Vehbi Koç Vakfı, 37 yılda 1 milyar dolarlık dev oldu
Güncelleme Tarihi:
Nurten ERK TOSUNER
Oluşturulma Tarihi: Kasım 26, 2006 00:00
Koç Topluluğu’nun kurucusu Vehbi Koç’un 1969 yılında 12 milyon liralık bağışla oluşturduğu Vehbi Koç Vakfı, bugün 1 milyar dolarlık mal varlığı ile bir ’dev’e dönüştü. Vehbi Koç Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Semahat Arsel, babası gibi vakfın şimdiki yönetiminin de ağırlığı eğitime verdiğini vurguladı.
KOÇ Topluluğu’nun kurucusu Vehbi Koç’un Vehbi Koç’un 1969 yılında toplam 12 milyon lira nakit ve Koç şirketlerinin hisselerinin bir bölümünü bağışlayarak kurduğu Vehbi Koç Vakfı’nın mal varlığı bugün 1 milyar doları aştı. Vakfın kurucusu olduğu üniversite yasal olarak bunların arasında yer alamıyor, ancak üniversiteyle birlikte vakfın büyüklüğü 1.2 milyar doları buluyor. Vehbi Koç Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Semahat Arsel, vakfın yıllık ortalama yaptığı sosyal yardım yatırımlarının tutarının ise projelerin büyüklüğüne göre 25-60 milyon lira arasında değiştiğini vurguladı. Arsel, vakfın yatırımlarının ağırlığına göre bu rakamın üniversitenin kuruluşunda olduğu gibi yıllık 100 milyon doları da bulabildiğini söyledi.
ÖDÜL KAMUYU TEŞVİK EDECEK: Semahat Arsel, Vehbi Koç Vakfı’nın bu yılki 100 bin dolarlık büyük ödülünün Sakarya Valisi Nuri Okutan’a verilmesinin ise kamudaki başarılı yöneticileri teşvik edeceğini umduğunu söyledi. Semahat Arsel, Vehbi Koç Vakfı Genel Müdürü Erdal Yıldırım ile birlikte sorularımızı yanıtlarken, babası Vehbi Koç’un yapacağı ve yapmayı hayal ettiği yardımları gelecek nesillere kadar uzanabilmesi için vakıf kurduğunu ve bu yardımları kurumsal hale getirdiğini söyledi.
VAKFI KURMASI 19 YIL SÜRMÜŞ: Türkiye’de özel bir vakıf kurabilmenin o yıllarda çok uzun zaman aldığını hatırlatan Semahat Arsel, vakfın kuruluş öyküsünü şöyle anlattı: "Babam Vehbi Koç, 1946’da Amerika’ya gitmişti. Amerika’da birçok büyük müesseseyi gezmiş, Johns Hopkins Üniversitesi’ne, Rockefeller Vakfı’na gitmiş. O zaman General Electric ile çok yakın ilişkisi vardı. Onlarla görüşmelerinde hayır işlerinin devam edebilmesi için vakıflaşmayı tavsiye etmişler, o da görmüş ve onlara imrenmiş. Türkiye’ye dönüşünde bir vakıf kurup hayırlarını vakıfta toplamayı kafasına koymuş. Bu fikirle çalışmaya başlamış. Türkiye’de herşey çok zor olduğu için özel vakıf kurma işi de tam 19 yıl sürmüş. Vakfı 1969’da kurabilmiş. Kendi cebinden 12 milyon liralık hisse senedi vermiş."
CAMİ KAFASINA YATMAMIŞ: Vakfın kurulmasından sonra hayır işlerinin yapılacağı alanlar üzerinde babasına çeşitli öneriler geldiğini söyleyen Arsel, şöyle konuştu: "Önce cami yap diye tutturanlar olmuş. Bunu da kitabında okudum, daha önce bilmiyordum. Sonra düşünüp taşınmış, sağa sola sormuş. Cami kafasına yatmamış. Sonra yine kendi gözlemlerine dayanarak içi eğitime ısınmış. Eğitimin Türkiye’nin ana sorunu olduğunu ölümüne kadar kabul etti. Eğitimin üzerinde fevkalade hassasiyetle dururdu."
8 bin meslek lisesi öğrencisine 7 yılda 12.5 milyon dolar burs
KOÇ Topluluğu’nun 80’inci kuruluş yılı nedeniyle meslek lisesi öğrencilerine 7 yıllık bir proje çerçevesinde burs başlattığını da hatırlatan Semahat Arsel, projenin 12.5 milyon dolar civarında olduğunu söyledi. Arsel, Cumhuriyet’in 75’inci kuruluş yılında da 13 ilköğretim okulu açıp eğitimin hizmetine sunduklarını hatırlatarak, "Bu okullara da sahip çıkıyoruz" dedi.
Yardımı yapıp bırakmıyoruz artık takibini de yapıyoruz
VEHBİ Koç Vakfı’nın ilk kurulduğu yıllarda hayırlarını yarım yamalak yaptığını söyleyen Semahat Arsel, "Bir hastane bir şey istedi ona bir şey yaptık, bir okul bir şey istedi onu yaptık. Ama yaptığınız bina ya da hastane bir müddet sonra bozuluyor, kırılıyor. Onu öyle de bırakamıyorsunuz, tamiriyle yine siz uğraşıyorsunuz. Bu yüzden artık yapacağımız yatırımları kendimiz yapıyoruz, kendimiz takip ediyoruz" diye konuştu. Arsel, "Mesela Haydarpaşa Numune Hastanesi’ndeki kanat bina aslında trafik hastanesi diye yapıldı. Ford’da ve Tofaş’ta montaj başlamıştı, trafik kazaları oluyordu. Eyvah trafik kazaları oluyor diye trafik hastanesi yaptırmaya karar verdik. Bir hastanenin yanında olsun istedik, ama sonra orası trafik hastanesinden çok acil oldu" dedi.
Para kazananların Türkiye’ye el atması lazım
TÜRKİYE’nin kalkınması için eğitim konusunda herkesin birşeyler yapması gerektiğini vurgulayan Semahat Arsel, şöyle konuştu: "Babam Vehbi Bey ’Burada parasını kazanan, Türkiye’de yaşayan, Türkiye’de parasını kazanan herkesin Türkiye’ye el atması lazım’ derdi. Ben de ona inanıyorum. Ama bir iki kişinin, birkaç holdingin el atmasıyla bu olmaz. Türkiyenin kalkınması için büyük bir seferberlik şeklinde herkesin birşeyler yapması lazım."
En büyük para ödülünü veriyoruz
SEMAHAT Arsel, Vehbi Koç Vakfı tarafından bu yıl 5’incisi verilen 100 bin dolarlık para ödülünün Türkiye’de verilen en yüksek para ödülü olduğuna dikkat çekti. Arsel, "Belki dünyanın da en büyük ödülleri arasında yer alıyor. Bu yıl Sakarya Valisi Nuri Okutan’ı ödüllendirdik. Siirt Valiliği döneminde ildeki okullaşma oranını yüzde 4’ten yüzde 64’e çıkarmış. Sakarya Valiliği’nde de okul öncesi eğitim alan öğrenci sayısını 5 kat artırmış" dedi.
Ödülü kimler aldı
2002Topkapı Sarayı Müzesi
2003Anne Çocuk Eğitim Vakfı
2004Bilkent Üniversitesi Fen Fak.
2005Fazıl Hüsnü Dağlarca
2006Nuri Okutan (Sakarya Valisi)
ÖDÜL KAMUYU TEŞVİK EDECEK: Semahat Arsel, Vehbi Koç Vakfı’nın bu yılki 100 bin dolarlık büyük ödülünün Sakarya Valisi Nuri Okutan’a verilmesinin ise kamudaki başarılı yöneticileri teşvik edeceğini umduğunu söyledi. Semahat Arsel, Vehbi Koç Vakfı Genel Müdürü Erdal Yıldırım ile birlikte sorularımızı yanıtlarken, babası Vehbi Koç’un yapacağı ve yapmayı hayal ettiği yardımları gelecek nesillere kadar uzanabilmesi için vakıf kurduğunu ve bu yardımları kurumsal hale getirdiğini söyledi.
VAKFI KURMASI 19 YIL SÜRMÜŞ: Türkiye’de özel bir vakıf kurabilmenin o yıllarda çok uzun zaman aldığını hatırlatan Semahat Arsel, vakfın kuruluş öyküsünü şöyle anlattı: "Babam Vehbi Koç, 1946’da Amerika’ya gitmişti. Amerika’da birçok büyük müesseseyi gezmiş, Johns Hopkins Üniversitesi’ne, Rockefeller Vakfı’na gitmiş. O zaman General Electric ile çok yakın ilişkisi vardı. Onlarla görüşmelerinde hayır işlerinin devam edebilmesi için vakıflaşmayı tavsiye etmişler, o da görmüş ve onlara imrenmiş. Türkiye’ye dönüşünde bir vakıf kurup hayırlarını vakıfta toplamayı kafasına koymuş. Bu fikirle çalışmaya başlamış. Türkiye’de herşey çok zor olduğu için özel vakıf kurma işi de tam 19 yıl sürmüş. Vakfı 1969’da kurabilmiş. Kendi cebinden 12 milyon liralık hisse senedi vermiş."
CAMİ KAFASINA YATMAMIŞ: Vakfın kurulmasından sonra hayır işlerinin yapılacağı alanlar üzerinde babasına çeşitli öneriler geldiğini söyleyen Arsel, şöyle konuştu: "Önce cami yap diye tutturanlar olmuş. Bunu da kitabında okudum, daha önce bilmiyordum. Sonra düşünüp taşınmış, sağa sola sormuş. Cami kafasına yatmamış. Sonra yine kendi gözlemlerine dayanarak içi eğitime ısınmış. Eğitimin Türkiye’nin ana sorunu olduğunu ölümüne kadar kabul etti. Eğitimin üzerinde fevkalade hassasiyetle dururdu."
8 bin meslek lisesi öğrencisine 7 yılda 12.5 milyon dolar burs
KOÇ Topluluğu’nun 80’inci kuruluş yılı nedeniyle meslek lisesi öğrencilerine 7 yıllık bir proje çerçevesinde burs başlattığını da hatırlatan Semahat Arsel, projenin 12.5 milyon dolar civarında olduğunu söyledi. Arsel, Cumhuriyet’in 75’inci kuruluş yılında da 13 ilköğretim okulu açıp eğitimin hizmetine sunduklarını hatırlatarak, "Bu okullara da sahip çıkıyoruz" dedi.
Yardımı yapıp bırakmıyoruz artık takibini de yapıyoruz
VEHBİ Koç Vakfı’nın ilk kurulduğu yıllarda hayırlarını yarım yamalak yaptığını söyleyen Semahat Arsel, "Bir hastane bir şey istedi ona bir şey yaptık, bir okul bir şey istedi onu yaptık. Ama yaptığınız bina ya da hastane bir müddet sonra bozuluyor, kırılıyor. Onu öyle de bırakamıyorsunuz, tamiriyle yine siz uğraşıyorsunuz. Bu yüzden artık yapacağımız yatırımları kendimiz yapıyoruz, kendimiz takip ediyoruz" diye konuştu. Arsel, "Mesela Haydarpaşa Numune Hastanesi’ndeki kanat bina aslında trafik hastanesi diye yapıldı. Ford’da ve Tofaş’ta montaj başlamıştı, trafik kazaları oluyordu. Eyvah trafik kazaları oluyor diye trafik hastanesi yaptırmaya karar verdik. Bir hastanenin yanında olsun istedik, ama sonra orası trafik hastanesinden çok acil oldu" dedi.
Para kazananların Türkiye’ye el atması lazım
TÜRKİYE’nin kalkınması için eğitim konusunda herkesin birşeyler yapması gerektiğini vurgulayan Semahat Arsel, şöyle konuştu: "Babam Vehbi Bey ’Burada parasını kazanan, Türkiye’de yaşayan, Türkiye’de parasını kazanan herkesin Türkiye’ye el atması lazım’ derdi. Ben de ona inanıyorum. Ama bir iki kişinin, birkaç holdingin el atmasıyla bu olmaz. Türkiyenin kalkınması için büyük bir seferberlik şeklinde herkesin birşeyler yapması lazım."
En büyük para ödülünü veriyoruz
SEMAHAT Arsel, Vehbi Koç Vakfı tarafından bu yıl 5’incisi verilen 100 bin dolarlık para ödülünün Türkiye’de verilen en yüksek para ödülü olduğuna dikkat çekti. Arsel, "Belki dünyanın da en büyük ödülleri arasında yer alıyor. Bu yıl Sakarya Valisi Nuri Okutan’ı ödüllendirdik. Siirt Valiliği döneminde ildeki okullaşma oranını yüzde 4’ten yüzde 64’e çıkarmış. Sakarya Valiliği’nde de okul öncesi eğitim alan öğrenci sayısını 5 kat artırmış" dedi.
Ödülü kimler aldı
2002Topkapı Sarayı Müzesi
2003Anne Çocuk Eğitim Vakfı
2004Bilkent Üniversitesi Fen Fak.
2005Fazıl Hüsnü Dağlarca
2006Nuri Okutan (Sakarya Valisi)