Van'da yasaklar dönemi

PEŞ peşe uygulamaya konulan yasakların şokunu yaşayan Vanlılar, artık 300 bin liralık mazotu, 500 bin liralık kaçak benzini şehre sokamıyor.Görüntü kirliliği yarattığı gerekçesiyle çamaşır ve bulaşıklar, gölün sodalı sularında yıkanamıyor. Şimdi de, yük taşımada kullanılan 3 tekerlekli hamal bisikletlerinin kaldırılması planlanıyor.TERÖRÜN bitmesiyle birlikte rahat bir nefes alacağını düşünen Vanlılar, şimdi peş peşe uygulamaya konan yasakların şokunu yaşıyor. 300 bin liralık mazot, 500 bin liralık benzin ve kaçak hayvan girişiyle başlayan yasaklar, kadınların gölde çamaşır ve bulaşık yıkamalarına kadar sıçradı. Şimdi de Van'ın simgesi haline gelen yük taşımada kullanılan 3 tekerlekli hamal bisikletlerinin görüntü kirliliği yarattığı gerekçesiyle kaldırılması düşünülüyor. Tüm bunlara yevmiyelerin 10 milyon liradan 7 milyon liraya kadar düşmesi de tuz biber ekiyor.UCUZ MAZOTA ENGELHayvancılığın giderek yok olduğu, sınır ticaretinin bittiği, işsizliğin büyük boyutlara ulaştığı Van'da kaçak mazot ticareti son yıllarda önemli bir geçim kaynağı olmuş. Kamyonlardan otomobillere kadar irili ufaklı bir çok aracın yakıt deposu büyütülerek kaçak benzin ya da mazot taşımaya elverişli duruma getirilmiş. Kimi kendi ihtiyacı için kimi de ticaretini yapmak için kaçak benzin ve mazot işine soyunmuş. Bu mazot ve benzin, katır sırtında 60 litrelik bidonlarla sınırdan kaçak geçirildikten sonra, Yüksekova ve Başkale'de satılıyor. Başkale'de motorin 300 bin liradan, benzin de 500 bin liradan alıcı bulabiliyor. Ne var ki, sınırdan geçirilen bu ucuz mazot ve benzini almaya alışan Vanlılar artık Başkale'ye gidemiyor. Çünkü, terörün durmasıyla birlikte devlet, kaçak mazota göz yummaktan vazgeçmiş. Bunun sonucunda, ucuz benzin ve mazot ticareti de durmuş. Şimdi, Başkale'ye giden araçlar, dönüşlerinde bir çok noktada kontrol ediliyor ve deposunda ihtiyacından fazla benzin ve mazot bulunanlara anında el konuyor. Burunlarının dibinde 300 bin liraya satılan mazotu, gidip alamamak, Vanlıların tepkisini çekiyor. ÇAMAŞIR YIKAMA YASAĞIVanlılar, Van Gölü'nün sodalı suyu sayesinde cilt hastalıklarından ve deterjan masrafından kurtulmuş. Gölün sodalı suyu, çamaşır ve bulaşıkların deterjan kullanmaya gerek kalmadan temizlenmesini sağlıyormuş. Vanlı kadınlar da kısa süre öncesine kadar özel günler düzenleyerek, çamaşırlarını toplu halde gölde yıkıyorlarmış. Ancak, görüntü kirliliği yarattığı gerekçesiyle kadınların gölde çamaşır ve bulaşık yıkaması yasaklanmış. Çamaşırlarını gölde yıkayan kadınlara da para cezası uygulanmaya başlanmış. Artık Vanlı kadınlar, ceza yememek için çamaşırları ya evlerinde ya da çeşmelerde yıkamak zorunda kalıyor.3 TEKER KALKIYOR Van'da yük taşıma işi, önünde kasası bulunan üç tekerlekli bisikletlerle gerçekleştiriliyor. İlk önce ana caddelere girmesi yasaklanan bu hamal arabalarının sayısı 4 bini bulunuyor. Şimdi, bu hamal arabaları da görüntü kirliliği yarattığı gerekçesiyle kaldırılması düşünülüyor. Bu da, işsizliğin büyük boyutlara ulaştığı şehirde tepkiye yol açıyor. HAYVANLARA KÜPEKısa süre öncesine kadar hayvancılığın en geliştiği iller arasında yer alan Van'da artık hayvancılık ta yavaş yavaş bitmeye başlamış. Vanlılar bunun da nedenini kaçak hayvan girişini önlemek için başlatılan kimlik uygulamasına bağlıyor. Kulağında kimlik bilgilerini içeren küpe olmayan hayvanlar, şehre sokulmuyor. Bu da, sınırdan kaçak hayvan girişini engelliyor. Bunun sonucunda, ucuza hayvan temin edemeyen köylünün keyfi kaçıyor. Sattığı ya da kestiği hayvanın yerine yenisini koyamamaktan şikayet ediyor.YEVMİYELER DÜŞTÜVan'daki işsizlerin de en büyük sorunu günlük yevmiyelerin artacağı yerde düşmesi oluşturuyor. İş umuduyla sabahın erken saatlerinden itibaren işçi kahvelerini dolduranlar, günlük çalışma ücretlerinin son bir yılda 10 milyon liradan 7 milyon liraya düştüğüne dikkat çekiyor. Bunun da nedenini Kuzey Irak'tan gelen mültecilerin çok düşük ücretlerle çalışmasına bağlıyorlar. ‘‘Mülteciler hem 180 milyon lira devletten maaş alıyor. Hem de 2-3 milyon lira yevmiyeyle çalışıyor. Bu da yevmiyeyi, artacağı yerde düşmesine neden oluyor’’ diye yakınmasına neden oluyor.