ANKA
Oluşturulma Tarihi: Ocak 19, 2006 15:54
Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, 4208 sayılı "Kara Paranın Aklanmasının Önlenmesine İlişkin Yasa" da önemli eksiklikler olduğunu ve bu nedenle kara para aklamaya karşı mücadelede arzu ettikleri hedeflere ulaşamadıklarını açıkladı.
Unakıtan, bu konuda yeni hazırlanan yasayla bu eksiklikleri ortadan kaldıracaklarını, şüpheli işlem bildirimlerine hukuki ve cezai bakımdan tam bir koruma getireceklerini, "terörizmin finansmanı" diye yeni bir suç tanımı da yapılacağını bildirdi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda, "Mali Suçları Araştırma Kurumunun Teşkilat ve Görevleri ile Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkındaki Yasa Tasarısı" ele alınarak, AKP ve CHP milletvekillerinin önergeleriyle altkomisyona gönderildi. Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, bu tasarıyla ilgili bilgi verirken, Türkiye’de kara paranın aklanmasıyla ilgili mücadeleye ilişkin çalışmaların 4208 sayılı "Kara Paranın Aklanmasının Önlenmesine İlişkin Yasa" ile başladığını ancak bu yasada, sayma suretiyle belirlenen suçlardan elde edilen gelirlerin kara para olarak kabul edildiğini ve sadece bu gelirlerin aklanmasının suç sayılarak cezaya bağlandığını söyledi. Unakıtan, bu yasada sayılmayan birçok ciddi suçtan elde edilen gelirlerin aklanmasının ise suç kapsamı dışında kaldığını kaydetti.
Bakan Unakıtan, 4208 sayılı bu yasada şüpheli işlem bildiriminde bulunan kişileri koruyucu özel bir önlem bulunmadığını, bu nedenle de şüpheli bildirimlerin yetersiz olduğunu vurguladı. Unakıtan, "MASAK’a gönderilen şüpheli bildirim sayısı, her ne kadar son 3 yıllık dönemde bir önceki 3 yıllık döneme göre yüzde 127’lik bir artışla, ortalama 274 olsa dahi, diğer ülkelerin binlerle ifade edilen şüpheli bildirim sayılarına kıyasla düşük kalmıştır" dedi.
Bakan Unakıtan, yeni yasa tasarısıyla 4208 sayılı yasadaki önemli eksikliklerin giderileceğini bildirdi. Unakıtan, bu tasarıyla şüpheli işlem bildirimlerinin kalitesi ve sayısının artırılabilmesi için bildirimde bulunanlara hukuki ve cezai bakımdan tam bir koruma getirileceğini bildirdi. Unakıtan, halen yürürlükte olan uygulamada, tüm yükümlülük ihlalleri için hürriyeti bağlayıcı ceza öngörüldüğünü, adli sürecin uzun olmasının, cezanın ertelenebilmesi gibi konuların yaptırım etkinliğini azalttığını belirterek, tasarıda yükümlülüğe aykırı davranışların cezalandırılmasında ikili bir ayrıma gidildiğini ve bazı yükümlülüklere ilişkin olarak idari para cezası uygulamasının benimsendiğini kaydetti.
Unakıtan, tasarıyla MASAK’ın bilgi toplama ve analiz kapasitesinin artırılmasına ilişkin düzenlemeler de yer aldığını bildirdi. Unakıtan, tasarıda diğer kamu kurumlarının veri sistemlerine erişim, MASAK’a devamlı bilgi verilmesi gibi bazı hükümlerle yasal altyapı da oluşturulacağını açıkladı.
Bakan Unakıtan, FATF’ın 2001 yılında terörizmin finansmanın önlenmesi konusunda tavsiyeler yayınladığını ancak Türkiye’de bu konuda bir düzenleme yapılmadığını belirterek, yeni tasarıyla 3713 sayılı Terörle Mücadele Yasa’sına "Terörizmin finansmanı" suçunun da ekleneceğini bildirdi.
Unakıtan, bu tasarıyla getirilen düzenlemelerin yapılmamasının uluslararası faaliyet gösteren şirketlerin ve vatandaşların itibarını da zedeleyeceğini vurgulayarak, "Sonuç itibariyle bu tasarı Türkiye’nin ekonomik ve siyasi kredibilitesi bakımından da önemlidir" dedi.