Verilen izlenim iyi icraatı gölgeleyebilir

Güncelleme Tarihi:

Verilen izlenim iyi icraatı gölgeleyebilir
Oluşturulma Tarihi: Nisan 01, 2003 00:00

KAMU bankalarının yönetim kurullarının hükümet tarafından topyekun değiştirmesi iyi bir izlenim yaratmadı. Her şeyin ötesinde, yanlış oldu. Bu bankaların yönetim kurullarında partili insanlar yoktu. Hepsi yıllarca bankacılık yapmış ya da mali piyasaları bankacılar kadar bilen başarılı insanlardı. Kamu sektörü böyle insanları istihdam edebildiği için çok şanslıydı.Her iktidar kendinin rahat edeceği insanlarla çalışmakta serbesttir. Ama, kamu bankalarının yönetim kurulları iktidarların rahat çalışması için yaratılan ortamlar değildir. Olmamalı. Olmaması için de son dönemde önemli adımlar atıldı. Yönetim kurullarının topyekun değiştirilmesiyle iktidar kamu bankalarını kullanmak isteyecek gibi bir izlenim vermektedir.ASIL AMAÇKamu bankaları yıllarca siyasi iktidarlar tarafından hortumlanmıştır. İşin aslına baktığınızda, özel bir bankayla bir devlet bankasının hortumlanması arasında hiçbir fark yoktur. İki durumda da, bankanın sermayedarı kendi çıkarları için bankanın içini (kendilerine emanet edilen mevduatları) boşaltmaktadır. Özel bankada sermayedarın kim olduğu bellidir. Nasıl hortumladığı da açıkça ortaya konabilmektedir. Kamu bankasında ise sermayedar devlet olduğu için hortumlayanı bir ya da birkaç şahısa indirgemek mümkün değildir. Bütün hükümetler bu bankaları hortumlamışlardır.Kamu bankalarının kimin için hortumlandığı da çok açık değildir. Kimi zaman tarım kesimine ucuz krediler vermek için bu bankalar zarara sokulmuştur. Kimi zaman da, bir başka yoldan kredi alamayacak iktidar yandaşlarının bu bankalarca kredilendirilmeleri yoluyla kamu bankaları hortumlanmıştır. Dolayısıyla, kamu bankalarının hortumlanması bir ya da birkaç kişi tarafından değil, tüm toplum tarafından gerçekleştirilmiştir.Yaşadığımız krizlerle beraber kamu bankalarının iktidarlar tarafından pervasızca kullanılmasının önüne geçilmek istendi. Türkiye'ye milyarlarca dolar para veren uluslararası kuruluşlar hükümet-kamu bankaları ilişkisinin kesilmesi yönünde dayattılar. Kabul ettik. Başka seçeneğimiz yoktu. Bu bankaların yönetim kurullarına saygın bankacıların getirilmesi de bu nedenle tesadüf değildi.O kadar ki, kamu bankalarının yönetim kurullarına atananlar bankaları düzenlemek ve denetlemekten sorumlu BDDK'dan daha fazla siyasetten uzaklaştırılmıştı. Şimdi, yönetim kurullarının top yekun değiştirilmesiyle, siyasi iktidarın yeniden kamu bankalarını kullanmak istediği yönünde bir izlenim yaratılmaktadır.ASIL SORUNBelki hükümetin böyle bir niyeti yoktur. Atanan kişilerin de en az eskileri kadar saygıdeğer ve bankacılıkta bilgili oldukları iddia edilebilir. Ama, verilen izlenim değişmez. Bugüne kadar başarıyla hizmet etmiş kişilerin durup dururken tümden değiştirilmeleri herkesin kafasında çeşitli soru işaretleri oluşturuyor. Değişikliklerin konuyla ilgili üst düzey bürokratlar tarafından dahi bilinmemesi işin altındaki siyasi dürtüyü göstermektedir.Kamu bankalarına yönelik icraatın ne olacağını yakında göreceğiz. Yapılacaklar doğru da olsa, şimdi yaratılan izlenim doğru yönde yapılacakların da inandırıcılığını azaltmaktadır. Zaten, ‘‘ekonomik istikrar için hükümete güven başta gelir’’ sözü de bu nedenle söylenmiyor mu?Galiba, asıl sorun burada yatıyor.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!