oldu.

- Doğu Avrupa’nın en büyük projelerinden olan; Bulgaristan, Romanya ve Avusturya’yı birbirine bağlayacak BRUA Doğal Gaz Boru Hattı’nın da tek tedarikçisi...

- Tosyalı’nın Karadağ’da da Tosçelik Niksic Special Steel yatırımı var.

CEZAYİR’DE 5 MİLYAR DOLAR HEDEFİ

Geçen ay Japonya’daydım. Ahmet Çalık’a nişan veriliyordu. Orada “Başka hangi Türk şirketleriyle büyük işler yapılıyor” diye sorduğumuzda sizi söylediler. Ne yapıyorsunuz Japonya’da?

2009’da Osmaniye’deki yassı çelik yatırımımızı tamamladıktan sonra, Japonya Toyo Kohan şirketinin başkanı bizimle görüşmek istedi. Onların ekipmanlarını çok hızlı bir şekilde üretime koymamız etki yaratmış ve tanışmak istediler. Dünyada bizde başka bu kadar hızlı denemeden ticari sürece geçen bir şirket yok. Samimi bir ziyaret oldu. Ardından kendi tesislerini görmemizi istedi ve beni davet ettiler. Oldukça konukseverlerdi. Türk aşçı bulup bizi öyle ağırladılar. Bu ziyaretler sonrasında bize ortak yatırım teklif ettiler. Böylece Türkiye’de Toyota’nın ardından en büyük 2. Japon yatırımını yaptık. Birlikte 650 milyon dolarlık bir yatırım oldu. Yüzde yüzde 51’i Tosyalı’ya yüzde 49’u Toyo Kohan’a ait. Şimdi bu tesiste Türkiye’de daha öncesinde üretilmeyen bir çok katma değerli ürünü üretiyoruz. Cezayir’in en büyük sanayi kuruluşuyuz. Önümüzdeki yıllarda cirosunun 5 milyar doları aşmasını planlıyoruz.

BAKMADAN GEÇME!