Güncelleme Tarihi:
HÜKÜMET, Vakıflar Kanunu’na eklediği geçici bir maddeyle azınlık vakıflarının 1936 yılındaki kayıtlarında yer alan daha sonra çeşitli nedenlerle el konulan malların iadesinin önünü açtı. Bir yıllık sürede başvuran vakıflara malları iade edilmeye başlandı. Ancak uygulamanın, 2001 yılında çıkartılan bir kararnameyle, bireysel başvurularda terse işlediği ortaya çıktı. 57’nci Hükümet’in Tapu Kadastrodan Sorumlu Devlet Bakanı Şuayip Üşenmez’in imzasını taşıyan ve halen yürürlükte olan kararnamede, bireysel başvurularda azınlık mallarıyla ilgili hiç kimseye bilgi verilmemesi, kimliklerinin araştırılması ve Ankara’ya yönlendirilmeleri isteniyor.
BİREYSEL KARAR YOKTU
Tehcir edilenlerden kalan taşınmazlar, 6 Ağustos 1924’ten sonra devlet hazinesi adına kaydedildi. Azınlık vakıflarının malları ise 1936’da hazineye alındı. Hükümet geçtiğimiz yıl çıkardığı kanun hükmünde bir kararnameyle, bir yıllık süre içerisinde bulunan cemaat vakıflarının mallarını iade kararı aldı. Başvuruların değerlendirilmesinden sonra bazı taşınmazlar iade edildi. Ancak kararnamede bireysel başvurularla ilgili herhangi bir karar yoktu. Bozcaada’daki Kimisis Teodoku Rum Kilisesi ve mezarlığının kilise vakfına, Büyükada’daki Rum Yetimhanesi’nin de Fener Rum Patrikhanesi Vakfı’na iadesiyle ilgili AİHM’de görülen davalarda aktif rol üstlenen Avukat Cem Murat Sofuoğlu, tehcir edilenlerin mallarıyla ilgili bir davada tapu kayıtlarına ulaşamadı. Araştırınca 2001 yılında kayıtların gizlenmesine yönelik çıkartılan bir genelgeyle karşılaştı. Başvuranların tapu kayıtlarına neden ulaşılamadığı da ortaya çıkmış oldu.
ESKİ BAKAN İMZASI
29 Eylül 2001 tarihli 4 maddelik genelgede, mübadil (değiştirilen), mütegayyip (kaybolmuş), mufarakat (terkeden) ve firari (kaçak) kişilerin taşınmaz mallarının Devlete intikal ettiği, bu kayıtlar üzerinden herhangi bir tapu işleminin yapılmaması ve hiçbir bilgi, belge ve tapu kaydı verilmemesi gerektiği bildiriliyor.
Hiçbir tapu işlemi kabul edilmeyecek
2001 yılında hazırlanıp bu güne kadar gizlenen genelgede özetle şu ifadeler yer alıyor: “Bahsedilen nitelikte kişilere ait kayıtlar farklı tarihlerdeki kanun ve kararnameler gereği işleme tabi kayıt niteliğini kaybetmiştir. Tescil işlemleri tamamlanmamış olsa dahi tescilsiz iktisap şeklinde Devletin uhdesine geçen bu gayrimenkullerin eski malik ve mirasçıları Medeni Kanunun 928 inci maddesine göre ilgili kişi sayılamayacaklarından tapu kaydı verilmesi dahil, hiçbir tapu işlem talebinin kabul edilmemesi gerekir. Yabancı gerçek ve tüzel kişilerin 1924 yılı ve öncesine ait kayıtlar ile ilgili herhangi bir işlem talebinde bulunmaları halinde, öncelikle kayıt maliklerinin mübadil, mufarakat, firari veya mütegayyip olup olmadığı mahalli mülki amirliklere başvurularak araştırılacaktır. Araştırma sonucunda kayıt malikinin bu kişilerden olmadığının anlaşılması halinde talep konusu Merkeze intikal ettirilecek (Yabancı İşler D.Bşk.) ve talimata göre işleme yön verilecektir. Gerçek veya tüzel kişilere, mübadil, mütegayyip, firari ve mufarakat edenlere ait tapu kayıtlarına ilişkin bilgi ve belge verilmesi de dahil tapu işlem taleplerinin hiçbir şekilde karşılanmaması, taleplerinin Genel Müdürlüğe yönlendirmesi için bilgi vermekle yetinilmesi gerekmektedir.”