Güncelleme Tarihi:
Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan’ın da geçtiğimiz günlerde yaptığı, “Market, manav ve pazar yerlerinde ambalajsız şekilde satılan yaş sebze ve meyveler tüketicilerce seçilmeden, satıcılarca gerekli hijyen koşullarına dikkat edilerek satışa sunulacak” açıklaması dikkatleri bir kez daha paketli sebze-meyveler ve dondurulmuş gıdalara çekti.
Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıkan ve dünya ülkelerinde etkili olan yeni tip korona virüsün Türkiye’de görülmesinin ardından birçok alanda önlemler alındı. Bu kapsamda korona virüsün yayılmasını engellemek amacıyla vatandaşlar evde kalmaları yönünde uyarılırken 65 yaş üstü ve kronik rahatsızlığı olan vatandaşların sokağa çıkması sınırlandırıldı. Pazar alanları gibi noktalarda ise vatandaşların ürünleri seçmesine son verildi. Evde kalmayı tercih eden çok sayıda vatandaşın paketli sebze, meyve ve gıdalara yönelmesi de paketli ve dondurulmuş ürünlerin güvenilirliğini gündeme getirdi. Koruyucu Sağlık Uzmanı Mikrobiyolog Prof. Dr. Oğuz Özyaral ve obezite ile metobolik hastalıklara yönelik çalışmalar yapan İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Ayça Kaya da bağışıklık sisteminin korunması, paketli ve dondurulmuş ürünlerin alımı, sebze ve meyvelerin nasıl yıkanması gerektiği gibi birçok konu hakkında bilgi verdi. Özyaral ve Kaya korona virüse karşı vatandaşların hijyene önem vermeleri gerektiğini belirtirken bu kapsamda alınan önlemlerin vatandaşlar tarafından uygulamaları gerektiğini belirtti.
“DOĞAL ÜRÜNLER TÜKETİLMESİ LAZIM”
Korona virüse karşı bağışıklık sisteminin güçlü olmasının önemine dikkat çeken ve önerilerde bulunan Koruyucu Sağlık Uzmanı Mikrobiyolog Prof. Dr. Oğuz Özyaral, “Tedbirler zorunludur diyoruz bunun dışında bir beklentimiz yok. Yan yana durursan hastalık bulaşır sen yürüme virüs yürümesin diyoruz. Bağışıklık sisteminin yükselmemesinin nedeni tüketilen ürünlerin doğal olmaması. Çok fast food, çok gazlı içecek tüketiliyor bu büyük bir sıkıntı. Çocukların mutlak suretle meyve yemesi lazım. Lif değeri yüksek mevsim meyvesi yemek lazım. En büyük problemlerden biri D vitamini ihtiyacı. Yapılması gerekenin sürdürülebilir olması gerekiyor” dedi.
“GIDAYA HİÇBİR ŞARTTA EL DEĞMESİNE TAHAMMÜL EDEMİYORUM”
Korona virüs sonrası pazarlardan alınan ürünlerin seçilmeden alınması uygulamasını değerlendiren Özyaral,“ Ürünleri alırken birçoğuna el sürmek benim hiç sevmediğim bir şey. Neden bugüne kadar ekmeği poşete sokmadınız? İnsanlar paketlenmiş gıdayı tercih edecek çünkü raf ömrü uzun, içinin havası çekilmiş, dışarıda bozulma durumu engellenmiş. Marka değeri taşıyan ürün satın al diyoruz. Bu ne demek, ben kendimi kanıtlamışım, Sağlık Bakanlığı’ndan raporlarım var. TSE belgelerim var, gıda tüzüğüne uygun üretiyorum” diye konuştu.
“YUMURTAYI BİLE KIRMAK İSTEMEYEN BİR NESİL VAR”
Dışarıdan alınan ürünlerin evde temizlenmesi ve mikroplardan arındırılmasına ilişkin konuşan Özyaral, “Yumurtayı bile kırmak istemeyen bir nesil var. Mesela elma aldık, defalarca yıkamanız gerekiyor, sebzeler kademeli yıkanır. Önce soğuk suyun altında bir kasenin içine yerleştirilir orada çamurunun inmesi için bekletilir. Daha sonra çıkarılır bir sirkeli su hazırlanır. Özellikle yeşil gıdalar için söylüyorum. Bekletilir ki arındırılmış olsun” dedi.
“BAĞIŞIKLIĞI DÜŞÜK İNSANLAR BU VİRÜSTEN DAHA ÇOK ETKİLENİYORLAR”
Korona virüsten korunmak isteyen vatandaşların önlemleri uygulaması gerektiğini ifade eden İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Ayça Kaya, “Biz yıllardır insan sağlığının en önemli noktasının doğru beslenmek olduğunu söylüyoruz. Bu virüs salgınında da şunu gördük, bağışıklığı düşük insanlar bu virüsten daha çok etkileniyorlar. Bu insanlar da genellikle metobolik bir hastalığı olan insanlar. Bağışıklığımızı bir günde değil bütün bir ömür boyunca doğru beslenme alışkanlıklarını kazanarak sağlayabiliriz. Tabi bağışıklık sadece beslenmeden geçmiyor. Yürüyüş yapmayı alışkanlık haline getirmemiz gerekiyor. Doğru uyku; en az 7 saat, günde en az 7-8 bardak su içmek, gerekiyor. İşin en önemli kısmı beslenme. Günde en az 2-3 porsiyon farklı renkte taze sebze, günde 2 kez mutlaka çiğ salata yememiz gerekiyor. Günde 2-3 bardak yoğurt ya da ayran kalsiyum olan probiyotikleri yüksek yiyecekleri beslenmeye eklemek gerekiyor” dedi.
“SEÇ AL DÖNEMİNİN SONA ERMESİNİ ÇOK YERİNDE BULUYORUM”
Önlemler kapsamında pazarlarda seç al döneminin sona ermesini yerinde bir karar olarak değerlendiren Kaya,“ Pazarlarda seç al döneminin sona ermesini çok yerinde buluyorum. Pazardan ve marketlerden aldığımız sebze ve meyveye orta derecede akan suyun altında ön bir yıkama yapmak lazım. Sonra büyük bir kabın içerisine 2 litre kadar su koyup aldığımız sebzelerin üzerine biraz sirke ekleyerek 5-6 dakika kadar bekletip sonra bu suyu döküp tekrar yıkamak yeterli olacak” diye konuştu.
“BU ÜRÜNLER GÜVENİLİR MARKALARDAN TERCİH EDİLEBİLİR”
Evde kal uyarılarının ardından birçok vatandaşın tercih ettiği paketli ve dondurulmuş gıdalar hakkında konuşan Kaya, “Ben kendi evime yıkanmış olarak paketlenen ürünlerden alıyorum. Bu ürünler güvenilir markalardan tercih edilebilir. Alırken son kullanma tarihine bakıyorum. İkincisi zaten bu yıkanmış ürünler şeffaf poşetlerde oluyor. Orada da poşetten bakıyorsunuz çok ezik, solmuş sebzeleri mümkün olduğu kadar almıyorum. Küçük porsiyonlar halinde alıyorum. 4-5 poşet birden almıyorum. Yıkanmış, ayıklanmış ürünleri bir, iki günlük olacak şekilde alıyorum, alışveriş yaparken bunlara dikkat ediyorum. Cam şişede pastörize sütler alıyorum. Bazı paketli sebzelerin üzerinde minik yazılarla yıkanmamış yazabiliyor. Etiket okuma alışkanlığını kazanmak gerekiyor. Taze sebze ve meyveye ulaşamıyorsanız tabi ki dondurulmuş gıda alabilirsiniz, sağlıklı bir seçimdir, bunları kullanabiliriz. Orada da son kullanma tarihine dikkat ederek almak gerekiyor. Bu sebzeler dondurulurken zaten mevsiminde toplanan sebzeler ve hızlı bir yöntemle donduruluyorlar, herhangi bir işlemden geçirilmiyorlar. Herhangi bir katkı maddesi ayrıca içerisine konulmuyor. O nedenle dondurulmuş ürünleri de rahatlıkla halkımız kullanabilir” ifadelerini kullandı.