Güncelleme Tarihi:
MURAT Kolbaşı, aile şirketi Arzum’un ikinci kuşak temsilcisi. 1966’da tescillenen Arzum’la yaşıt olan Arzum Yönetim Kurulu Başkanı Murat Kolbaşı, Arzum’u dünyaya açtı. Küçük ev aletleri markası Arzum, marka yolculuğundaki en önemli çıkışı Okka Türk kahvesi makinesiyle bundan 3 yıl önce yaptı. Aynı zamanda DEİK Asya Pasifik İş Konseyleri Koordinatör Başkanı ve TAİDER (Türkiye Aile İşletmeleri Derneği) kurucusu Murat Kolbaşı’yla Türk markalarının yurtdışı yolculuğunu konuştuk.
ENDONEZYA VE UKRAYNA
Yabancı ve yerli markalarla her yerde rekabet ediyorsunuz. Türk markalarının işi ne kadar zor?
- Kolay değil işimiz ama başarılı örnekleri siz de görüyorsunuz. Biz Türk kahvesi makinesini Türkiye’den çok yurtdışında satıyoruz. Yurtdışında onlar için geleneksel olan kahve makinelerinden farklı bir ürün Okka. Ve o kahve makineleri gibi 200-250 Euro’ya satılıyor. Türk kahvesinin tüketimi dünya genelinde çok yüksek değil ancak artıyor. Bizim ürünlerimiz 4 kıtada, 32 ülkede satılıyor. Ukrayna’da da Endonezya’da da varız.
Endonezya’da Türk kahvesi makinesi satmayı nasıl başardınız?
- Orada çok farklı ve özel bir kahve kültürü var. Bizi de şaşırtan bir talep oldu. Biz Amerika’dan Avusturalya’ya kadar kahve makinesi satıyoruz. Kahve makinesi satılınca fincan da satılıyor, kahve de satılıyor. Bizi şaşırtan bir diğer ülke Ukrayna oldu. Ukrayna’dan doğrudan satış yöntemiyle satılıyor. Çok ilgi gördü orada Okka. Türkiye’nin markalı ihracatını hızla artırması gerekiyor. Bir marka başka markaların yolunu açıyor.
İhracatta hedefler var fakat o hedefleri yakalamak için inovasyon, tasarım ve markalaşma şart. Türkiye ise yıllardır emekleme döneminde değil mi?
- İhracatımız 150 milyar dolar seviyelerine takıldı. Türkiye 2023 hedeflerini koyarken dünya ticaretinin 30 trilyon doları geçeceği öngörülüyordu. Bizim payımız dünya ticaret hacminin binde 7.5’u kadar. Bu da ikiye katlandığında Türkiye bunun içinden istediği payı alacak, 500 milyar dolara ulaşacaktı. Önümüzdeki yıllar ne getirecek tam bilmiyoruz. Ancak dünya ticareti 18 trilyon doların altına düştü. İhracat için yüksek teknoloji, tasarım şart. Biz de marka olarak tasarımla ön plana çıkmaya odaklandık.
PAZAR 1 MİLYAR DOLAR
Kahve makinesi dışında nelerde büyüme var?
- Biz Türkiye’de ekmek kızartma, yemek hazırlama makinelerinde ve kahve makinelerinde toplam ilk 5 marka içindeyiz. Küçük ev aletleri pazarı 1 milyar dolar civarında. Dünya pazarı ise 60 milyar dolar. Küçük ev aletleri dünyada yüzde 5 büyüyor, Türkiye ise daha hızlı büyüyor. Toz torbasız elektrik süpürgesi ve şarjlı kullanımlı makineler artıyor, ayrıca kahve makinelerinin satışı artıyor. Kişisel bakım ürünleri pazarı da büyüyor. Saç makineleri, epilasyon aletleri de çok satıyor.
Üretimi nerede yapıyorsunuz? Ağırlıklı olarak Çin’de mi?
- Eskiden öyleydi artık öyle değil. Üretimimizin yüzde 75’i Türkiye. Türkiye’de 21 fabrikada yaptırıyoruz ürünlerimizi. Hong Kong’ta da yerimiz var. Kore ve Malezya’da da irtibat bürolarımız var ama Çin kadar güçlü değil. Şu anda çok daha fazla Türkiye üretimine odaklandık ancak gelecek dönemde yine Çin ve Filipinler’den ürün alabiliriz.
Endüstri 4.0 nasıl etkileyecek?
- Kablosuz ürünler teknolojik bariyeri aşmayı sağlayacak. Nikola Tesla’nın yıllar önce üzerinde çalıştığı kablosuz güç iletimi konusu günümüzde çok popüler bir konu. Enerjiyi kablosuz (wireless) biçiminde gönderirsek kablolardan kurtulma şansımız olacak. Bu konuda çok büyük çalışma var. Küçük ev aletlerinin kablosuz olması devrim olacak. Bizim sektörde de böyle bir devrim bekliyoruz. Şarjlı süpürgeler, hızlı çalışan mutfak aletleri çıkıyor.
Ev işi tarih olabilecek mi? Ev robotları her yeri temizleyebilecek mi?
- Son dönemde bir yemeğin listesini ve malzemelerini gönderen siteler açıldı, o malzemeyi alıp elektrikli ev aletine yüklediğinizde size o yemeği yapıyor. Sabah malzemeleri koyup eve gelmeden önce cep telefonuyla aleti çalışmaya başlandırıp, eve geldiğinde sıcak ev yemeğini bulman mümkün olabilecek. Çok sevdiğiniz çorbayı size yapan bir makine artık mümkün. Ancak her şeyin zamanı var. Türkiye’de çok ev hanımı var ama zaman hızla akıyor, robotlar yemek yapabilecek.
KATMA DEĞERLİ İHRACATA 2004’TE BAŞLADIK
Siz kaç yıldır kendi markanızla ihracat yapıyorsunuz?
- 1990 yılından beri ihracat yapıyoruz. İtalyan ve Alman markalarına fason üretim yapıyorduk. Katma değerli ihracatımıza 2004 yılında başladık. Tasarım anlamında ürünlerde farklılık yakaladık. 6 bıçaklı blender yaptık, altı açılan ekmek kızartma makinesi ve Türk kahvesi makinesi yaptık. Biz başta karlılığa bakmadık. Dünyaya açılmaya odaklandık. Dünyada olan küçük ev aletlerinden farklı olanları üretmeye çalıştık. 1 ‘0’dan iyidir dedik, üretmeye ve pazarlamaya baktık.
Kendi markamızla Avrupa’da Almanya, Ortadoğu’da Suudi Arabistan, Dubai’ye kadar satıyoruz.
MURAT KOLBAŞI KİMDİR?
Adanalı Kolbaşı ailesinin ikinci kuşak temsilcisi Murat Kolbaşı 1966 doğumlu. Marmara Üniversitesi İşletme Fakültesi’ni bitirdikten sonra Boston’a master için gitti. Bu dönemde garsonluk da dahil part time işlerde çalışarak harçlığını çıkaran Murat Kolbaşı, 1988 yılında babasının ani bir kalp kriziyle yaşamını kaybetmesi sonucu Türkiye’ye dönüp, Arzum’un yönetimine girdi. 1996 yılında yönetim kurulu başkan yardımcısı oldu, 2008’de Yönetim Kurulu Başkanı oldu.