Güncelleme Tarihi:
Moderatörlüğünü Sabah Gazetesi Ekonomi Müdürü Şeref Oğuz’un yaptığı çalıştayda Optimist Yayınları Kurucusu Zülfikar Dicleli, Gedik Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı ve Gedik Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hülya Gedik ve Gedik Üniversitesi Bilim ve Teknoloji Rektör Danışmanı, Gedik Holding CEO’su Dr. Mustafa Koçak birer konuşma yaptılar.
Sabah Gazetesi Ekonomi Müdürü Şeref Oğuz’un, “Vasatlıktan Çıkış İçin İnsan ve Kültür” teması üzerinde yaptığı esprili örnekler çalıştaya renk kattı. Kongrenin en büyük ayırıcı özelliğinin vasatlıktan çıkmak olduğunu belirten Oğuz, matematik sisteminin iki kere ikiyi öğretmekten öteye gitmeyen bir eğitim sistemine sahip olduğumuzu anlatarak, yine esprili bir dille başından geçen bir olayı şöyle anlattı: “Bir gün durakta otobüs bekliyordum. Bir süre baktığımda beklediğim otobüslerin durakta durmadığını fark ettim. Öte tarafta ise gideceğim yer olan Mecidiyeköy otobüsleri için 50 metre ileride duracağı yazıyordu. İlerlemeye başladım. 25 metre ilerde bir durak vardı. Orada da beklediğim otobüslerin durmadığını görünce yürümeye devam ettim. Tam 125 metre ilerideki durakta binebildim. Matematiksizliği hayatımızın her alanında görebiliyoruz” dedi.
'1 MİLYON İŞSİZ ÜNİVERSİTE MEZUNU VAR’
Gedik Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı ve Gedik Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hülya Gedik ise, çalıştayda yaptığı konuşmada Türkiye’deki diplomalı işsizliğin geldiği boyutlar hakkında önemli açıklamalar yaptı. Eskiden Türkiye’deki üniversite sayısının az olduğunu ifade eden Gedik, “Şimdi baktığımızda 200’ü aşkın faal üniversite var. Vakıf üniversiteleri de devreye girdiğinde, üniversiteye girememe imkanı pek kalmadı. Bazı üniversiteler öğrencilerine maaş gibi ücretler de veriyorlar. Ama üniversiteyi bitirmek işe girmek anlamına gelmiyor. 1 milyon işsiz üniversite mezunu bulunuyor” dedi.
‘GÖRÜNÜME ALDANMAYIN, TUZ BİLE ŞEKER GÖRÜNÜR’
Vasatlığı aşmanın yollarına da değinen Hülya Gedik, sözlerine şöyle devam etti: “Daralan ekonomik koşullarda işler daha da zorlaşmaya başladı. Bunun yanında üniversite mezunu olup, vasatlıktan çıkmış olmamız lazım. Her ne yaparsanız yapın, üniversite okurken, çalışmanız lazım. Çalışma hayatının ritmine kendinizi alıştırmanız lazım. Okurken çalışmanız, hayatın içinde olmanız lazım. Hemen mezun olduktan sonra iş bulabilmek için mezun olmadan önce çalışmışlığınız olması lazım. Üniversite okurken çalışmanız size ayrıcalık getirecektir. Yüksek lisans okumanız size uzmanlık katar. Bunun da göz ardı edilmemesi gerekir. İş hayatında başarılı olmak için meraklı olmak, araştırmacı olmak gerekir. Ayrıca uluslararası olmak. Yani yurt dışını takip edebilmek gerekir. Sadece görünüme aldanmayın, tuz bile şeker gibi görünür. Bunun için de, ilk başta özgüven lazım. Ön sıralarda oturan öğrencilerin özgüveni daha yüksektir. Arkada oturan arkadaşlar dikkatli takip edemez. Bilmeyen değil, öğrenmek isteyen soru sorar. Sadece görünüme aldanmayın tuz bile şeker gibi görünür. “