Uno yüzde 15 büyüyecek

Güncelleme Tarihi:

Uno yüzde 15 büyüyecek
Oluşturulma Tarihi: Şubat 25, 2010 17:31

Uno'nun üreticisi Unlu Mamuller Sanayi ve Ticaret A.Ş. (UNMAŞ) Yönetim Kurulu Başkanı Hasip Gençer 2009'u yüzde 10 büyüyerek geçirdiklerini belirterek, “Bu yılın daha kolay geçeceğini düşünüyorum. 2010 yılında yüzde 15'lik bir büyüme olacağını düşünüyoruz” dedi.

UNO'nun 20. yılı dolayısıyla başlatılan “doğru ekmek bilinçlendirme seferberliği” çerçevesinde gerçekleştirilen “Sağlıklı Beslenmede Ekmeğin Yeri ve Önemi” konulu sempozyumun çıktıları ile UNO'nun “doğru ekmek” açılımını değerlendirmek amacıyla düzenlenen basın toplantısında konuşan Gençer, hedeflerinin doğru ekmek konusunda insanları bilinçlendirmek olduğunu söyledi.

Gençer, UNO olarak doğru ekmek konusunda başlattıkları seferberliğin önemli bir adım olmasını ve ekmek tüketimi ile ilgili farkındalık yaratmasını hedeflediklerini vurguladı.

Soruları da yanıtlayan Gençer, krizin kendilerini de etkilediğinin altını çizerek, “Bizim işimiz iğne ile kuyu kazmak gibi... Önceden kimse kepek, çavdar ekmeği yapmazdı, şimdi az da olsa köşedeki bir fırında ekmek çeşitlerini bulabiliyoruz. Şanslıyız 2009'u yüzde 10'luk büyüyerek geçirdik, bu yılın daha kolay geçeceğini düşünüyorum. 2010 yılında yüzde 15'lik bir büyüme olacağını düşünüyoruz” dedi.

Hasip Gençer, mahalle bakkallarına ulaşma konusunda önemli adımlar attıklarını, bakkallara dağıtımlarını artırdıklarını bildirdi.

Bir soru üzerine, beyaz etçilerin yaptığı gibi kendilerinin de bir dernek kurmayı düşündüklerini ifade eden Gençer, ayrıca okullarda Tuvana Okuma İstekli Çocuk Eğitim Vakfı (TOÇEV) ile birlikte ekmeğin önemini anlatacakları faaliyetler gerçekleştireceklerini sözlerine ekledi.

“TÜRK TÜKETİCİSİ EKMEK ALIRKEN DÜŞÜNMÜYOR”

UNMAŞ Pazarlama Direktörü Rahel Andiç ise 21,5 milyar lira büyüklüğü olan unlu mamul sektöründe endüstriyelleşmenin zayıflığına, zayıf hijyen koşullarına ve nitelikli ürün talebinin düşüklüğüne dikkati çekti.

Ekmeğin sağlıklı beslenmenin yapı taşını oluşturduğunu vurgulayan Andiç, toplumun sağlıklı beslenmesini sağlayabilmek için öncelikle insan beslenmesinin temel taşı olan ekmeğin gözden geçirilmesi gerektiğini, bu amaçla ve Türkiye unlu mamuller sektörünü analiz etmek için UNO olarak “Türkiye ekmek algı araştırmasını” gerçekleştirdiklerini belirtti.

Araştırma sonucunda, ekmek tüketim alışkanlıklarıyla ilgili önemli bulgulara ulaşıldığını anlatan Andiç, araştırma sonuçlarına ilişkin şunları kaydetti:
“Tüm sosyo-ekonomik gruplara ait bin kişi ile yapılan araştırma sonucunda, ekmek denince ilk akla gelen özelliğin doyuruculuk olduğu, buna karşın hijyenin en az akla gelen özelliklerden biri olduğu ortaya çıktı. Katılımcıların yüzde 90'ı ekmeğin beslenmede rolünü anlatan yayınlar olması gerektiğine inanıyor. Katılımcıların yüzde 69'u ekmeğin vazgeçilmez bir besin olduğunu düşünüyor, yüzde 40'ı hiç sorgulamadan, daima aynı ekmeği tercih ediyor. Türk tüketicisi ekmek alırken düşünmüyor, alışkanlıkları doğrultusunda hareket ediyor.

Ekmekten beklenen özellikler, doğal olması, lezzetli olması, taze olması, güzel kokması, doyurucu olması, taze kalması, etrafa dağılmaması ve yumuşak kalması olarak sıralanıyor. Ekmeğin besin değeri hiçbir şekilde sorgulanmıyor.”

“DAHA ÇOK BEYAZ EKMEK TÜKETİLİYOR”

Andiç, 12 Ocak 2010 tarihinde düzenledikleri sempozyumun çıktılarına da değinerek, bilim insanlarının sempozyumdaki sunumları çerçevesinde, Türkiye'de daha çok beyaz ekmeğin tüketildiği, unun rafine olmasıyla birlikte besleyici ögelerin kaybolduğu, bunu telafi etmek için ekmekte zenginleştirme yapılmasının öneminin vurgulandığını ifade etti.

Türk insanının daha çok beyaz ekmek tükettiğine dikkati çeken Andiç, yeterli ve dengeli beslenme için gerekli olan vitaminler ve mineraller daha çok buğdayın embriyosu ve dış kabuğunda bulunduğundan, beyaz undaki miktarın önemli ölçüde düştüğünü ve bunun sonucunda yetersiz beslenme sorunlarının ortaya çıktığını söyledi.

Andiç, Hacettepe Üniversitesi araştırması sonuçlarına göre, tahıl ve tahıl ürünlerinin, enerji alımının yüzde 52'si, protein alımının yüzde 55'i, yağ alımının yüzde 15'i ve karbonhidrat alımının da yüzde 66'sını karşıladığını kaydetti.

UNO ile TÜBİTAK'ın yürüttükleri araştırma verilerine de değinen Andiç, Türkiye'de ağırlıklı olarak beyaz ekmek tüketilmesine bağlı olarak buğdayda yer alan çinko, folik asit, demir, B6, B12 elementlerinin yeterince alınamadığını, bunun da raşitizm hastalığının sık görülmesi, kadınlarda folik asit eksikliğinden kaynaklanan düşük oranının artması, tahıldan alınması gereken vitamin ve mineraller alınmadığından Türk insanının kan değerlerinin çok düşük olması ve boyunun kısa olması gibi sorunlara yol açtığını bildirdi.

Bilimsel araştırma sonuçları ve Türk insanının ihtiyaçları doğrultusunda ürünlerini çeşitlendirdiklerinin altını çizen Andiç, bileşimindeki ruşeym ve yulaf ezmesi miktarı ile UNO çok tahıllının 100 gramı ile günlük E vitamini ihtiyacının yüzde 32'sinin, günlük lif ihtiyacının yüzde 26'sının karşıladığını söyledi.

UNO Büyümek'in ise 1–18 yaş grubu çocukların vitamin ve mineral gereksinimlerini belli oranlarda karşılamak üzere TÜBİTAK ile ortaklaşa yapılan bir çalışma sonucunda üretildiğini anlatan Andiç, “UNO Büyümek'in 2 dilimi 1 bardak sütün içerdiği kalsiyum miktarına eşittir” dedi.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!