"Vergiler üzerinde düşünmeliyiz"

Aybar, gazetecilere yaptığı açıklamada, 2009 yılında sadece Renault'un değil, sektörün, hedeflerinin önüne geçtiğini ifade ederek, bu yılın ümitli başladıkları bir yıl olmadığını anımsattı.

Mart ayında başlayan ve eylül ayı sonuna kadar devam eden Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) indirimiyle vatandaşların kendi gelir düzeylerine uygun fiyatlarda otomobiller bulabildiklerini kaydeden Aybar, bu sayede de pazarda büyümenin yaşandığına dikkati çekti. Bu büyüme ile yaklaşık 150 bin civarında fazla satışın gerçekleştiğini, yıl sonuna yaklaştığımız şu günlerde aşağı yukarı 530 bin binek ve hafif ticari araç satışının olduğunu vurgulayan Aybar, bunun bir önceki yıla göre yüzde 7 ile 8 arasında bir artışı işaret ettiğini anlattı. Aybar, şöyle dedi:

“Bu sene Türkiye ve dünya içinde kolay bir sene değildi. Ama buna rağmen sektörde böyle bir rakamın çıkması, önemli bir artımız olarak tarihe geçmek üzere. 2010 yılı içerisinde bu yaşamış olduğumuz türde bir hadisenin gerçekleşmesini beklemiyoruz. Aslında onun misyonunun da tamamlanmış olduğunu düşünüyoruz. Bu konuda genel bir kanı da oluştu.

Şimdi farklı bir çözümle bizim 2010 yılında iç pazarı yine canlı kılma gereğimiz ve ödevimiz var. Çünkü 2010 yılı dünyada halen sıkıntıların devam edeceği bir yıl olarak gözüküyor. Bizde de çok büyük bir otomotiv üretim üssü oluştu. Ülke olarak dünyanın 15'nci üreticisi olduk. Dolayısıyla hem ihracata hem de iç pazara hitap eden bir teknolojiyi Türkiye'de temsil ediyoruz. Bu anlamda dış dünyada olan bitenlerin önünde birtakım çözümler üretebilme imkanımız yok. Ama iç pazarımızı yönetebiliriz.

İç pazarda da önümüze çıkan gerçek şu. İnsanların genel olarak yıllık kişisel gelirleri bir motorlu taşıtı almaya yeterli değil. O zaman ya insanların gelirlerini yükseltmek ya da motorlu taşıtların fiyatını düşürmek gerekiyor. Geliri yükseltmek ekonomik büyümeye ve zamana bağlı bir şey. O zaman motorlu taşıt fiyatlarının insanların ulaşabileceği yere gelmesi önemli. Bunun çözümünü otomobil veya motosiklet imalatında bulamayız. Çünkü onların belli bir gideri, maliyeti var. O zaman araçların üzerindeki o vergi yükünün üzerinde özellikle düşünmemiz lazım. Geçen sene geçici bir dönemde vergi indirimiyle ciddi bir ivme sağlandı.”
Aybar, Avrupa'da denenen ve başarılı olan başka bir çözümün Türkiye'de denenmesinin yararlı olacağını belirterek, Türkiye'nin, çevresel değerleri koruyan, çevreyi daha temiz kılan ve yüksek teknolojilerle çok daha az enerji harcayan motorlu taşıtlarla mevcut taşıtları değiştirmeye yönelik destek programına ihtiyacı olduğunu düşündüklerini bildirdi.

2009 yılında Avrupa'nın bunu uyguladığını ve başarılı bir şekilde  sürdürdüğünü kaydeden Aybar, şöyle konuştu:

“Benzer çözüm Türkiye'de de ciddi ihtiyaç halinde başka bir yatırıma gitmeden, özellikle kamu tarafından bir yatırım gerekmeden bu konunun Türkiye'deki iç pazarı canladırması ve böylece ülkede kurulu muazzam otomotiv sanayi gücünü bir şekilde çalıştırabilmesi ve istihdamın devamını da temin etmesi bakımından bunu çok önemli ve yararlı görüyoruz. Böyle bir çözüm olursa önümüzdeki yılın bu yılki gibi bir sayıyla geçeceğini düşünüyoruz. Olmadığı takdirde, önümüzdeki yılı belli bir düşüş yılı olarak değerlendirmek gereği var. Bu düşüşü de yaklaşık yüzde 20-25 mertebelerinde ön görmekteyiz.”

YENİ YILDA ÖTV BEKLENTİSİ YOK

Renault Mais Genel Müdürü İbrahim Aybar, yeni yılda ÖTV indirimi beklentilerinin olmadığını söyledi. Bunun yerine Avrupa'da uygulanan ve yılbaşından itibaren yavaş yavaş kalkacak olan yıpranmış eski araçların yenileriyle değiştirilmesinin desteklenmesi çözümünün Türkiye için son derece önemli olduğuna değinen Aybar, bunun sonuçlarını Avrupa'da gördüklerini, beklentilerinin de bu yönde olduğunu bildirdi.
Aybar, şunları bildirdi:

“AB ülkeleri, eski, teknolojik düzeyi geri kalmış, çevreyi kirleten, trafikte tehlike yaratan ve bakım masrafları çok yüksek araçlarını, yeni teknolojiyle donatılmış, çevreye duyarlı araçlarla yenilenmesini sağlayalım ve bunu destekleyecek bir fon ortaya koyalım diyor. Bu fon kullanıldığı zaman satış artışı oluyor ve vergi geliri elde ediliyor. Fabrikalara yeni üretimler için sipariş geliyor, istihdam ve üretim devam ediyor. Dolayısıyla herhangi bir sıkıntı olmuyor. Yeni bir katma değer ortaya çıkıyor. Bunu da Türkiye ekonomisi doğal olarak kullanacaktır. Bunlar kamu maliyesinin gelirini de artırdığı için herkesin kazandığı bir ortam çıkıyor. Avrupa bunu denemiş ve başarılı olmuştur. Benim önerdiğim çözümde budur.”

Araba fiyatlarının en alt limiti ve kar marjını zorladığını, kampanyaların da sürekli hale gelemeyeceğine dikkati çeken Aybar, 'Türkiye'de 16 yaş ve üzerinde 3 milyon aracın olduğunu bildirdi. Aybar, “Bunları yenileriyle değiştirirsek ve bunu başarabilirsek, karbondioksit salınımındaki azalma yüzde 8.3 olacaktır. Bu bilimsel olarak hesaplandı. Bu rakam bizim 2015 yılına kadar verdiğimiz hedefin üzerindedir. Herhangi bir ek yatırıma gerek olmadan piyasada bu temizlenme olmaktadır” diye konuştu.