Güncelleme Tarihi:
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'ndan (TCMB) yapılan açıklamada, imalat sanayisinde faaliyet gösteren 1.739 iş yeri tarafından ağustos ayı İktisadi Yönelim Anketi'ne verilen yanıtların toplulaştırılarak değerlendirildiği bildirildi.
Anket sonuçlarına göre, imalat sanayisi genelinde kapasite kullanım oranı, ağustosta bir önceki aya kıyasla 0,4 puan artarak yüzde 77,1'e ulaştı.
Aynı dönemde mevsimsel etkilerden arındırılmış kapasite kullanım oranı da (KKO-MA) 0,4 puan artışla yüzde 76,8'e yükseldi.
"DAHA YÜKSEK BİR SEVİYEDE EVAM EDİYOR"
Ekonomist Haluk Bürümcekçi konu hakkında yaptığı değerlendirmede ağustos ayında imalat sanayi kapasite kullanım oranının %77.1 ile önceki aya göre 0.4 puan artarken, geçen yılın aynı ayının ise 3.8 puan üzerinde gerçekleştiğini belirtti.
Ağustos ayı kapasite kullanım oranının (KKO), mevsimselliğin gereği artış beklentisine paralel yükselirken, verinin aynı ay tarihsel ortalamasının (%77.0) da üzerinde gerçekleştiğini ifade eden Bürümcekçi, "Söz konusu manşet veride büyük ölçüde mevsimsellik etkisinin (işgünü farkı ve bayram tatilleri) gözlendiği bilinmektedir.
Genellikle, yılın ilk çeyreği yılın en düşük seviyelerini temsil ederken, ikinci çeyrekten itibaren oranlar kademeli bir yükseliş eğilimine girmekte ve üçüncü çeyrek yılın en güçlü dönemi olmaktadır. Ana alt gruplardaki gerçekleşme ise; Ara Malları (%78.9), Yatırım Malları (%74.2) ve Tüketim Malları (%74.0) şeklinde oluşurken, önceki aya göre düşen alt gruplar ara malları ve dayanıklı tüketim malları oldu. Böylece, ilk çeyrekte %75.0 ve ikinci çeyrekte %75.9 gerçekleşen ortalamalar üçüncü çeyrek ortasında %76.9 ile mevsimselliğe uygun olarak daha yüksek bir seviyede devam ediyor." dedi.
ARALIK 2019'DAN BU YANA EN YÜKSEK DEĞERDE
Mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış kapasite kullanımının da yükseldiğini söyleyen Bürümcekçi, "Ağustos ayında önceki aya göre 0.4 puan artışla %76.8 seviyesinde gerçekleşen arındırılmış KKO, geçen yılın aynı ayının (%73.0) çok üzerinde kalırken, Aralık 2019’dan bu yana görülen en yüksek değere ulaştı.
Kasım 2017’de %79.5 ile küresel kriz sonrası dönemin en yüksek oranına ulaşılmış, 2018 krizinde görülen en düşük nokta ise %74.0 olmuştu. Pandemi sırasında söz konusu oran %61.9 ile tarihi dip seviyesini görmüştü. Böylece, bu yıl ilk çeyrekte %75.6 ve ikinci çeyrekte %75.9 gerçekleşen ortalama üçüncü çeyrek ortasında %76.6 ile daha yüksek düzeyde seyrediyor." açıklamasında bulundu.
ÜÇÜNCÜ ÇEYREK ORTALAMASI 114.4
Merkez Bankası Reel Kesim Güven Endeksi'nin (RKGE) mevsimsel nedenlerle hafif gerilediğini belirten Bürümcekçi, "Ağustos ayında RKGE önceki aya göre 0.9 puanlık azalışla 113.9 seviyesine geriledi. Yine de ilk çeyrekte 109.0 ve ikinci çeyrekte 111.4 gerçekleşen ortalama üçüncü çeyrek ortasında 114.4 ile daha yüksek seviyede devam ediyor. Geçen yıl en yüksek seviye 108.1 ile Ekim ayında kaydedilmiş, son çeyrek ortalaması ise 106.3 düzeyinde olmuştu." diye konuştu.
EYLÜL 2011'DEN BU YANA EN YÜKSEK SEVİYEDE
Mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış RKGE'nin ise Eylül 2011’den beri en yüksek değerinde olduğunu vurgulayan Bürümcekçi, "Ağustos seviyesi 112.2 ile önceki aya göre 0.1 puan yüksek gerçekleşirken Eylül 2011’den beri en yüksek değerine ulaştı. İkinci çeyrekteki ortalaması 108.1’e geri çekiliş yaptıktan sonra üçüncü çeyrek ortasında 112.2 seviyesinde hesaplanıyor.
Geçen yıl en yüksek seviye 110.4 ile Aralık’ta görülmüş, yıl ortalaması ise 97.9 seviyesinde olmuştu. Bilindiği gibi, arındırılmış veriler büyüme eğilimiyle daha uyumlu bir görüntü vererek ham endekse göre daha önemli bir öncü gösterge olduğunu kanıtlamıştı. Ayrıca, genelde PMI endeksi ile de daha yakın seyrettiği biliniyor. Dolayısı ile, bu artış Temmuz ayında 54.0 seviyesine yükselen PMI endeksinin Ağustos ayında benzer seviyeleri koruyacağına işaret etti.
Alt endekslerde ise en fazla artış, mevcut toplam sipariş miktarı ve gelecek üç ay istihdam eğiliminde olurken, en sert gerileme gelecek üç ay ihracat sipariş miktarı eğiliminde kaydedildi. Özel yatırımların göstergesi olan sabit sermaye yatırım harcaması eğilimi de gerileme gösterdi." dedi.
ARTIŞ EĞLİMİ ÜÇÜNCÜ ÇEYREKTE DE KORUNUYOR
İkinci çeyreğe ilişkin sinyallerin makine-teçhizat yatırımlarında artış eğiliminin korunduğuna işaret ettiğini, üçüncü çeyrek ortasında da bu eğilimlerin büyük ölçüde korunduğunu söyleyen Bürümcekçi, "Özel sektör makine-teçhizat yatırımları açısından kapasite kullanımının %75 ve üzerinde seyretmesi ile daha aşağıda gerçekleşmesi arasında büyük farklar oluşuyor.
Bu yıl son çeyrekte makine-teçhizat yatırımları yıllık %30.5 artış kaydetmişti. İkinci çeyrekte de sermaye malı ithalatının yıllık %41.0 artması ve sermaye malı üretiminin yıllık bazda yüksek artışlarını sürdürmesi özel yatırımların gücünü koruduğuna işaret ediyordu. Temmuz-Ağustos döneminde kapasite kullanım oranında artışın devam etmesi ve sabit sermaye yatırım harcaması eğiliminin yüksek seviyelerini sürdürmesi bu eğilimin üçüncü çeyrekte de büyük ölçüde korunduğunu düşündürüyor." ifadelerini kullandı.
Sanayi sektörünün ivmesini korurken, iç talebin hızlı toparlanmasının ve dış talebin güçlü seyrini korumasının %7.7 olarak revize edilen büyüme tahmini üzerindeki yukarı yönlü riskleri canlı tuttuğunu ifade eden Bürümcekçi, "Gerek sanayi üretimi endeksinde gerekse milli gelir serisinde gelinen tarihi yüksek seviyeler, yılın kalan döneminde bir ivme kaybı olsa bile mekanik olarak karşılaştırmanın yapılacağı 2020 yılı aynı dönemlerine göre büyümenin yine gücünü koruyacağını gösteriyordu.
Örneğin; ilk çeyrek sonrası dönemde çeyrekten çeyreğe değişimlerin yatay olduğu bir senaryoda bile 2021 yılı milli gelir büyümesi %7.5 olarak gerçekleşmekteydi. Buna karşılık, ikinci çeyrekte sanayi üretimi önceki çeyreğe göre %1.6 ile artışın devamına işaret ederek, pandemi ilk dalgasının yarattığı baz etkisinin de yardımı ile %20-25 aralığında milli gelir artışı kaydedileceğini düşündürmektedir. Ayrıca, son dönemde finansal koşulların tekrar gevşemesi ve pandemi kısıtlamalarının kaldırılması ile iç talebin belirgin toparlandığı gözlenirken, dış talebin küresel aktivite nedeni ile güçlü seyretmeye devam etmesi de büyüme eğilimine destek vermektedir.
Temmuz-Ağustos öncü göstergeleri de ekonomik aktivitenin üçüncü çeyrekte ivmesini koruduğunu göstermiştir. Bu doğrultuda %7.7 düzeyinde olan 2021 yılı büyüme tahminimiz üzerinde risklerin halen belirgin yukarı yönde olduğunu düşünmekteyiz." açıklamasında bulundu.