Güncelleme Tarihi:
Yazıcı, önümüzdeki günlerde hasar ödemelerine başlayacaklarını söyledi. Bugüne kadar toplam 3 bin 300 hasar ihbarı aldıklarını belirten Yazıcı, DASK’ın sigorta eksperlerinin bölgede incelemelerde bulunduklarını ifade ederek, “3 binin üzerinde hasar ihbarı almamıza rağmen görevli eksperlere tüm sigortalı konutlara gitmelerini istiyoruz. İhbar olsun olmasın tüm sigortalı konutları inceliyoruz. Bayram sonrası raporların çoğu tamamlanmış olur ve hasar ödemelerini yaparız” dedi.
Yazıcı, DASK olarak bugüne kadar ödedikleri en büyük deprem hasarını ödeyeceklerine de dikkat çekerek, “Hatta bugüne kadar 300’ü aşkın depremde ödediğimiz hasarın toplamından daha fazla bir hasar ödeyecekmişiz gibi görünüyor” şeklinde konuştu.
Yazıcı, “Sigortadan hasar alanlar, devletin sunduğu imkanlardan da yararlanabilecek mi” sorusunu ise şöyle yanıtladı: “Sigorta yaptırmış olmak ve sigortadan tazminat almış olmak, afet konutu ya da diğer olanaklardan yararlanmayı engellemiyor. Yani, sigorta yaptıran iki türlü mağduriyetini gidermiş oluyor. Sigortadan aldığı tazminatla evinin hasarını gidermiş oluyor hem de devletin diğer olanaklarından yararlanmış oluyor.”
Yazıcı, DASK’ın ödediği tazminatla, kamudan alınan yardımların birbirinin aynısı olmadığını da vurguladı. Afet konutunun 8-12 ay içinde hak sahiplerine verilebildiğini kaydeden Yazıcı, “Bu süreç içinde yine hasar gören vatandaşlarımız mağdur oluyor. Oysa sigorta yaptırılmış olsaydı, bir ay içinde sigortadan tazminat alınacaktı” dedi.
Depreme rağmen sigorta çok artmadı
DASK İdarecisi Eureko Sigorta Genel Müdür Yardımcısı İsmet Güngör ise, depremin vurduğu bölgede zorunlu deprem sigortasına konu olacak 85 bin konut olduğunu söyledi. İsmet Güngör, sadece 7 bin 300 konutun zorunlu deprem sigortası yaptırdığını belirterek, sigortalı konutlardan 3 bin 300’ünden hasar ihbarı aldıklarını söyledi. Güngör, sözlerini şöyle sürdürdü: “Depdemden sonra DASK’a talep arttı. Depremin olduğu bölgede eskiden günde 10-15 poliçe satılırdı şimdi ise 30-40 poliçe satılıyor. Yani, yüzde 15-20’lik bir artış var diyebiliriz.”
Allianz’dan Van’a okul ve sağlık evi
VAN’daki deprem felaketinin ardından bölge ziyaretini tamamlayan Allianz Türkiye yönetimi, Van’ın Mollakasım Köyü’nde hasar gören okulu yeniden yapacak. Sürdürülebilir bir sosyal sorumluluk projesine imza atan Allianz, hasarlı olan bir sınıflık okulu iki sınıflık bir okul haline getirecek. Ayrıca Mollakasım’a öğretmenler için lojman ve sağlık personelinin de konaklayabileceği bir sağlık evi yapacak. Allianz’ın sosyal vatandaşlık bilinciyle gerçekleştirdiği bu proje, hem bölgedeki eğitim ihtiyacını hem de köyün temel ihtiyaçlarını karşılayacak. Allianz Türkiye CEO’su Alexander Ankel, “Dünyanın 70’den fazla ülkesinde hizmet veren bir şirket olarak doğal felaketler konusunda global tecrübeye sahibiz ve deneyimlerimiz bize bu dönemde sosyal sorumluluğun ne kadar önemli olduğunu öğretti. Van’daki felaketin ardından başlattığımız sürdürülebilir sosyal sorumluluk projemiz kapsamında hem Van’a, hem de Türkiye’ye karşı sosyal vatandaşlık görevimizi yerine getirdiğimize inanıyoruz” dedi.