Güncelleme Tarihi:
Şimdi herkes faiz koridorunun ne kadar genişleyeceğini tahmin etmeye başladı.Geçtiğimiz hafta yüksek seyreden kur ve gösterge faizleriyle gergin bir süreci geride bırakan piyasalar bu haftaya çok önemli gelişmeler ve açıklamaların etkisiyle başladı. Dün Dolmabahçe’de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, 3 bakan ve üst düzey ekonomi kurmaylarıyla gerçekleştirdiği ekonomi zirvesinden sonra yapılan açıklamanın ardından Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı’nın faiz koridorunda genişleme sinyali vermesi piyasaların havasını tamamen değiştirdi.
Erdem Başçı yaptığı yazılı açıklamada Faiz koridorunu genişletici yönde ölçülü bir adım 23 Temmuz tarihli Para Politikası Kurul toplantısında gündeme alınacağını belirtti. Erdem Başçı’nın açıklamasında dün Başbakanlık Ofisi’nde gerçekleşen toplantı sonrası yapılan açıklamaya paralel ifadeler de yer altı. Başçı küresel düzeyde para ve maliye politikalarına ilişkin belirsizlikler ve bunların yol açtığı oynaklığın devam edeceğini öngörerek bu durumun fiyat istikrarını bozmasına izin verilmeyeceğini açıkladı.
KRONİK YÜKSELİŞ SONA EREBİLİR
Merkez Bankası aynı zamanda dünkü açıklamasında ihracatçılara Türk Eximbank tarafından sağlanan reeskont kredilerinin limitini iki katına çıkardığını da açıkladı. Başçı bu açıklamayla net rezerv biriktirme hızının artacağını bir yandan da ihracatçıya desteğin devam edeceğini söyledi. Böylece 22 Mayıs’ta ABD Merkez Bankası Fed’in başkanı Ben Bernanke’nin tahvil alım programını yavaşlatacağı sinyali vermesinden bu yana Merkez Bankası ilk kez faiz koridoruna müdahaleyi gündeme getirmiş oldu. Başçı’nın açıklaması kur üzerindeki yukarı yönlü baskıları azalttı. Global Menkul Değerler Strateji Müdürü Gökhan Uskuay bu açıklamanın ardından dövizde kronik yukarı hareketin sona ereceğini belirtti. Uskuay “Merkez Bankası bir adım daha öteye gidip, faiz koridorunu ve politika faizini artıracak ve istisnai günlere daha az döviz satış ve daha yüksek faizle müdahale edecek. TL’de daha az dalgalı bir dönem olacak 1.92-196 arasında gidip gelen bir kur olabilir. Tahvil piyasasına avantajı TL yatay kalırsa tahvil piyasasına da alıcı gelmesi olur. ABD doları dünyada diğer para birimlerine karşı değer kazanırken, TL ABD dolarına karşı değer kazanmış durumda” dedi.
50 BAZ PUAN ARTIŞ BEKLENİYOR
Merkez Bankası’nın açıklamasından sonra gözler 23 Temmuz’daki para politikası toplantısına çevrildi. Merkez Bankası’nın gündeme geleceğini açıkladığı faiz koridoruna “ölçülü müdahalenin” ne kadar sınırlı olacağı piyasalarda konuşulmaya başlandı. Açıklamaların dün piyasayı olumlu etkilemesi üzerine piyasalarda oluşan beklenti Merkez Bankası’nın “ölçülü müdahalesinin” somut etkiler doğuracağı yönünde. Halk Yatırım Ekonomik Araştırmalar Müdürü Banu Kıvcı Tokalı piyasada 50 baz puanlık artırım beklentisinin ağırlık kazandığını belirterek “Buradan da, faiz volatilitesinin gözetilmesinin tamamen bırakılmadığını anlıyoruz. Piyasa isteğinin artış yönünde olması nedeniyle de, kur tarafındaki rahatlatıcı etki sınırlı kalabilir” diye konuştu. Ekonomist Özlem Bayraktar Gökşen ise 23 Temmuz’a kadar verilere bağlı dönemin süreceğini belirterek “23 Temmuz’a kadarki uluslararası süreç, Ben Bernanke’nin yeni konuşmaları önemli. Bernanke piyasayı rahatlatacak mesaj verirse biraz daha kur ve faiz yumuşaması beklenebilir. Merkez Bankası’nın ölçülü adımda ne kast ettiği önemli” dedi. Uzmanlar “ölçülü müdahalenin” 50 baz puan altında kalmasının piyasada hayal kırıklığı yaratabileceğinin de altını çizdi.
Piyasalara ‘faiz koridoru’ dopingi
Düne yüzde 0,40’ın üzerinde yükselişle başlayan Borsa İstanbul Başçı’nın açıklamasının ardından kısa sürede yüzde 2’nin üzerinde prim yaptı. Gün içinde yine bu açıklamanın etkisiyle düşen dolar ve gösterge faiz oranlarından cesaret alan borsada yükseliş yüzde 3’ü geçti ve günü 3,12 artışla 76 bin 228 puandan kapadı. Bankacılık endeksi de yüzde 4,67 artarak ciddi toparlanma emaresi gösterdi.
Dün akşamki Dolmabahçe Ekonomi Zirvesi’nden sonra yapılan açıklamanın etkisiyle haftaya başlayan piyasalar önce Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı’nın “23 Temmuz’daki Para Politikası Kurulu toplantısında faiz koridorunun üst bandına ölçülü müdahale gelebilir” açıklamasıyla rahat nefes aldı. Haftaya 1.96 TL’yi zorlayarak başlayan dolar bu açıklamayla birlikte kısa sürede 1.94 TL’nin altına geriledi. Gün içinde tekrar yukarı yönlü harekete geçen dolara iki darbe daha öğleden sonra geldi. Önce Merkez Bankası istisnai ilan ettiği günde 50 milyon dolarlık döviz satım ihalesi gerçekleştirdi. ABD’den gelen perakende satışları verilerinin beklenenin altında kalması da doların düşüşünü hızlandırdı. Dolar piyasalar kapanırken 1.9385 TL seviyesine kadar geriledi. Sepet döviz ise 2.26 TL’den 2.23 TL’ye kadar geri çekildi. Geçtiğimiz hafta özellikle kurun yukarı yönde yarattığı baskı sonucu yüzde 9.59’lara çıkan gösterge faiz oranı ise dün Merkez Bankası’nın açıklamalarıyla yüzde 8.95’te dengelendi. Merkez Bankası’nın gösterge faiz oranları arasındaki makas açılmıştı. Merkez Bankası faiz koridorunu genişletme sinyali verse de bunun etkisi gösterge bono faizlerinin düşmesi yönünde gerçekleşti.
Hazine ihaleleri ne üzdü ne sevindirdi
Piyasaların dünkü kritik virajını ise Hazine’nin düzenlediği iki ihale oluşturdu. Gösterge faizlerin yüzde 9.59’lara kadar yükselmesi üzerine bu ihalede oluşacak faiz oranları merakla bekleniyordu. Merkez Bankası’nın faiz koridoru üst bandını yükseltebileceği sinyalinden sonra gerçekleşen Hazine ihalelerinde faiz oranları beklentilerin biraz altında kalarak rahatlattı. 20 Haziran 2018 itfalı, 6 ayda bir yüzde 4.15 kupon ödemeli sabit kuponlu tahvilin yeniden ihracında bileşik faiz yüzde 9.12 olarak gerçekleşti. İkinci ihalede ise 3 Mayıs 2023 itfalı 6 ayda bir yüzde 0.5 reel kupon ödemeli TÜFE’ye endeksli tahvilin yeniden ihracında ise reel faiz yüzde 3.22’de kaldı. Hazine iki ihalede toplam net 6 milyar 403.5 milyon lira borçlandı. Uzmanlar oluşan yüzde 9.12’lik bileşik faizi oranı ile faizde çift hane endişesinin azaldığını belirtti. Hazine, Haziran ayındaki ihalelerde yüzde 8 bileşik faizlerden borçlanmıştı. Dünkü ihalelerde net satış 1 milyar 435,8 milyon lira olarak gerçekleşen 5 yıllık tahvile gelen talebin beklentilerin biraz altında olduğu da vurgulanıyor. Şimdi gözler yarınki iki ihalede.