Uzmanlar TCMB’nin perşembe günkü faiz kararını ve BIST’teki beklentileri değerlendirdi: Piyasalar da depremin etkisinde

İç piyasada yarın Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) faiz kararı bekleniyor. Bazı uzmanlar TCMB’nin faizi 100 baz puan indirerek yüzde 8’e çekeceğini; bazılarıysa depremin ardından yaşanan panik havası içinde TCMB’nin karar vermekten kaçınarak politika faizini sabit tutacağını savunuyor. Yaşanan deprem felaketinin ardından önümüzdeki dönemde artacak kamu harcamalarıyla deprem ekonomisine girildiğini belirten TOBB ETÜ Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Atılım Murat, “Depremden sonra her şey çok değişti; enflasyon, bütçe açığı, işsizlik her şey baştan konuşulacak. Mali disiplin, deprem ekonomisi nedeniyle bozulacak çünkü bütçe açığı artacak. Bütçe tarafında manevra alanımız da var. Artık gündem seçim ekonomisinden ziyade deprem ekonomisi oldu. Artan kamu harcamalarıyla birlikte vergilerin artırılacağını da göreceğiz” değerlendirmesini yaptı.

FAİZ BEKLENTİLERİ

Econs Kurucu Ortağı ve Ekonomist Ferhat Yükseltürk ise TCMB’nin faiz kararına yönelik “Beklentim 100 BP faiz indirimi olması yönünde. Faiz indiriminin mevduat faizlerinde bir etkisi olacağını düşünmüyorum. Bankacılık endeksi üzerinde sınırlı pozitif bir etkisi olabilir, kalıcı olmasını beklemem” dedi ve enflasyon beklentilerinin yukarı yönlü revize edilmeye devam edeceğini söyleyerek, kamu maliyesindeki genişleme nedeniyle enflasyonun yüzde 55-60 seviyesine çıkabileceği yorumunu yaptı. Atılım Murat ise TCMB’nin panik havasına kapılmadan karar vermek adına faiz indirimine gitmeyebileceğini ancak faizin yüzde 8’e inse bile piyasa faizlerine etkisi olmayacağını söyledi.

BIST’TE ÖNE ÇIKANLAR

Depremin ardından BIST için arka arkaya alınan kararları da değerlendiren Atılım Murat, yeni adımların da gelebileceğini söyledi. “Depremin ilk 3 gününde düşüşler moral bozukluğuna neden oldu ve küçük yatırımcı ciddi şekilde para kaybetti” diyen Murat, 2022’de çok iyi kazanan yatırımcının 2023’e kötü başladığını ve kayıpların birçoğunun da telafi edilemediğini kaydetti. Yükseltürk ise BIST’e yönelik beklentilerini şu şekilde açıkladı: “BIST’in kendisinden ziyade bankacılık, inşaat harcamaları, mobilya, beyaz eşya, dayanıklı tüketim malzemelerine ilişkin endekslerde artış görebiliriz. Sektörel bazda ayrışmayla da olsa borsa halen en iyi yatırım aracı olarak görünüyor. Büyüme tarafı olumlu kalsa da enflasyon volatilitesi ve TL üzerindeki baskı nedeniyle yabancı yatırımcı Türkiye’ye uzak kalmaya devam edecek. Yüzde 60-70 oranlarındaki yabancı yatırımcı varlığını ne yazık ki göremeyeceğiz.”

DEPREM FAİZ KARARINI ETKİLER Mİ?

IN Touch Capital Markets Analisti Piotr Matys, TCMB’nin yaşanan felaketin ardından faizi düşürmesini beklediklerini belirterek, “Merkez Bankası, bu kadar çok yıkım yaşanan depremler olmadan da seçim öncesi mayıs ayına kadar gevşeme döngüsünün yeniden başlatılacağını ima etmişti. Depremlerin faiz indirimlerini ilerletmesi muhtemel. Beklenti 100 baz puanlık bir indirimle faizlerin yüzde 8’e çekilmesi yönünde. Ancak birtakım görüşlere göre Kavcıoğlu, gelecek toplantıda faiz oranlarını düşürme konusunda ikna olmuş değil” açıklamasında bulundu.

DOLAR ENDEKSİNDE YÜKSELİŞ BEKLENTİSİ

BUGÜN açıklanacak Fed tutanakları ve son gelen veriler ışığında Fed’in gelecek faiz kararını değerlendiren Ferhat Yükseltürk, “Son 2 haftada riskli varlıklarda satış ve dolar endeksinde güçlenme görüyoruz. Fed faiz artırımlarına büyük ihtimalle devam edecek. Dolardaki güçlenmenin de devam ettiğini görebiliriz. Euro/dolarda 1’in altına kayma riski hâlâ yüksek. Borsalarda da satış baskısı devam edecektir” derken; Atılım Murat “Fed yıl boyunca faizleri yüksek tutacak, 50 baz puan faiz artışı geldikten sonra faizin yıl sonuna kadar yüzde 5.25 bandında kalmasını öngörüyorum” diye konuştu.

ALTINDA YIL GENELİNDE BEKLENTİ POZİTİF

FED tutanaklarının ve ABD şubat ayı çekirdek enflasyon verisinin, altında kısa vadeli fiyatlamada etkisi olacağını belirten Inveo Portföy Fon Yönetim Müdürü Eral Karayazıcı, “Enflasyon beklentileri yükseldiğinde buna tahvil faizleri de yükselişle eşlik ediyor, metaller bu durumdan negatif etkileniyor ve değer kaybediyor. Şubat ayında ABD çekirdek ÜFE ve TÜFE düşüş hızının ılımlı kaldığına işaret edince Fed beklentilerinde bir revizyonla karşılaştık ve tahvil faizleri ortalama 50 baz puan yukarı attı” dedi. Altının ocak ayını 1.928 dolar seviyesinde tamamladığına dikkat çeken Karayazıcı, şöyle devam etti: “Yüzde 4.75 olan Fed faizinin yüzde 5.25’e kadar yükseltilmesinin fiyatlanmış olduğu, altında düşüşün sürmesi için piyasa aktörlerinde Fed’den toplam 50 baz puandan daha fazla artış beklentisi oluşması gerektiği görüşündeyim. Rötarlar içerse de global enflasyonun ve tahvil faizlerinin 2023 yılında düşmeye devam edeceğini düşünüyorum. Altının da yıl genelinde ılımlı pozitif bir seyirle yükseleceği görüşündeyim.”