Güncelleme Tarihi:
Enflasyon ve işsizlikteki yüksekliğe dikkat çeken Ercan Uygur, bugün açıklanan büyüme verisini şöyle değerlendirdi:
"Bu senenin tamamında yüzde 5'in üzerinde bir büyüme geleceğini tahmin ediyorum. Geçmiş birkaç yıla göre yine de iyidir. Zaten bir ve ikinci çeyrekler yüzde 5.3, 5.4 diye gidiyor. Üçüncü çeyrekte bir sıçramayla 11.1 oluyor.
4.çeyrekte yeniden tek haneye, yüzde 5'li bir rakama düşecektir. Üçüncü çeyrek istisnai bir durum; buna istatistikte dışarda kalmış, genel trendin dışında bir çıkıntı, diyoruz.
Büyümenin dağılımına baktığımızda en yüksek payın inşaat olduğu görülüyor. Sanayideki büyüme de önemli etken ama burada özellikle beyaz eşyadaki ÖTV indirimleri ile Kredi Garanti Fonu (KGF) aracılığıyla sağlanan kredi büyümesi etkili oluyor.
O nedenle yüzde 11.1'lik büyüme yakın vadede bir daha olmaz.
Bu dönemde talep ÖTV indirimiyle öne çekilmiş, kredi genişlemesi var. Ama enflasyon ve işsizliğin yüksek olduğu bir ekonomide, talep büyümesi geçicidir.
Şirketler de büyümenin geçici olduğunu düşünüyor olmalı ki istihdamı artırmıyorlar. Ayrıca makine teçhizat yatırımını da çok artırmamışlar.
KAMU/ÖZEL AYRIMI BİR YILDIR GÖSTERİLMİYOR
Makine teçhizat yatırımı geçen yılın ortalamasına göre üçüncü çeyrekte yüzde 6.4 artmış, kaldı ki bunun içinde kamu yatırımı da var ama payını bilmiyoruz. Çünkü TÜİK yaklaşık 1 yıldır yatırımın kamu/özel ayrımını; makina, inşaat ayrımını açıklamıyor. Oysa bu Eurostat-Avrupa İstatistik Kurumu standartlarına aykırı bir durum. Yani son bir yıla kadar devletin inşaat ve makine teçhizat yatırımlarıyla özel sektörünki ayrı ayrı verilirdi. şimdi verilmiyor.
15 TEMMUZ'UN BAZ ETKİSİ
Özetlersek, yüzde 11.1'lik büyüme; ÖTV indirimi, KGF ile kredi teşviki ve üçüncü olarak da 15 Temmuz darbe girişiminin yarattığı baz etkisi. 15 Temmuz sonrasında, Ağustos'ta ekonomide önemli ölçüde daralma yaşandı, yatırımlar durma noktasına geldi; dolayısıyla daralan ekonominin baz etkisi bu yıl büyümeyi sıçratan bir başka etken oldu.
Ama burada ihracatın da önemli bir katkısı var. Üçüncü çeyrekteki iç talep ağırlığının azalarak dördüncü çeyrekte dış talebe doğru bir artış olacağını tahmin ediyorum.
ÜCRETLER GERİLEDİ, İÇ TALEP ARTMAYI SÜRDÜREMEZ
Dünya enflasyon artmadı, diye karalar bağlarken; Türkiye'de yüzde 13'e yaklaştı, çift haneyi buldu. Yine tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de reel ücretler geriledi ve gerilemeye de devam ediyor yüksek enflasyon nedeniyle.
Dolayısıyla bu büyümede iç talebin ağırlığını sürdüremeyeçeği anlamına geliyor. Gelir artışı olmadan, talep artışı olursa bu zaten krediyle büyümenin göstergesidir.
Ücretlerde enflasyon nedeniyle önemli bir aşınma oldu. b Bu büyümenin bir özelliği daha var; aslında ayrıntıyı göremesek de yatırımda sadece inşaat artışını görüyoruz. Yatırım, istihdam yaratmayan bir büyüme; demek ki şirketler bu büyümenin geçici olduğunu düşünüyorlar.