Oluşturulma Tarihi: Eylül 06, 2004 00:00
GEÇTİĞİMİZ hafta salı günü Maliye Bakanı Kemal Unakıtan Bankalar Birliği Yönetim Kurulu üyesi bankacılarla bir toplantı yaptı. Her zamanki gibi samimi bir havada geçen toplantıda Unakıtan, ekonomik gelişmelerle ilgili bankacıların da nabzını tutmaya çalıştı. Öğrendiğimize göre en hararetli tartışmalar Unakıtan’ın ‘Bu reel faizleri nasıl düşüreceğiz?’ sorusu üzerine gerçekleşti. Bazı banka genel müdürleri
Merkez Bankası’nın faizleri indirmekte geç kaldığını, faizleri indirmesi halinde reel faizlerin de düşeceği görüşünü savunurken, bazı genel müdürler ise ‘Merkez Bankası’nın temkinli tutumunun olumlu olduğunu’ söylediler. Merkez Bankası’nın faiz artırma esnekliğinin olmadığını, bu nedenle faiz indirirken çok temkinli davranmasının normal karşılanması gerektiğini kaydeden bu bankacılar, reel faizlerin ancak Hükümetin güven vermesiyle, ileriye dönük risk algılamasının kalkmasıyla düşebileceğini, reel faizin ülke riskini gösterdiğini söylediler.Bazı bankacıların işi ileri götürüp, üstü kapalı biçimde, ‘faizleri indirmesi için Merkez Bankası’na baskı yapılması’ talebine karşılık ise Maliye Bakanı Unakıtan’ın ‘Merkez Bankası özerk, biz bir şey söyleyemiyoruz, siz bu talebinizi Başkana kendiniz iletin’ dediğini öğrendik. Bunun üzerine araya giren bazı bankacıların ise zaten yakında Merkez Bankası Başkanı’na bir ziyaret düşündüklerini, bu konuları kendisiyle ve elemanlarıyla zaten konuştuklarını, taleplerini kendilerinin ileteceğini söyleyerek, durumu kurtarmaya çalıştılar.Maliye Bakanı Unakıtan’ın banka genel müdürleriyle yaptığı konuşmada ayrıca cari açık konusunun gündeme geldiğini, Unakıtan’ın ‘endişe duymadığını’ söylediğini öğrendik. Bu işin aslının mali disiplin olduğunu kaydeden Unakıtan, ‘cari açığın da mali disiplinden vazgeçildiğinde sorun olacağını, herkesin mali disiplinden en ufak bir taviz verilmediğini göreceğini, hiç gevşemeyeceklerini’ söyledi. Bu toplantıda bankacıların ‘biran önce IMF’le anlaşmanın kesinleştiğinin açıklanması gerektiği’ uyarısı üzerine Unakıtan’ın bu konuda kimsenin şüphe duymaması gerektiğini, anlaşmanın imzalanacağını söylemiş. Bu arada bankacıların ‘sokakta tezgah açıp
kredi kartı dağıtıyorlar’ şeklindeki görüşün yanlış olduğunu, kendilerinin başvuru aldığını Bakana da anlatmaya çalıştıkları ve kredi kartıyla ilgili oluşan olumsuz havanın yanlışlığına değindiklerini öğrendik. Unakıtan’ın ise yanlış anlaşıldıklarını belirterek, kredi kartında piyasaya aykırı bir şey yapmayacaklarını, yapılacak düzenlemenin genel bir düzenleme olacağını söylediği kaydedildi. Kredi kartı faizlerinin yüksekliği konusundaki eleştirileri de yanıtlayan bankacıların, yurt dışındaki faiz örneklerini saydıkları belirtildi. Unakıtan’ın bu olayın abartıldığını kaydederek, kredi kartı konusunun abartılmasında ‘Bazı oda başkanlarının yaygaralarının rol oynadığını’ söylediği kaydedildi. Bankacılar Bakan Unakıtan’ın kastettiği kişiyi Ankara Ticaret Odası Başkanı Sinan Aygün olarak anladılar.Babacan’dan TİM ve DTM’ye ‘cari açık’ fırçasıGEÇEN hafta Ankara’da yapılan Yatırım Ortamını İyileştirme Koordinasyon Kurulu (YOİKK) toplantısı ilginç tartışmalara sahne oldu. Devlet Bakanı Ali Babacan’ın başkanlığında yapılan toplantıda yatırım ortamının iyileştirilmesi için kurulan 10 teknik komitenin çalışmaları tek tek gözden geçirilirken, birçok teknik komitenin yeterince çalışmadığı, bir tek ‘şirket kuruluşunda bürokrasiyi azaltmak ‘ için kurulan teknik komitenin işlerini bitirdiği ortaya çıktı. Bazı komitelere çalışmalarını tamamlamaları için yeni süreler verildi.Bu arada Bakan Babacan’ın dış ticaret rakamlarındaki sapmalar nedeniyle Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) ile Dış Ticaret Müsteşarlığı (DTM) yetkililerine çıkıştığını öğrendik. Dış ticaret rakamı tahminlerinde görülen sapmalar nedeniyle, geçen ay cari açık rakamının 600 milyon
dolar fazla açıklandığını hatırlatan Babacan, ‘Bu yanlışlık nedeniyle oluşan yanlış beklentiler nedeniyle tüm ekonominin fatura ödediğini’ söyledi. Bakan Babacan’ın bir daha böyle yanlışlık yapılmaması, daha dikkatli olunması isteğine karşılık TİM ve DTM yetkililerinin tahminlerin neden yanlış olduğu konusunda bazı argümanlar ileri sürdükleri ancak bunların çoğunun yanlışlığının da toplantıda ortaya çıktığı öğrenildi.TOBB TEPKİSİAynı toplantıda TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nun da yeni kurulan ithalatçı birliklerine sert eleştiriler getirdiğini öğrendik. Hisarcıklıoğlu, ‘bürokrasiyi azaltmaya çalışırken ithalatçı birlikleriyle bürokrasinin yeniden artırıldığını’ eleştirisini getirmiş ve bunun da ötesinde özel sektörün üzerine yeni yükler yüklendiğini kaydetmiş. Hisarcıklıoğlu, ithalatçı birliklerinin kuruluşunun çok yanlış olduğunu belirterek, kaldırılmasını istemiş.Hisarcıklıoğlu, ithalatçı birliklerinin kurulma nedeni olarak ‘ithalat rakamlarının alınması’nın gösterildiğini hatırlatarak, bunun için ayrı birlik kurmaya ihtiyaç olmadığı gibi bu verilerin toplanması konusunda TOBB olarak her türlü işi ve maliyeti yükleneceğini söylemiş.Dış ticaretten sorumlu Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen’in bulunmadığı toplantıda, DTM yetkililerinin ithalatçı birliklerinin kuruluşunu savundukları, birara ‘bu ayrı meslek’ dedikleri öğrenilirken, Hisarcıklıoğlu’nun ‘Dünyanın neresinde ithalatçı veya ihracatçı diye meslek var. Tüccar vardır sanayici vardır, ithalatçı ihracatçı diye meslek yoktur’ dediği öğrenildi. Bu konudaki tartışmaların uzaması ve sertleşmesi üzerine Bakan Babacan’ın bu konuyu Ekonomik Koordinasyon Kurulu’na getirilmesini istediği kaydedildi. Bu arada ithalatçı birliklerinin kaldırılması konusundaki tartışmalarda YASED Başkanı Şaban Erdikler’in Hisarcıklıoğlu’na destek verdiği, TÜSİAD Başkanı Ömer Sabancı’nın sessiz kaldığı, TİM Başkanı Oğuz Satıcı’nın ise DTM yetkililerinin arkasında durarak, ithalatçı birliklerinin kuruluşunu savunduğu da görüldü.TEPAV kurulduYAKLAŞIK 1,5 yıldır hazırlık çalışmaları devam eden Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) kuruldu. İlk mütevelli heyet toplantısını geçen hafta Ankara’da yapan TEPAV’ın ilk yönetim Kurulu da belli oldu.TEPAV’ın amacı ‘Türkiye’de kamu politikalarının tasarımı ve performansı konularında açıklık sağlamak, siyasetçiler, bürokratlar, aydınlar ve tüm toplum kesimlerinin katılımı ile farklı politika seçeneklerinin olası etkilerinin değerlendirileceği tarafsız ve güvenilir bir tartışma ortamı oluşturmak’ olarak belirtiliyor.TEPAV yetkilileri Türkiye’nin önümüzdeki dönemde ciddi iktisat politikaları tercihleri yapmak durumunda kalacağını hatırlatarak, hem başlayan iktisadi dönüşüm sürecinin, hem de AB müzakere sürecinin performansının kamu politikası tercihlerine bağlı olacağını, TEPAV’ın da bu sürece katkı yapmayı amaçladığını söylüyorlar.Türk iş dünyasının Türkiye’deki araştırma potansiyelini harekete geçirerek, geleceği yönelik politika tercihlerinin bilgiye dayalı olarak yapılmasını sağlamaya çalışacaklarını kaydedilerek, ‘yapılan çalışmaların değerini ve etkileme kapasitesini artıracak olan unsurun çalışmaların bağımsız bir kurum tarafından yapılması olduğu, bu nedenle vakıf kurulduğu’ belirtildi.Vakfın hükmi şahsiyetinin idare özerkliği sağlama amaçlı olduğu, mali özerkliği güvence altına alacak biçimde bir ‘Trust Fund’ kurulduğunu kaydeden yetkililer, ‘Belli tutarı TEPAV tarafından kullanılmak üzere 10 milyon dolarlık bu fonun yed-i emin’e devredileceğini’ söylediler. TEPAV’ın kuruluşu ve faaliyete geçmesi için gerekli maddi katkı ise TOBB tarafından sağlandı. Bu desteğe karşılık Vakfın faaliyetinde özerk olacağı belirtilirken, TOBB ’un 10 milyon dolarlık bir fon oluşturup TEPAV’a bunun sadece nemasını kullandıracağı, Vakfın çalışmaları için ayrı finansman kaynakları da oluşturacağı kaydedildi.TEPAV’ın ilk yönetim kurulu üyeleri ise şöyle saptandı: Rifat Hisarcıklıoğlu, Mehmet Balduk, Nejat Koçer, Bülent Koşmaz, Hasan Ersel, Güven Sak ve Gündüz Aktan.Vakfın kurulup araştırmalara başlayacağı zamanın, AB’den müzakere tarihi beklenen döneme denk gelmesinin, Vakfın önemini daha da artırması bekleniyor.
button