Ürüne değil, ülkeye inandırın Türkiye’yi düzlüğe çıkarın

Güncelleme Tarihi:

Ürüne değil, ülkeye inandırın Türkiye’yi düzlüğe çıkarın
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 13, 2009 00:00

Uluslararası Reklamcılık Derneği’nin (IAA) düzenlediği ’Fırtınalı Denizde Kaptanlık’ konferansında konuşan Mindshare Avustralya’nın İş Planlama ortağı Peter Steidl, Türk şirketlerine krizden çıkış reçetesi verdi. Steidl, "Müşterileri sadece ürünün iyi olduğuna inandırmak yetmez. Ülkenin geleceğinin iyi olduğuna da inandırmak gerek" dedi.

Haberin Devamı

MINDSHARE Avustralya’nın İş Planlama ortağı Peter Steidl "Çok ilginç ülke’ olarak tanımladığı Türkiye’ye krizden çıkış için reçete verdi. Firmaların resesyonun etkisinden kurtulmak için propogandaya yönelmesi gerektiğini dile getiren Steidl, "Müşterileri sadece ürünün iyi olduğuna inandırmak yetmez: Ülkenin geleceğinin iyi olduğuna da inandırmak gerek. Resesyon bitiyor demeniz ikna edici değildir. Ülkeye olan inanç ile Türkiye resesyondan hızlı çıkar" dedi.

Türkiye’de enerji ve dinamizm dışında bir farklılığın da Türkler’in ülkeleriyle gurur duyuyor oluşu olduğunu dile getiren Steidl, Uluslararası Reklamcılık Derneği’nin (IAA) İş Sanat Oditoryumu’nda düzenlediği ’Fırtınalı Denizde Kaptanlık’ konferansındaki konuşmasına şöyle devam etti: "Türkler ülkeleriyle gurur duyuyor ve bu birçok ülke vatandaşı için geçerli değil. Bu ülkedeki ünlülerden bile belli oluyor. Türkiye’deki tüm ünlüler Türk’e benzerken, diğer bazı ülkelerde Amerikalı’lara benzeyenler sanatçılar daha kolay meşhur oluyor."

Kriz döneminde senaryo planlamanın daha da önem kazandığını belirten Steidl, şunları söyledi: "Krizde önemli olan geleceğe yönelik doğru tahminlerde bulunmak değil. Kimse bir süre sonra başımıza nelerin geleceğini bilemez. Ancak, her duruma karşı senaryo planlanırsa, sorunların çoğu ortadan kalkar. Tahmin edilemez dönemlerde senaryo üretmek, yapılabilecek en iyi şey. Çünkü beyinlerimiz zaten bir anda ortaya çıkan çelişkileri çözmek için tasarlanmış."

Tüketicilerin çoğunlukla düşünmeden aynı şeyi aldığını, resesyon dönemlerinin de bunu değiştirmek için iyi bir zaman olduğunu dile getiren Steidl şöyle konuştu: "Reklamcılık bu alışkanlıkları değiştirmek için yapılır. Hiçbirşey de bunu gerçekleştirmek için şu an resesyon kadar yardımcı olamaz. Çünkü insanlar böyle dönemlerde zaten ’onun yerine bunu mu alsam’ deme eğilimindedir. Çoğunlukla fiyattan korkarlar. Ama bu şirketleri fiyat rekabeti yapılması gerektiği konusunda yanıltmasın. Önemli olan fiyatın karşılığında değer yaratabilmek. Değişimler fırsatları da beraberinde getirir."

Para kazanan gazete yok

ULUSLARARASI Reklamcılık Derneği (IAA) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Yalçındağ da Türkiye’deki reklam harcamalarında son 6 aydır yüzde 30’lar civarında düşüş yaşandığını söyledi. Krizin etkilerini geçen yılın son 3 ayında çok ciddi hissettiklerini ve bu durumun bu yılın ilk çeyreğinde de sürdüğünü belirten Yalçındağ, "Maalesef şu anda Türkiye’de para kazanan gazete, dergi ve televizyon yok. Ancak, yılın ikinci 3 ayında bu fark azalmaya başladı. Bazı sektörlerdeki vergi indirimleriyle birlikte tüketici tekrar sokağa çıktı. Pazarda bir kıpırdanma var" dedi.

Reklam fiyatları yüzde 30 düştü

REKLAM fiyatlarında çok süratli bir indirim yapıldığını savunan Mehmet Ali Yalçındağ, şöyle konuştu: "Tüketici geleceğinden emin olmadığı için bir şey satın almıyor. Reklam fiyatları yüzde 25-30 arasında düştü. Sektör topyekun zarar ediyor. Rekabetin düzeyini makul seviyelerde tutmak, zarar vermemek ve acımasız olmamak gerekiyor. 1,5 yıldır devam eden, geçen yılın son 3 ayında özellikle reklam sektörünü derinden etkileyen kriz, bu yılın ilk 2-3 ayında da aynı şekilde sürdü. Ancak, şu anda bir iyimserlik havası bulunuyor."

Türkiye fırtınaya zaten alışık

MEHMET Ali Yalçındağ, nı belirtti ve şöyle devam etti: "Şiddeti zaman zaman düşen, sonra aniden esip gürleyen güçlü bir fırtınadan geçiyoruz" derken, sözlerine şöyle devam etti: "Hepimizin ortak hedefi bu fırtınadan bir an önce çıkabilmek. Gemimizi sağ salim gideceğimiz limana yanaştırmak. Türkiye fırtınalı denizlere fazlasıyla alışık. Birçok zor dönemlerden geçtik, yaşayarak öğrendik. Değişen koşullara uyum sağladık. Zorluklara karşı güçlendik."

Global dalgalar Türk sahillerinde

KRİZLEilgili olarak ’global dalgalar Türkiye sahillerine vurdu’ diyen Mehmet Ali Yalçındağ şunları söyledi: "Ekonomi sayısı görülmedik noktalara ulaştı. Şimdi size ’hangi dönem daha zordu’ desem, eminim birini diğerinden ayıramazsınız. Hepsi çok zordu. Birlikte yaşadık, biliyoruz. Biliyoruz ki doğru adımları attığımız, doğru kararları aldığımız için bugün buradayız. Fırtınadaki her dalga bize beraberinde değişimi getiriyor."

Tüketici daha elverişli fırsat bekliyor

PİYASA koşulları değiştiğinde insanların, tüketim alışkanlıklarının da değiştiğini, daha uzun ve fırsatları bekleyen bir karar süreci geçirdiğini dile getiren Mehmet Ali Yalçındağ, sektöre bu dönemde pazarlama iletişiminde daha fazla iş düşeceğini söyledi ve şöyle devam etti: "Aslında bu dönem tüketici açısından fırsatları daha çok takip etme dönemi. Tüketici, harekete geçmek için daha elverişli fırsatları bekliyor. Bunu bilerek daha avantajlı fırsatları daha yaratıcı şekilde sunarak her dönemi fırsata çevirebilmek de bizlerin, sizlerin elinde. İnsanlar ihtiyaçlarını en elverişli koşullarda sağlama eğiliminde."

Duranı ya geçerler ya da ezerler

HEYECAN verici kampanyalarla pazarlama yatırımlarına devam eden şirketlerin krizden güç kazanarak çıktığını söyleyen Mehmet Ali Yalçındağ şöyle konuştu: "’Kriz oldu duralım, bekleyelim, kriz bitsin sonra yolumuza devam edelim’ diye düşünürsek şimdiden kaybederiz. Doğru yolda olsanız bile durursanız biri ya sizi geçer ya da ezer. İşler yolunda giderken hayat kolay oluyor. Belirsizlik veya değişim karşısında nasıl davranılacağı da önemli. Şimdi markaların yenilikçi, yaratıcı olmaya ve yaygın erişim sağlamaya her zamankinden daha çok ihtiyacı var."

Haberin Devamı

Reklam Sektöründeki İş Fırsatları: http://www.yenibiris.com/IsIlanlari/Ilanlar.aspx?Keyword=elektronik 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!