Güncelleme Tarihi:
AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Gökalp, Türkiye'nin istatistik altyapısından sorumlu olan TÜİK'in, baÅŸta BirleÅŸmiÅŸ Milletler ve Avrupa BirliÄŸi (AB) istatistik ofisleri olmak üzere uluslararası kurum ve kuruluÅŸlarca belirlenen tanım, kapsam ve standartları kullandığını söyledi.Â
TÜİK olarak yaptıkları iÅŸin önemine dikkati çeken Gökalp, istatistiÄŸin, geçmiÅŸi anlamanın, bugünü yönetmenin ve geleceÄŸi planlamanın anahtarı olduÄŸunu ifade etti.Â
Gökalp, son zamanlarda kayıt sisteminin geliÅŸmesiyle ekonomik araÅŸtırmalar kapsamındaki çalışmaların büyük bir kısmını, idari kayıtlardan elde ettiklerini aktararak, artık modern bir istatistik üretim süreci yönettiklerini kaydetti.Â
Yapılan çalışmalar sayesinde istatistiklerin daha kaliteli ve nitelikli üretildiÄŸine iÅŸaret eden Gökalp, "Ä°dari kayıt sürecinde çoÄŸu AB ülkesine göre daha iyi bir sürece geldik. Ä°dari kayıtla beraber daha kapsayıcı ve genel bilgileri almış oluyoruz." diye konuÅŸtu.Â
Gökalp, verilerin tek elden derlenmesine ilişkin çalışmalara yönelik soru karşısında, "Türkiye'de her bir kurumun kendine münhasır bir yapısı var. Her kurum belli standartlarda bu veriyi üretmek zorunda.
Burada da aynı standartlar kullanılmak zorunda. Tarımla ilgili Tarım Bakanlığı, eÄŸitimle ilgili Milli EÄŸitim Bakanlığı veri üretir. Ancak bu ÅŸekilde nitelikli veri üretiliyor. Resmi istatistik programımızda hangi veriyi kimin üreteceÄŸi tanımlanmış durumda." ifadelerini kullandı.Â
"ANKET ÖRNEKLEMÄ°NÄ° KAFAMIZA GÖRE SEÇMÄ°YORUZ"Â
Gökalp, verilerin toplanması ve kiÅŸisel bilgilerin edinilmesi noktasında karşılaÅŸtıkları sorunlara yönelik soruyu, şöyle yanıtladı:Â
"Verinin derlenmesiyle ilgili örneklemi belirlerken, Ulusal Adres Veri Tabanından faydalanarak bir hane ya da iş yeri belirliyoruz. Bunu da biz kendi kafamıza göre seçmiyoruz. Tamamen olasılıklı örnekleme yöntemine göre seçiliyor. Gelen kişi hangi konumda ve durumda olursa olsun, örnekleme kim çıktıysa kanun kapsamında cevap verme yükümlülüğü var.
Tabii ki bu insanların bakış açısı. Bazen cevap vermek için ikna oluyorlar, bazen de olmuyorlar. Hanelerimiz bilgi verirse, verileri derliyoruz ama her ÅŸeye raÄŸmen kiÅŸi bilgi vermeyi reddediyorsa kanun kapsamında idari para cezası uygulanıyor. KiÅŸinin herhangi bir iÅŸi yapıyor olması ona bir ayrıcalık tanımıyor. Yasalar önünde hepimiz eÅŸitiz."Â
Memleket için yapılan bir iÅŸi herkesin desteklemesi gerektiÄŸini vurgulayan Gökalp, "Bizim beklentimiz, personelimize kolaylık gösterilmesi. Personelimiz alana gittiÄŸinde mutlaka görev onay belgesi ve bir de kimlik belgesi vardır. Hanelerimiz gelen kiÅŸileri ayırt etmesi için bu sorgulamaları yapmalı. Bunları kontrol etmesinin ardından bizim sorularımıza doÄŸru ve güvenilir cevaplar vermeli. Vatandaşımızdan beklentimiz bu anlamda kendilerine düşen sorumluluÄŸu yerine getirmesi." dedi.Â
"SANAYÄ° ÃœRETÄ°MÄ° VE MÄ°LLÄ° GELÄ°R ARASINDAKÄ° PARALELLÄ°K ÇOK NET BÄ°R HALE GELDÄ°"Â
Ä°smail Gökalp, sanayi üretimi endeksinde hesaplama yönteminin deÄŸiÅŸmesine iliÅŸkin deÄŸerlendirmelerde de bulunarak, ÅŸunları kaydetti:Â
"Daha önce sanayi üretimini sabit yıl ve miktar endeksiyle açıklıyorduk. Burada ekonomide ağırlığı olan firmaları kapsama alarak her ay yapılan ankete göre miktar artışını hesaplıyorduk. Şimdi ise idari kayıtlara geçiş yaptık. İdari kayıtlarla beraber ciro hesaplaması da yapmış oluyoruz. Böylece daha net ve nitelikli veri üretiliyor. Bu, kesinlikle sadece bizim değil, AB istatistik kurumlarının da geçtiği bir yöntem. Bu yönteme geçişle kayıt dışılığı azaltmış ve veri kayıplarını gidermiş olduk. Gelir İdaresi Başkanlığı'ndan kayıtları aldığımız anda, bir firmanın yaptığı üretim otomatik olarak bizim verilerimize yansıyor."
Bir ürünün üretim miktarının deÄŸil, niteliÄŸinin daha önemli olduÄŸunu vurgulayan Gökalp, bu kapsamda özellikle teknolojik ürünlerde miktarla birlikte cironun baz alınması gerektiÄŸini, yeni yöntemle bunu saÄŸladıklarını söyledi.Â
Gökalp, yeni yönteme geçmelerinin ardından sanayi üretimi endeksi ile milli gelir verileri arasındaki paralelliÄŸin çok net bir hale geldiÄŸine dikkati çekti.Â
BaÅŸka verilerde bu tarz deÄŸiÅŸikliÄŸin görülüp görülmeyeceÄŸine iliÅŸkin de Gökalp, "Tabii, bizim AB ile uyum çalışmalarımız devam ediyor. Bir yerde metodolojik bir deÄŸiÅŸiklik olduÄŸunda, uyum çalışmaları kapsamında TÜİK olarak bu entegrasyonu üst düzeyde saÄŸlarız. Zamanın ve teknolojinin gerektirdiÄŸi metotları kullanmaya devam edeceÄŸiz." diye konuÅŸtu.Â
Gökalp, TÜİK'in üretim süreci takviminden bahsederek, AB ülkelerinde bulunmayan bu takvimin daha nitelikli ve kaliteli istatistik üretmelerini saÄŸladığını, üretilen istatistiklerin takvimle disipline edilmesinin önemli olduÄŸunu dile getirdi.Â
"VERÄ° SÄ°STEMÄ°MÄ°Z Ä°LERÄ° DÃœZEYDE, TÃœM HATALARI AYRIÅžTIRIYOR"Â
Ä°smail Gökalp, istatistiklerdeki hata payları ve bunun giderilmesi için neler yapıldığına yönelik bilgi verdi.Â
TÜİK olarak, veri girişleri ve analizlerinin yapıldığı özel sistemlerinde analiz perspektif metodunu kullandıklarını aktaran Gökalp, "Burada ileri düzeyde bir duruma eriştik.
Veri elimize geldiÄŸinde, sistem nerede bir hata varsa, onu ayrıştırıyor ve personelimiz ilgili birime dönerek hataları düzeltiyor. Düzeltilen veriler sisteme iÅŸleniyor. Bu bizim için büyük bir avantaj." dedi.Â
Gökalp, verinin iÅŸlenmesi sürecinde birden çok kontrol mekanizması ve inceleme aÅŸamalarının olduÄŸunu vurgulayarak, çapraz sorgulama ve kalite denetim merkezi gibi uygulamalarının da bulunduÄŸunu, bu sayede detaylı bir ÅŸekilde verileri ele aldıklarını anlattı.Â
Bu zamana kadar TÜİK'in kamuyouna 2 hatasının yansıdığını anımsatan Gökalp, ÅŸunları söyledi:Â
"Yapılan hatayla ilgili, kurum baÅŸkanlığımız tarafından kamuoyuna duyuru yapılıyor ve veri daha sonra revize ediliyor. Dünyada hata oranları nasıldır bilmiyorum ama bizim istatistik üretim sürecinde kullandığımız tekniklerin daha üst düzey bir hale geldiÄŸini söyleyebilirim. Anketörlerimiz bir haneyi 1 deÄŸil, 3-5 kez ziyaret ederek kiÅŸinin kendisinden birebir bilgiyi alıyor. Bugün AB'de proxy (temsilci) oranları yüzde 15 gibi gözüküyor ama biz proxy oranlarında yüzde 10'lara, yüzde 5'lere düştük. Bu kalitemizin bir göstergesi. Biz ürettiÄŸimiz istatistiklere güveniyoruz."Â
"GEREKEN YERDE GEREKLÄ° REVÄ°ZYONLARI YAPIYORUZ"Â
Ä°smail Gökalp, bir verinin uluslararası standartlarda karşılaÅŸtırılabilmesi için metottaki deÄŸiÅŸiklik neyse aynısını uygulamak ve revizyon yapmak durumunda olduklarını söyledi.Â
Kendine münhasır üretilen istatistiÄŸin, bir baÅŸka ülke verisi ile karşılaÅŸtırılamayacağını vurgulayan Gökalp, şöyle devam etti:Â
"Bizim en önemli temel değerlerimiz arasında çalışmalarımızın bilimsel olması, mesleki bağımsızlık ve istatistiklerin ulusal ve uluslararası standartlarda karşılaştırılabilir olması var. Uluslararası standartlara uyum sağlamamız lazım. Çok net söyleyebilirim ki bizim sınıflamalarda kullandığımız standartlar AB'nin üzerinde.
Ä°statistiklerin karşılaÅŸtırılabilmesi için, metodolojinin aynı olması önemlidir. Aynı tanım, aynı kapsam, aynı yöntem kullanılmak durumunda. TÜİK, AB'de bir metodolojik deÄŸiÅŸiklik olduÄŸunda ona uymak durumunda. Biz kalite denetim raporlarımızı bile düzenli olarak AB'ye gönderiyoruz. TÜİK'in ürettiÄŸi istatistikleri kamuoyunda güvenilir hale getiren uluslararası standartları benimsemesi ve gerektiÄŸinde revizyonları yapmasıdır. Gereken yerde anında gerekli revizyonları yapıyoruz."Â
Gökalp, TÜİK olarak yürüttükleri "Kaliteli ve Güvenilir Ä°statistik İçin Muhtarlarla El Ele" projesinden de bahsederek, yapılan çalışmalar hakkında muhtarların bilgilendirildiÄŸini, böylece alana çıkan çalışanların muhtarlardan yardım alarak iÅŸlerini kolaylaÅŸtırdığını söyledi.Â
"TÜİK Kapılarını Öğrencilere Açıyor" projesi kapsamında da öğrencilerin kurumu ziyaret ederek TÜİK çalışmaları hakkında bilgi sahibi olduklarına deÄŸinerek, ayrıca geçen yıllarda çeÅŸitli okullara bilgisayar ve mobilya hibesi yaparak eÄŸitime destek verdiklerini, okullarda TÜİK tanıtımı yaptıklarını kaydetti.Â