‘Vefa’ borcunuzu ödeyin

Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, çözüm sürecinin ardından Doğu ve Güneydoğulu işadamlarına ‘vefa’ çağrısı yaptı. Hürriyet’e konuşan Çağlayan, bölgeden koparak Türkiye’nin farklı yerlerinde yatırım yapan işadamlarına büyük görev düştüğünü belirterek, “Bölge insanı artık iş ve aş umuduyla yerinden olmayacak. Doğduğu yerde doyma şansına sahip olacak. Gün bölgeye olan vefa borcunu ödeme günüdür” dedi.
Çağlayan, Hürriyet’le bayram sohbetinde ekonomiyle ilgili önemli mesajlar verdi. Hedeflere ulaşabilmek açısından çıtayı bir üst seviyeye taşıyarak katma değeri ve teknolojisi yüksek ürünleri üretebilmek gerektiğini söyledi. Türkiye’nin üretim potansiyelini harekete geçirecek yatırımları ivedilikle harekete geçirmenin kritik bir unsur olduğunu belirten Çağlayan, şöyle konuştu:
“Yeni teşvik sistemimizin en temel amaçlarından biri de bölgeler arası gelişmişlik farklarının azaltılmasıdır. Bu açıdan Doğu ve Güneydoğu’da yapılacak her türlü yatırımı en yüksek yardım yoğunluğuyla destekliyoruz. Bölge yatırımcılarına sağlanan bu destekler biliyorum ki yatırımcılar nezdinde büyük takdirle karşılandı. Umut ediyorum ki inşallah bölge insanı artık iş ve aş umuduyla yerinden yurdundan olmayacak.

YATIRIMA DAVET EDİYORUM

Oradaki işadamları doğduğu yerde doyma şansına sahip olacak. Bu çerçevede, özellikle bu bölgeden koparak ülkemizin çeşitli illerine yerleşen ve buralarda yatırım yapan işletme sahiplerine büyük iş düşüyor. Gün, bölgeye olan vefa borcunu ödeme günüdür. Bunun için gerekli tüm şartlar oluşmuş durumdadır. Bu vesileyle başta bölgenin kendi insanları olmak üzere tüm yatırımcıları bir kez daha bu cazip desteklerden yararlanarak altıncı bölgede yatırıma davet ediyorum.”

24 ülke 43 şehirde tanıtım atağı yaptık

YENİ teşvik sisteminin tanıtımıyla ilgili ilk yurtdışı atağını 29 Ekim 2012 yılında başlattıklarını söyleyen Zafer Çağlayan, “ Bu kapsamda aralarında Singapur, Çin, Hindistan, Almanya, Kuveyt, Avustralya, Japonya, Fransa ve Katar’ın aralarında olduğu 24 ülkede tanıtım toplantıları yaptık. Bu ülkelerdeki Dubai, Melburn, Tokyo, Kuala Lumpur, Washington, Seul, Hong Kong gibi 43 şehirde yatırımcılarla biraraya geldik. Bu toplantılara 3 binin üzerinde işadamı katıldı. Bu kişiler içinde ilk üç sırayı ABD’li, Çinli ve Japon işadamları aldı” dedi.

88.6 milyar TL yatırım 218 bin kişilik istihdam

YENİ teşvik sisteminin uygulanmaya başladığı 2012’den ağustos ayına kadar olan dönemde 88,6 milyar lira tutarında 5 bin 878 adet teşvik belgesi düzenlendiğini hatırlatan Çağlayan, bu belgelerin 75,7 milyar lira tutarındaki 5 bin 553 adedi yerli, 12,9 milyar lira tutarındaki 325 adedi ise uluslararası sermayeli şirketler tarafından alındığını kaydetti. Çağlayan teşviklerle ilgili şu detayları verdi:
· Aynı dönemde düzenlenen teşvik belgelerinde 218 bin 461 kişilik istihdam öngörüldü. Bu rakamın 199 bin 458’i yerli sermayeli şirketlerin öngörülen istihdam artışıyken, 19 bini uluslararası sermayeli şirketlere ait.
· Teşvik sistemiyle birinci bölgede 38 milyar lira tutarında 2 bin 149, ikinci bölgede 14,3 milyar lira tutarında 962, üçüncü bölgede 11,7 milyar lira tutarında 891, dördüncü bölgede 9,6 milyar lira tutarında 637, beşinci bölgede 5,8 milyar lira tutarında 546, altıncı bölgede ise 9 milyar liralık 693 adet belge düzenlendi.
· Belge adedi bazında beşinci bölge yüzde 65’lik artışla ilk sırada, altıncı bölge de yüzde 53’lük artışla ikinci sırada yer alıyor. Sabit yatırım tutarı bazında ise yüzde 216’lık artışla altıncı bölge ilk sırada bulunuyor.

Amerika temerrüde düşürmez

ÇAĞLAYAN, ABD’de yaşanan borç kriziyle ilgili olarak ise şu yorumu yaptı: “Küresel ekonomi üzerinde Euro bölgesindeki risklerin değil, ABD’nin mali ve parasal politikalarının daha etkili olmaya başladığını gözlüyoruz. ABD’de yaşanan krizin, Türkiye’ye doğrudan ekonomik etkilerinin sınırlı olacağını düşünüyorum. Çünkü, 2013 yılının ilk sekiz ayında ABD, ihracatımızda yüzde 3,9, ithalatımızda yüzde 5,3 ve toplam ticaret hacmimizde yüzde 4,8 gibi düşük bir paya sahip durumda. Fakat, ABD’nin Avrupa ekonomisiyle bağları nedeniyle, Türkiye üzerinde olumsuz dolaylı etkileri olabilecek. Ama ABD Başkanı Obama ve Temsilciler Meclisi Başkanı’nın uzlaşmaya varacağını, bunun olmadığı en kötü senaryoda bile, borçlanma tavanının artırılması konusunda Obama tek başına yetkili kılınarak sorunun çözüleceğini ve ABD’nin temerrüde düşmeyeceğini düşünüyorum.”