Nurten ERK
Oluşturulma Tarihi: Aralık 21, 2003 01:44
İlaç Endüstrisi İşverenler Sendikası Başkanı Bülent Eczacıbaşı, yabancı ilaç şirketlerinin ‘veri imtiyazı’nı kabul ettirmeye çalıştıklarını ifade ederek, ‘‘Ucuz ilaç politikasından canı yananlar Türkiye'yi tavize zorluyor. Böyle bir adım yerli ilaç üreticisine büyük darbe vurur’’ dedi.
İlaç Endüstrisi İşverenleri Sendikası (İEİS) Başkanı Bülent Eczacıbaşı, çok uluslu ilaç firmalarının Türkiye'de veri imtiyazını kabul ettirme çabaları olduğunu belirterek, ‘‘Ulusal ilaç üreticilerinin ilk 6 yıldaki kayıpları toplam 660 milyon dolara ulaşır’’ dedi.
Çok uluslu ilaç firmalarının yakındığı ‘‘Ucuz ilaç politikası’’ adı altında özetlenen ilaç alım politikalarının sakıncalarının, ulusal ilaç sanayii tarafından da her fırsatta dile getirildiğini vurgulayan Eczacıbaşı, şöyle konuştu:
‘‘İnanıyoruz ki bu politikalara karşı çıkmanın yolu, bunun sanayimize ve halk sağlığına getireceği zararları anlatmaktan geçer. Ancak, ucuz ilaç politikasından canı yananların, devletin yüklerini daha da artıracak, yerli ilaç sanayine onarılmaz yaralar verecek çabalar içine girmelerine göz yumamayız. Ucuz ilaç politikasına karşı şirketlerin kendilerini koruma yolu, Türkiye'yi hiç gereği olmayan tavizlere zorlamak olmamalı.’’
Eczacıbaşı, ilaç endüstrisinde, TRIPs ve Gümrük Birliği anlaşmalarından doğan yükümlülükler ile Avrupa Birliği'ne (AB) uyum kapsamında yürütülen çalışmalarda, veri imtiyazı dışındaki tüm konularda kamusal ve sektörel görüş birliği sağlandığını hatırlattı. Eczacıbaşı, Sağlık Bakanlığı koordinasyonunda gerçekleştirilen geniş katılımlı toplantılarda konunun ele alındığını belirterek, şunları söyledi:
GEÇİŞ DÖNEMİ ŞART
‘‘Bu uygulama konusunda ayrıntılı bir sektör raporu hazırlanması görevi Sendikamıza verildi. İEİS öncülüğünde, saygın ve uluslararası bağımsız bir kuruluş tarafından ayrıntılı bir rapor hazırlandı. Rapora göre, ulusal ilaç üreticilerinin ilk 6 yıl içindeki kayıpları toplam 660 milyon dolara ulaşacak. İlaç harcamalarına ise 6 yılda 1,25 milyar
dolar artış gelecek.’’
Sağlık Bakanlığı'nın gerekli alt yapıyı oluşturarak veri imtiyazının en geç 2007 yılı sonunda başlaması, toplantının sonuç raporunda yer aldığını hatırlatan Eczacıbaşı, şöyle devam etti: ‘‘Önerilen geçiş modeli gözetilmeksizin, veri imtiyazının hemen uygulamaya konması, sadece ulusal ilaç endüstrimizin yaşamsal varlığını tehdit etmekle sınırlı kalmayıp, kamunun şu andaki ilaç harcamalarının katlanarak artmasına neden olacak. Sendika olarak, gerek ulusal ilaç endüstrimiz, gerekse kamu harcamaları ve güvenliği yönleriyle yaşamsal önem taşıyan bu konuda, AB'ye aday diğer ülkelere de tanınan geçiş dönemli uygulamanın bir devlet politikası olarak sürdürülmesini öneriyoruz.’’
Veri imtiyazı nedir?
Veri imtiyazı, orijinal ilacın bir ülke veya bölgede ruhsatlandırılmasından itibaren tekel konumunda kalmasını sağlayan, patentten ayrı bir koruma modeli. Jenerik ürün üreten firmaların, üzerinde patent koruması olmayan ilaçlar için dahi, 6 veya 10 yıl ruhsat başvurusunda bulunamamaları ve böyle bir ilacı belirlenen süre içinde üretememeleri ve/veya pazarlayamamaları anlamını taşıyor.