Güncelleme Tarihi:
Otomabil alım satımında vergi numarası alma zorunluluğu lüks otomobil satışlarına olumsuz yansıdı. Vergi numarası alma zorunluluğunun Mart ayından itibaren yürürlüğe girmesi, fiyatları 10 milyar lirayla 20 milyar lira arasında değişen lüks otomobiller ve arazi araçlarının satışlarını düşürdü.
1995 yılında çıkarılan yasayla birlikte getirilen vergi numarası alma zorunluluğu, Mart ayından itibaren otomobil alım satımında da geçerli olmaya başladı. Vergi numarası almanın, ek bir vergi yükü olarak anlaşılması lüks otomobillere olan talebi düşürürken, orta sınıf otomobillerde belirgin bir düşüş yaratmadı.
1998 yılının Ocak-Şubat aylarında bir çok lüks otomobilin satışları bir önceki yılın aynı dönemine göre düştü. Mercedes'in 1997 yılının ocak-şubat aylarında 156 adet olan satışları, bu yılın aynı döneminde 128'e, Audi'nin 101 olan satışları 83'e, Volvo'nun 73 olan satışları 52'ye, Saab'ın 6 olan satışları 2'ye gerilerken, geçen yıl 7 otomobil satan Ferrari, bu yıl hiç otomobil satamadı.
BMW, satışlarını bu dönemde 335'ten 417'e çıkarmasına karşın, şubat ayı rakamları geçen yılla aynı kaldı. 1997 yılının Şubat ayında 262 otomobil satan BMW'nin 98 Şubat'ında satışları 263 oldu.
Vergi numarası zorunluluğu en fazla arazi araçlarını vurdu. En çok satan arazi aracı olan Chrysler'in bu dönemdeki satışları 20'ye indi. Chrysler geçen yılın ocak-şubat aylarında 71 adet arazi aracı satmıştı.
Arazi aracı ithalatçıları, vergi numarasının müşteriler tarafından yanlış anlaşıldığını belirterek, ‘‘Birçok kişi vergi numarasının ne anlama geldiğini bilmiyor. Herkes vergi numarasını, yeni bir vergi yükü olarak görüyor. Bu nedenle otomobil almaya çekiniyor’’ dediler.
Bunun yanında, vergi numarası için vergi dairelerine gitme zorunluluğu, henüz vergi dairelerinin kapısından içeriye adımını atmamış olanlar üzerinde oldukça olumsuz bir etki yarattığı belirtiliyor. Vergi daireleriyle ilk defa tanışmak zorunda kalacak birçok kişinin bu nedenle otomobil almaktan vazgeçtiği de öne sürülüyor.
Hyundai, 21’inci yüzyıla yeni modelle girecek
Türkiye'de üretime kısa bir süre önce başlayan Hyundai, Accent modelinden sonra şimdi de yeni bir model arayışında. Güney Koreli Hyundai ile Kibar Holding'in ortaklığıyla kurulan Hyundai Assan, Accent'e ilave olarak 2000 yılında yeni bir model üretme kararı aldı. Hyundai, küçük sınıfta Atos ya da lüks sınıfta Elantra'yı Türkiye'de üretecek. Ancak, hangi otomobilin Türkiye'de üretileceğine karar verilmedi. Yeni modelin üretim adedinin yıllık 15 bin civarında olması planlanıyor. Atos'un, bu
ay sonunda satışına başlanacak. Küçük otomobil pazarının büyümesi Atos'un Türkiye'de üretilme şansını artırıyor. Lüks sınıfta yer alan Elantra'nın ithalatı ise uzun süredir yapılıyor. Ancak bu otomobilin Türkiye'de üretimine karar verilirse, eski kasa Elantra değil 2000 yılında değişecek yeni modelin üretilmesi planlanıyor. Yerli üreticiler arasına yeni katılan Hyundai, yeni modellerle yerini sağlamlaştırmayı hedefliyor. Yıllarca aynı modelleri üretme alışkanlığının olduğu Türkiye'de, hızlı model değişimiyle öncülük ediyor.
9 bin araç hurdaya çıktı
Geçen yıl 9 bin araç hurdaya çıktı. 1997 yılında trafiğe kayıt olan araçların sayısı 502 bin 493 olurken, çeşitli nedenlerle trafikten kaydı silinen araç sayısı da 9 bin 162 oldu. 1996 yılında 342 bin 256 adet araç trafiğe kaydedilmiş, 9 bin 403 aracın ise kaydı silinmişti. Devlet İstatistik Enstitüsü Verileri'ne (DİE) göre 1997 yılında parktaki araç sayısındaki artış 1996 yılına göre
yüzde 48.2 daha fazla oldu. Trafiğe kayıtlı araçların yüzde 61.4'ü otomobil, yüzde 15.6'sı motosiklet, yüzde 9.1'i kamyonet, yüzde 6.1'i kamyon, yüzde 7.8'i diğer araçlardan oluşuyor. Trafiğe kayıtlı motorlu taşıtların büyük bir çoğunluğu 11 büyük şehirde toplanıyor. Taşıtların yüzde 70'i Adana, Ankara, Antalya, Balıkesir, Bursa, Hatay, İçel, İstanbul, İzmir, Konya ve Samsun'da bulunuyor.
2000 yılında hava yastıkları yanlarda
Amerikan otomotiv devlerinden Ford, artan kazalar nedeniyle bütün otomobillerde yan hava yastığı (sidebag) kullanmayı planlıyor. The New York Times Gazetesi'nin dünkü haberine göre, Ford'un Pazarlama, Satış ve Servisten Sorumlu Başkan Yardımcısı Robert Rewey, yan taraftan çarpmalarda her yıl yaklaşık 7 milyon Amerikalının hayatını kaybettiğine dikkat çekti ve 2000 yılına kadar Windstar minivanlar dahil tüm araçlarını yandan hava yastıklarıyla donatmayı hedeflediklerini söyledi. Baş ve boyunun korunmasına öncelik verilecek hava yastıkları ilk olarak Mercury Cougar'da denenecek ve daha sonra diğer modellere de yerleştirilecek.
NASA, Rover’ı test etti, onayladı
Türkiye'de satış grafiğini yükselten Rover'ın 414 Si modeli, uzay araştırmaları merkezi NASA'nın onayladığı bir otomobil olma özelliğiyle dikkati çekiyor. Rover 414 Si'nin özel süspansiyon sistemi, NASA tarafından test edilerek, 2.06 K faktörü ile yüksek sürüş konforu sağladığı tescil edildi. Bu süspansiyon sistemi, otomobilin sürüş konforunu artırırken, yolcuların uzun yolculuklarda rahatsız olmasını önlüyor. Otomobilin bir başka konfor özelliği ise ergonomik iç dizaynı. Rover 414 Si, genç ailelerle, dinamik bir yaşam tarzı sürdüren genç yöneticilerin ve işadamlarının otomobili olarak adlandırılıyor.
Türkiye otoda marka zengini
Türkiye 7 üretici, 35 ithalatçıyla, otomobil pazarında çok sayıda markaya sahip ülkeler arasında yer alıyor. Türkiye'de otomobil üretimi yapan 7 firma var. Bu 7 firma Tofaş, Oyak Renault, Opel, Honda, Hyundai Assan, Toyotasa ve Ford Otosan olarak sıralanıyor. Tofaş, 250 bin adetle en büyük kapasiteye sahipken, Oyak Renault'un kapasitesi 150 bin, Toyotasa'nın 100 bin, Hyundaı'nin 60 bin, Honda ve Ford Otosan'ın 30'ar bin, Opel'in de 25 bin. 7 üretici firma olmasına rağmen Türkiye, ithalatçılar için oldukça iyi bir pazar olma özelliğini taşıyor. Dünyanın dört bir yanından ithal edilen her çeşit otomobil Türkiye'de satıyor. Amerika'dan Japonya'ya, Güney Kore'den Malezya'ya, Almanya'dan İtalya'ya, İspanya'dan İsveç'e, Çek Cumhuriyeti'nden Rusya'ya kadar ithal edilen onlarca marka, Türkiye otomobil pazarından giderek daha da fazla pay alıyor. 1998’in Ocak-Şubat döneminde ithal otomobillerin toplam pazardan aldığı pay yüzde 31'e yükseldi.
15 yılda 2.4 milyon otomobil üretildi
Türkiye, otomotiv sektöründe son dönemde büyük bir aşama yaptı. Son 15 yılda üretilen otomobil sayısı, 2 milyon 459 bin 91'e ulaştı. DPT verilerine göre, 1960’da Türkiye'de 1 adet otomobil üretilmişti. Bu sayı 1970’de 3 bin 660 olurken, 1980 yılında bu rakam 31 bin 529'a yükseldi. 1992, otomobil üretiminde 200 bin, 1993 yılı ise 300 bin rakamının aşıldığı dönemler oldu. 1994 üretimin gerilediği yıl oldu. Bir yıl önce 348 bini aşan üretim, 1994'de 212 bine geriledi. Üretim 1996'dan itibaren tırmanışa geçti ve 1996'da 207 bin 757 olan üretim rakamı, geçen yıl 242 bin 780 oldu. Bu yılki otomobil üretim rakamının 250 bin olarak gerçekleşmesi öngörülüyor.
DÜNYADAN KISALAR
Dünyada toplam otomotiv üretimi yüzde 5.5 artışla bir rekor kırarak, 54.2 milyona ulaştı.
Otomobil üretimi yüzde 5.4 artışla 38.8 milyon oldu. Bu artış Avrupa'da yüzde 5, Doğu Avrupa'da yüzde 12, Güney Amerika'da yüzde 18, ABD'de eksi yüzde 3, Meksika'da yüzde 7 olarak gerçekleşti. Asya'da ilk yarı yılda yüzde 12 olan artış, kriz nedeniyle gerileyerek yıl ortalamasında yüzde 7 oldu.
Hafif ticari araç üretimi, yüzde 4.7 artışla 12.9 milyon adede ulaştı.
Toplam motorlu araç ihracatı yüzde 12 artışla yüzde 22.1 milyon adet oldu. İhracatta en büyük artışlar yüzde 65.3 ile D. Avrupa, yüzde 53 ile G. Amerika ve yüzde 19.1 ile Asya ülkelerinde görüldü.
TÜRKİYE'DEN KISALAR
Sürücü belge sayısı 1 milyon artış ile 1997'de 11 milyon 297 bin adede çıktı.
İki ve daha fazla tekerlekli trafikteki toplam motorlu araç sayısı 7 milyon 776 bin adet oldu. Son üç yılda toplam yüzde 8.2 artışa karşılık, kamyonet sayısı yüzde 17.6 artarken, otomobil yüzde 8.3, minibüs yüzde 8, kamyon ve otobüs sayısındaki artış ise yüzde 7.9 dolayında kaldı.
1997 yılı içinde toplam araç sayısının yüzde 3.5 dolayında 274 bin araç çeşitli nedenlerden trafikten men edildi.
1997 yılı içinde toplam 392 bin 661 kaza meydana geldi ve bu kazalara 707 bin 29 araç karıştı. Bunlar içinde yüzde 65.2 ile otomobil ve yüzde 11.3 ile kamyonet ilk sıraları aldı. Ölü sayısı 5 bin 134, yaralı sayısı 111 bin 56 oldu. Maddi hasar ise 54 trilyon 851 milyarı buldu.
100 milyon kilometrede kaza sayısı Türkiye'de 844 iken bu değer Almanya'da 351, Japonya'da 111, ABD'de ise 58 dolayında. Buna karşılık 100 milyon kilometre başına ölü sayısı gelişmiş ülkelerde 1 ila 2 arasında iken Türkiye'de 13 gibi çok yüksek bir değer gösteriyor.