Ünlüler gönüllü

Güncelleme Tarihi:

Ünlüler gönüllü
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 29, 1999 00:00

Haberin Devamı

Türkiye İş Bankası, kuruluşunun 75. yılını bir yıla yayılan bir dizi etkinlikle kutluyor. 'Tosca'dan Heybeli'ye konserleri, Bilkent 6. Anadolu Müzik Festivali, Osmanlı Padişah Portreleri Sergisi ve kültürel yayın çalışmaları bu etkinliklerin arasında sayılabilir. Ayrıca Tarih Vakfı işbirliğinde Prof. Dr. Uygur Kocabaşoğlu başkanlığındaki bir ekip 'İş Bankası Tarihi' adlı bir kitap hazırlıyor. Kuruluş günü olan 26 Ağustos'ta Genel Müdürlük binasının bahçesinde İş Bankası Ailesi'ne bir davet verilecek. 27 Ağustos gecesi İstanbul Lütfi Kırdar'da protokolün davet edileceği bir gece düzenlenecek. 75. yılla ilgili bir diğer etkinlik ise İş Bankası Ormanı. Tüm çalışanlar ve emekliler adına 30-35 bin ağaçlık bir orman yapılacak. Bu ormanın yeri henüz kesinleşmedi. İş Bankası'nı ilk kutlayanlar ise bugünlerde televizyonların reklam kuşaklarında izlediğimiz iş ve sanat dünyasının ünlü isimleri. Medina/Turgul DDB tarafından hazırlanan reklam filmi ile ilgili soruları ajansın ortaklarından Jeffi Medina cevapladı.

Türkiye İş Bankası

75. Yıl Filmleri Künyesi

Reklam Ajansı: Medina/Turgul DDB

Sanat Yönetmeni: Tuğrul Süer

Reklam Yazarı:

Neşe Şen

Müşteri İlişkileri Dİrektörü:

Aslı Bleda Koray

Müşteri Temsilcisi: Füsun Akay

Ajans Prodüktörü: Gülengül Arlıel

Yapım Şirketi: İFR

Yönetmen: Ezel Akay

Müzik: Ömer Özgür

KİMLER ROL ALDI

Bülent Eczacıbaşı Bedri Koraman Cem Kozlu

Gülriz Sururi Halit Kıvanç Haldun Dormen İshak Alaton Meriç Sümen Mustafa Koç

Müşfik Kenter Nilgün Cerrahoğlu Rahmi Koç

Sakıp Sabancı Tan Sağtürk Türkan Şoray

Vitali Hakko Yıldız Kenter Zeynep Göğüş

Zuhal Olcay.

İş Bankası reklamı bağımsız bir film mi, bir kampanyanın parçası mı?

- İş Bankasının 75. yılının kutlama faaliyetleri içinde bir bölüm. 75. yılı kutlama faaliyetleri bir çok kısımdan meydana geliyor. Bunun ana bölümü 26 Ağustos'ta kuruluş gününde yapılacak olan faaliyetler. Bu bir yıl dönümü olduğu için, yılın ilk aylarından başlayarak bir kutlamayı başlatmak istedik.

Televizyon reklamı dışında billboard, basın reklamı olacak mı?

- Bu filmin devamı olarak değil. Burada ele aldığımız şey, Türkiye'nin değerli bir takım kişiliklerinin, İş Bankası ile ilgili hislerine yer veren bir film yapmaktı. Bu kadarla kalacak.

Filmde rol alan kişiler neye göre seçildi?

- Türkiye'de belirli bir yeri olan, belli başarılara ulaşmış insanlardan oluştu. Tabii bu çok uzun bir listenin ilk isimleri. Keşke yıl boyu sürdürsek, 40-50 kişi de yer alırdı.

PARA ÖDENMEDİ

Teklifinize olumsuz yanıt veren oldu mu?

- Çok samimi söylüyorum olmadı, herkes kabul etti. Konu İş Bankası olunca pek reddeden olmuyor. Türkiye'nin en önemli kurumlarından biri. Her iş adamının, her sanatçının, her Türk vatandaşının İş Bankası ile şöyle ya da böyle bir alakası olmuştur.

Rol alanlara para ödediniz mi?

- Hiç birine para ödenmedi. Bu paralı yapılan bir iş değildi. Yalnızca sanatçı arkadaşlara sembolik bir para ödendi. Bir reklam filminde oynama parası değil. Tabii iş adamlarımız hiçbir şey almadı. Gazeteciler de para almadı.

Bugünlerde gazetecilerin reklamlara çıkması tartışılıyor. Murat Birsel de bir banka reklamında oynadı, Zeynep Göğüş ve Nilgün Cerrahoğlu da. Sonuç olarak ikisi de ticari faaliyeti olan kurumların reklamına çıkıyorlar. Ama bu reklamlar birbirinden farklı algılanıyor.

- Bunlar arasında çok temel farklar var. Bir kere bizim yaptığımız bir reklam filmi değil. Türkiye'nin en değerli kurumumun 75. yılı kutlanırken bu kutlamaya Türkiye'nin en değerli addettiğimiz kişilerinden bir bölümüne, İş Bankası ile ilgili hislerinizi ortaya koyar mısınız dediğimizde, kimse bunu bir reklam filmi olarak ele almıyor. Başından biz bunu bir reklam filmi olarak ele almadık ki. 75. yılı kutlama faaliyetlerinin bir parçası. Çıkıp orada İş Bankası'nı kutluyorlar. Söyleyecekleri laflar da kendilerine söylenmedi. Hangi minvalde bir iş yapılması istendiği söylendi.

Reklam filmi değilse nedir?

Reklam filmi kuşağında oynadığı için tabii ki sonuç olarak reklam filmidir. Ama reklam filmi var, reklam filmi var. Murat Birsel'in ya da Selahattin Duman'ın oynadığı filmlerde, doğrudan doğruya bir ürünün tanıtımını, bir hizmetin satışını yapan reklam filmlerinde oynuyorlar.

Bu da kurum kimliğini öne çıkaran bir reklam.

- Evet aradaki fark bu. Burada bir ürün ya da hizmet satılmıyor. Başka türlü olsaydı bir çok insan kabul etmeyeceği gibi kabul edenler de profesyonelce yapacaklardı.

İnsanlar bu reklamda oynamayı bir prestij olarak mı görüyorlar?

- Bu filme katılımı istenen insanların hiç birinin bir imaj sorunu olduğunu düşünmüyorum. Her biri Türkiye'nin tanınmış ve değerli insanları.

İş Bankası bu film için size nasıl bir brief verdi?

- Brief filan yok. Kutlama faaliyetleri içinde bir açılış. Bir kurumun değeri nasıl anlaşılır? Biz çok değerliyiz demekle değil. Başkalarının tanıklığı ile anlaşılır. Bu şahitlik, eğer samimi değilse hemen belli olur. Siz bir profesyonel bir oyuncuya şunu şöyle söyle diyebilirsiniz, ama Rahmi Koç Beyefendiye bunu söyletemezsiniz. Koç Grubu, İş Bankası ile işe başlamış bir kuruluştur.

İş Bankası'nı Türkiye Cumhuriyeti ile özdeşleştirmek kimin fikri idi?

- Bu bir fikir değil, bir gerçek.

AĞIR VE ADİL

Peki bu gerçeğin üzerine gitmek, filmi bunun üzerine kurmak kimin fikri idi?

- Bu çok doğal bir sonuç. Yalnız 75. değil, 60. yılını kutlarken de aynı şeyler konuşuluyordu. Çünkü TC kurulduğu andan itibaren, Türkiye'nin ekonomik misyonunu taşımakla bir kurum görevlendirildi. Bu kurum da İş Bankası idi. Bizim burada özel bir çabamız yok. Bunlar zaten olan şeyler. Bu anlamda çok avantajlı bir banka. Biz de bu anlamda şanslı bir ajansız. Ajansın hiçbir ekstra çabası yok. Bir çaba, zorlama olsa zaten bu hemen hissedilir. Bakın, tanıklık dünyanın en tehlikeli işi. Çünkü ‘‘yalancı’’ tanıklık yaptığınız zaman kimse bunu yutmaz. İnandırıcı olmazsa bütün projenin sarpa sarması muhtemel. Burada bizim büyük şansımız insanların gerçek hislerini, hemen ortaya koymaları oldu. Bu filmdeki insanlar ünlü insanlar, ancak tanıklık ederken bir anlamda sıradan insan gibi tanıklık ettiler.

Siyah-beyaz olması filme ne kattı?

- Siyah-beyaz daha nostaljik bir duygu verir insanlara. 75. yılını kutlayan bir kurumda nostalji yükü biraz yoğundur. Daha ağır ve asil de yapıyor. İyi duygular uyandırdığı bir gerçek. Fotoğraf açısından başarılı bir şey yapabilmek için siyah beyazın tonları iyi ayarlandı.

Gazeteci reklamda

Gazeteci Murat Birsel'in Esbank'ın reklam filminde oynamasının ardından ‘‘gazeteciler reklam filmlerinde oynayabilir mi?’’ tartışması başladı. Hürriyet yazarı Serdar Turgut, Medya Yazıları'nda bu durumun etik açıdan sakıncalarına dikkat çekti ve konunun tartışılması gerektiğini yazdı. Yine reklam filmi çeken Sabah yazarı Selahattin Duman, bu tartışmaya Oya Berberoğlu'nun 'İzler' adlı köşesinden katıldı ve şöyle dedi: ‘‘Gazetecilerin, gazetecilik ahlakını tartışması kadar ahlaksız bir şey yoktur. Bu ülkeyi çeteler idare ediyor, neyin ahlakından bahsediyoruz?’’

Bu konuda yasal düzenlemesi olan medya kuruluşları var. Örneğin TRT, spikerlerine reklam yasağı koyuyor. Bu yasak, kurumdan ayrıldıktan sonra da iki sene kadar devam ediyor.

İş Bankası'nın reklam kampanyasına katılan gazeteci Zeynep Göğüş ise bu konuda şunları söylüyor: ‘‘Bu reklamda oynama konusunda herhangi bir tereddüt yaşamadım. İş Bankası'nı herhangi bir kurum gibi görmüyorum. Reklamda da söylediğim gibi, ben onu Cumhuriyet tarihinden ayrı düşünemiyorum. İlk kumbaram İş Bankası'ndandı. Çok saygı duyduğum bir kurum. Bu reklamın, benim gazeteci kimliğime olumsuz bir etkisi olacağına inanmıyorum. Bu filmden para alıp almadığım konusunda bir açıklama yapmak istemiyorum.

Gazeteciler banka reklamlarında oynuyorsa, gazete sahiplerinin de bankaları var. Murat Birsel banka reklamında oynuyorsa, oraya adını koyuyor, açık açık reklam yapıyor. Bence etik konusu tartışılacaksa işe, açık açık yapılan reklamlardan değil, gazete sayfalarına, ya da televizyon ekranlarına sıkışan gizli reklamlardan başlamak lazım.

Reklamda herşeyi açık açık ortaya koyuyorsunuz. Firmanın da reklamda oynayanın da gizlisi saklısı yok.’’

Haldun Dormen

Tiyatro sanatçısı Haldun Dormen bu reklam filminde rol alışını, ‘‘herkes var diye biz de olduk’’ cümlesiyle özetliyor: ‘‘Sembolik bir rakam aldım. Bildiğim kadarıyla bütün profesyonel oyuncular da para aldılar. Ben daha önce bir ansiklopedi reklamına çıktım. Onun dışında reklam filmim yok, çünkü teklif gelmedi.’’

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!