A.A.
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 02, 2006 10:31
Vergi cezalarının yeniden düzenlenmesi konusunda bir çalışma yapan Vergi Konseyi, vergiyle ilgili davalardaki mahkumiyet oranının yüzde 36 olduğunu bildirdi. 2003-2004 yıllarında vergi düzenlemelerine muhalefet suçundan 13 bin 116 ceza davası açılırken bu davalarda 18 bin 600 sanık yargılandı.
Vergi Konseyi Başkanı Mustafa Uysal, yaptığı açıklamada vergi ceza hukukunun özellikle Vergi Usul Kanunu'nda yapılan değişiklikler sonrasında sorunlu hale geldiğini belirtti.
Gerek idari para, gerekse hürriyeti bağlayıcı cezalar yönünden uygulamada çeşitli sıkıntılar meydana geldiğini kaydeden Uysal, vergi kaybına yol açan mükelleflere kesilen vergi ziyaı cezasının Anayasa Mahkemesi'nce iptal edilmiş olmasının da bunun göstergelerinden birisi olduğunu vurguladı.
13 BİN DAVA, 18 BİN SANIKVergi Konseyi Başkanı, vergi cezalarına ilişkin ihtilaflar konusunda da şu bilgileri verdi: “Vergi kaybına yol açmayanlara dahi hürriyeti bağlayıcı vergi cezası verilebilmesine yol açan Vergi Usul Kanunu düzenlemelerine muhalefet etmek suçundan, 2003 yılında 6 bin 718 ceza davası açılmıştır. Bu davalarda yargılanan sanık sayısı 9 bin 520 kişidir. 2004'de ise açılan ceza davası sayısı 6 bin 398 olup, bu davalardaki sanık sayısı da 9 bin 80'dir. 2004 yılında sonuçlanan ve toplam 12 bin 799 sanığın yargılandığı 8 bin 761 davada, 4 bin 595 kişi için mahkumiyet kararı verilmiştir. Bir başka deyişle yargılanan sanık sayısına göre mahkumiyet oranı yüzde 36'dır.”
Bu tabloyu, suçun unsurlarının objektif esaslara uygun ve iyi düzenlenmemesinin yarattığını savunan Uysal, “Bu durum, büyük kısmı beraatle sonuçlansa dahi, binlerce kişinin yıllar süren davalarla haksız yere yargılanmasına ve adliyelerde mağdur olmasına sebebiyet vermekte ve girişimcilik de adeta cezalandırılmaktadır” dedi.
KAYIT DIŞI İLE MÜCADELE“Suç ve cezalarda şahsilik ilkesinin” ceza hukukunun temel ilkelerinden birisi olduğuna da işaret eden Uysal, mevcut vergi ceza sisteminin bu ilkeye de aykırı sonuçlar doğurduğunu söyledi. İdari para cezası şeklindeki vergi ziyaı cezasının da, kayıt dışı ekonomi ile mücadelede gerekli etkinliği sağlayamadığını kaydeden Uysal, bütün bu unsurların, vergi ceza sisteminin yeniden gözden geçirilmesini zorunlu kıldığını ifade etti.
Bu nedenle Vergi Konseyi olarak, bir yılı aşkın süredir bir çalışma yürüttüklerini anlatan Vergi Konseyi Başkanı, söz konusu çalışmada Yargıtay ve Danıştay kararlarını taradıklarını, uygulamada karşılaşılan sorunlar ışığında, çok sayıda vergi ve ceza hukukçusundan görüş aldıklarını bildirdi.
VERGİ USUL KANUNU YENİDEN YAZILIYORDevam eden bu faaliyetler ışığında, oluşturulan çalışma gruplarının, içinde cezaların da bulunacağı Vergi Usul Kanunu'nu tümüyle yeniden yazacağını belirten Uysal, daha sonra şu açıklamalarda bulundu: “Taslak çalışmanın, temel sorunları çözmesi yanında, dünya eğilimlerini de dikkate alması genel yaklaşımımızdır. Bu amaçla, bize model olabilecek, 10 ayrı ülkenin ceza sistemleri incelenmektedir. Vergi cezalarında temel yaklaşımımız, kötü niyetli mükellefler için vergi kaçırmayı, kayıt dışı çalışmayı caydırıcı hale getirmekle birlikte, girişimciliğin ve girişimcilerin haksız cezalandırılmasını da önlemektir. Bu çalışmalardaki amaç da, yeni bir af oluşturmak değil, daha adil, çağdaş hukukla, ceza hukukunun temel ilkeleri ile uyumlu, kayıt dışı ekonomi ile mücadelede etkin bir vergi ceza hukuk sistemi oluşturmaktır.”
MALİYE BAKANI'NIN TALEBİ YOK
Vergi Konseyini'nin da tarafsız, objektif, sadece ülke çıkarları için çalışan bir danışma organı olduğunu dile getiren Uysal, Konsey ve çalışma gruplarının, anayasal düzen içerisinde bilimsel temellere, dünya eğilimlerine ve toplumsal uzlaşmaya dayalı objektif çözümler ürettiğini ifade etti.
Uysal, çalışmalarda, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın da yargılandığı hayali ihracat davası sanıklarına af niteliğinde bir düzenleme öngörüldüğü şeklindeki
haberler konusuda da şu değerlendirmede bulundu: “Konsey amaç ve çalışmaları içerisinde, Sayın Bakan dahil hiç kimsenin veya hiç bir grubun kişisel durumunu nazara almak ve onların durumuna göre tasarı oluşturmak söz konusu olmadığı gibi, bugüne kadar Sayın Maliye Bakanı'nın ya da Bakanlığın doğrudan veya dolaylı hiç bir telkini, talebi veya yönlendirmesi olmamıştır. Kaldı ki, Konsey'in kurumsallaşması konusunda Maliye Bakanı Unakıtan'ın çok büyük destekleri ve gayretleri ile sivil inisiyatif katkısı en üst seyiyeye ulaşmıştır.
Yaptığımız çalışmalarda, belirli bir kişi veya kurumun kayırılması amacıyla vergi ceza hükümlerini oluşturmak ne kadar objektiflikten uzak ise sonucunda şu kişi veya kurum yararlanır diye ülke çıkarını ve adaletini gözeten bir düzenlemeden kaçınmak veya görmezden gelmek de, aynı derecede objektifliği kaybetmek anlamına gelir.”
Uysal, Vergi Usul Kanunu'na yönelik çalışmanın, tamamlanmasının ardından Bakanlığa sunulacağını, burada yapılacak değerlendirme sonrası Bakanlar Kurulu'na gideceğini ve hükümetin uygun görüşünün ardından TBMM'ye gönderileceğini hatırlattı. Uysal, düzenlemenin Meclis tarafından karara bağlanacağına da dikkati çekti.