Güncelleme Tarihi:
YATIRIM danışma şirketi Pragma’nın Kurumsal Finansman Yönetici Direktörü Kerim Kotan, Türkiye’de dalgalanma sonrası yabancılar için yatırımın olduğu kadar üretimin de ucuz hale geldiğini belirterek, “Özellikle ihracatçı sektörlerde büyük fırsatlar var. Otomotiv ve beyaz eşya yan sanayi öne çıkıyor. Avrupalı ve Amerikalı yatırımcılar Polonya ve Romanya’daki fabrikalarını kapatıp veya üretim düşürüp Türkiye’ye gelmek için firma arayışındalar” diye konuştu. Yabancı yatırımcının Türkiye’ye bakışına ilişkin sorularımızı yanıtlayan Kotan, yeni yatırım hikayeleri ortaya çıktığını vurgulayarak, şunları söyledi: “Türk Lirası dolar karşısında yüzde 50’den fazla değer kaybetti. Bu çok büyük fırsat. Yüksek oranda ihracat yapan, dolar, Euro geliri olan, hammadde ve yarı mamul maliyetleri aynı oranda dolar, Euro olmayan ve Türkiye’de üretim yapan şirketler bugün çok daha iyi durumda. Yani ihracatçı şirketler diyebiliriz. Bu şirketler hem kazanma açısından daha iyi durumdalar hem de yatırımcıların peşinde olduğu şirketler. Amerika’da, Asya’da, Batı Avrupa’da olan ve Avrupa’ya ihraç eden şirketler Türkiye’de ucuza ürettirmenin yani üretimi tamamen Türkiye’ye kaydırıp oradan Avrupa pazarına ihraç etmenin hesabını yapıyorlar. Polonya ve Romanya’daki fabrikaları kapatalım, Türkiye’ye kaydıralım peşindeler.
YÜZDE 25 DAHA UCUZ
Türkiye’nin bir çok avantajı var, lojistik, kalite, Gümrük Birliği anlaşması ve Türk Lirası’ndaki zayıflık da üretim maliyetini oldukça düşürdü. Otomotiv yan sanayi, beyaz eşya yan sanayi ve yüzde 70-80’i ihracat olan tüm sektör ve şirketlerde özellikle ABD ve Batı Avrupa’dan çok ciddi ilgi var. Türkiye’de üretim yüzde 20-25 daha ucuza geliyor. Yani düşünün bir anda bu hikaye çıktı farklı sıkıntılar farklı dönemlerde yeni fırsatlar açıyor. Üretici şirketler Polonya ve Romanya fabrikasını ya kapatacak ya da üretimdeki çoğunluğu Türkiye’ye kaydıracak.”
20 YILLIK BAKIYOR
Türkiye’ye gelen yabancı yatırımcıların yatırım ufku ve ilgisinin 10-20 yıl aralığında olduğuna dikkat çeken Kotan, üç ay önce veya üç ay sonra ne olduğuyla çok da ilgilenmediklerini belirtti. Kotan, 2016’da 7.3 milyar dolar, 2017’de 10.3 milyar dolar, bu yılın ilk 6 ayında ise 8 milyar dolar birleşme ve satın alma gerçekleştiğini dile getirerek “Son üç senede artıyor. Ki bu senelerde yaşamadığımız şey kalladı. Bi üçüncü dünya savaşı çıkmadı. Hala bu ülkeye yabancı geliyor, demem ki bizim lokallerin göremediği sezemediği bir şey var. ABD ile 150 yıllık tarihimizde en kötü dönemdeyiz ama bu dönemde dahi ABD’li milyar dolarlık şirketlere son 1 senede 2 tane şirket satabildiysek iyi yoldayız. Bugünde görüşmelerimiz devam ediyor” dedi.
25-30 milyar dolara çıkar
Doğru politikalar hayata geçirilse, şirketlerin birleşmesinin önü açılır ve vergisel kolaylıklar getirilirse Türkiye’de 25-30 milyar dolarlık satın alma ve birleşme olacağını belirten Kotan, “Orta ölçekli şirketlere ilgi çok. Yurtdışında bir şeyler yapan şirketlere yine var. Özellikle internet, teknoloji, yazılım, şirketlerden şirketlere hizmet ve ürün satışı dediğimiz sektörlere çok ilgi var. Şu an Sefamerve ile Bereket Döner’in satış sürecini yönetiyorum, Amerika’dan Ortadoğu’ya müthiş bir ilgi söz konusu” dedi. Kotan, enerjide de hem dağıtım hem üretime ilgi bulunduğunu kaydeden riskin hep olduğunu yabancının da bunu hesaplayıp geldiğini söyledi.
HİÇBİR OLAY DURDURAMADI
KERİM Kotan’ın yaptığı anlaşmaların öyküsü de oldukça ilginç. 15 Temmuz darbe girişimi öncesi Bigcheffs’e Taksim Yatırım Fonu ortaklığı için çalıştıklarını belirten Kotan, “Taksim Yatırım Fonu henüz yatırımcısından parayı toplaya-mamıştı. 15 Temmuz darbe girişimi yaşandı. Ben artık 6 ay iş yapamayız diye düşünüyordum. 1 hafta kalmadı yabancı yatırımcıdan parayı topladı ve ortaklık sağlandı. Aynı şekilde kurdaki sert dalga öncesi İtalyanlara satış yapıyorduk. 1 yıldır üzerinde çalıştığımız işti. Kalır diye düşündüm ama tamamlandı” dedi. Kotan, dünyada yönetilecek paranın getiri arayışında olduğunu ve ne denilirse denilsin jeopolitik lokasyonu, demografik yapısıyla Türkiye’nin vazgeçilemez olduğunu vurgulayarak “ABD ile bu kadar tartışmaya rağmen hala ABD’den yatırım geliyorsa ve Amerika Türkiye’yi elinin tersiyle silip atamıyorsa tek nedeni jeostratejik yerimizdir” dedi.